Biraz daha tradutor Inglês
46,548 parallel translation
Eğer ciddiysen kendini biraz daha ver.
Well, if you mean it... Put some skin in the game.
Ondan bir telefon geldi, orada biraz daha kalacağını... çünkü biri ile tanıştığını söyledi... ve benden kıyafetlerini göndermemi istedi.
And I get a phone call from her, and she says that she's gonna be staying a little longer'cause she met a guy and could I send her some clothes?
Elma, Sör Isaac Newton'a biraz daha yaklaş lütfen.
Apple, little closer to Sir Isaac Newton, please.
Biraz daha bira ister misin Ivar?
Would you like some more ale, Ivar?
Ama beni anlamaya biraz daha yaklaşmış olacaksın.
But you'll be that much closer to understanding who I am.
Hammond biraz daha lastik yakarak ve yeni bir takım lastikle kendini teselli ederken ben de James'e katıldım.
As Hammond cheered himself up with some doughnuts and then another set of tyres I went to join James.
Yola çıktık ve arabalarımızla biraz daha yol testi yapmaya karar verdik.
We then set off and decided to do a bit more road testing of our cars.
Richard, bu arada, biraz daha çiçekli, daha hızlı çizgiler eklemişti, Havalandırmayı iyileştirmek için ineğin rektumumu açardım.
Richard, meanwhile, had added some floral go-faster stripes, and I'd opened up my cow's rectum to improve the ventilation.
Süper emici, Biraz daha büyük burun tamponları, Umarım umudum biraz daha uzar.
I've gone for the super absorbent, slightly larger nose tampons, which I hope will last a little longer.
Sonunda, kahve içmek için durduk ve kapılar hakkında biraz daha tartıştık.
Eventually, we pulled over for a cup of coffee and a bit more arguing about doors.
- Size biraz daha muhabbet.
- A bit more conversation for you.
Bununla birlikte, üstyapıyı çıkarırsanız Ve biraz daha eğlenceli bir şeyle değiştirin - Böyle bir şey- -
However, if you remove the bodywork and replace it with something a bit more fun - something like this...
James başarıya biraz daha içkiyle kavurken tartışmayı kazandım ve fırlatmaya hazırlandım.
Whilst James toasted his success with some more drink I won the argument and prepared for launch.
Sana biraz daha.
You have some more.
Biraz daha elma ister misin?
Do you want some more apples?
Biraz daha pişecek.
He'll get there.
South Lawn'dan biraz daha uygun diye düşündüm.
Thought it was a bit more private than the South Lawn.
Biraz daha kurcalasınlar madem.
Let them run out some line.
- Biraz daha söz almama izin verirseniz sizi Pat gibi tehditlerden korumamız için genel bir güvenlik önlemleri almayı düşünüyordum.
- Now, if I may have the floor for just a few more... huh, inadvertent rhyme there... uh, I've been, y-you know, thinking about some general safety measures that will protect you treasures... advertent rhyme.
Pekala ben biraz daha patates püresi alacağım.
All right, I'm gonna go get some more mashed potatoes.
Biraz daha hazırlanmayla o mülakatı halledeceksin.
With a little more prep, you're gonna crush this interview.
Bir hafta, belki biraz daha fazla.
Uh, like a week, maybe more.
Burada biraz daha kalabilir misin?
Can you hang out here for a while today?
Biraz daha beklerseniz hemen döneceğim tamam mı?
So if you guys could just hang tight, I'll be right back, okay?
Bence Bay Postacı'ya biraz daha yakından bakmamız gerekecek.
I think we need to take a closer look at Mr. Mailman.
Biraz daha tampon getirin.
Okay, let's get more lap pads in there.
Gail'i biraz daha gerçekçi yapmalıyız.
Okay, we need to make Gail more real.
- Biraz daha veririz o zaman.
We'll just... We'll give him more.
Biraz daha bekleyelim..
Just, um, let's...
Sen biraz daha çalışabilirsin.
You'll still be able to work more.
Düşünüyordum da, belki bu bizi biraz daha iyi hissettirebilir.
Because I was thinking, um, that it might make us all feel a little bit better.
Biraz daha spesifik olabilir misin?
Could you be more specific?
Belki biraz daha çaba harcamalısın Brick, hepsi bu.
Maybe you just got to put in a little more effort, Brick, that's all.
Bu 20'li yaşlarda biraz daha kolaylaşıyor.
It gets a little easier in your 20s.
Biraz daha yeşil olup biraz yeşili kurtarabiliriz diye düşündüm.
I thought we could go a little green, save a little green.
Gözümüz biraz daha yüksekte.
Our sights are set a little higher.
Sanırım biraz daha var.
Sometime after, I suppose.
Düşündüğümden biraz daha geç vakit orada olacağım.
I'm gonna be a little later than I thought.
Biraz daha dikkatli olsaydın şimdi bu karmaşanın içinde olmazdık.
You know, we wouldn't be in this mess if you paid just a little bit more attention.
Biraz daha şefkatli yaklaşabilirdin.
You could have shown more compassion for her.
Oldukça muhafazakâr ama oynamayı seviyorum Biraz daha yaratıcılıkla, kendimle.
Pretty conservative, but I like to play with a little more creativity, myself.
Biraz daha kahve alacağım.
I'm gonna get some more coffee.
Karına biraz daha azını göstermeliydin.
Something you should have a little less of with your wife.
Lowell, bunu söyleyeceğimi sanmazdım, ama bana biraz daha güveç ver.
Lowell, I never thought I'd say this, but... hit me with some more of that casserole.
Biraz daha yaklaş.
Come closer.
Biraz daha buralarda kalmak ister misin?
Think you want to stick around a little longer?
Ve buradaki herkesin sen Süreç'te biraz daha uzun kalabil diye riske girmesi hiç adil değil.
And it's completely unfair if everyone here is in jeopardy so you can stay in the Process a little longer.
Biraz daha...
A little more...
Gidip biraz daha alalım.
So, let's go get some more.
"Büyük bir olay çıkarıp, şoklanman tutuklanıp hapse girmen biraz garip." demenin daha kibar bir yolunu arıyordum.
Well, I guess I was looking for a nicer way to say "Kind of weird how you made a huge scene, got Tased, arrested and jailed!"
Eğer bu adam biraz akıllıysa ki bana öyle geliyor, bu silahları doğruca koleksiyoncu pazarına götürecektir, işte bu sebeple daha şimdi telefonda Norm ile konuşuyordum, yani Norm Spor Dükkanı'nın sahibi eski dostumuzla.
And if this guy's smart, which he certainly seems to be, he's gonna take these weapons straight to the collectors'market, which is why I just got off the phone from Norm, our old buddy from Norm's Sportsman's Shop.