English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ B ] / Bu doğru olmaz

Bu doğru olmaz tradutor Inglês

290 parallel translation
Bu doğru olmaz. Beni yanlış anladın.
You misunderstand me.
Birbirimize uygun değilsek bu doğru olmaz, ve böyle devam edersek pişman oluruz.
We couldn't possibly be more wrong for each other, and if we go on with this, well, I know we'll regret it.
- Çünkü bu doğru olmaz.
- Because it's not right.
- Bu doğru olmaz.
- It would be dreadful.
Onunla sadece söz verdiğin için evlenirsen eğer, mecbur olduğun için evleniyor olacaksın ve bu doğru olmaz.
Because if you marry her because of a promise, it'll seem you're marrying her because you must, and that wouldn't be right.
Bu doğru olmaz.
It wouldn't look right.
Hayır bu doğru olmaz.
No, that wouldn't be right.
Bence bu doğru olmaz.
I don't think that's a very good idea.
Bu doğru olmaz.
It's not right.
Bu doğru olmaz bir adamı uygun giysileri olmadan gömmek olmaz.
It's not right burying a man without proper clothes.
Bu doğru olmaz, değil mi? - Hayır!
- That's not fair.
Bence bu doğru olmaz.
I don't think we should.
- Bu doğru olmaz.
- We aren't supposed to.
Bu doğru olmaz.
It wouldn't be right.
Sahiden de bu doğru olmaz galiba.
Maybe it's not right.
Ama bu doğru olmaz.
BUT THAT WOULD BE DISHONEST.
Bu doğru olmaz.
DON'T SEEM RIGHT.
- Hayır, bu doğru olmaz.
Oh no, that wouldn't be right.
10 sent mi? Bu doğru olmaz! Asla olamaz!
Hey, you know, I'd love to, but, you know, it's a parole violation.
Bu doğru olmaz.
It is not convenient.
Bu doğru olmaz.
You're not supposed to.
Bu doğru olmaz.
This isn't right.
Hayır, bu doğru olmaz.
No, this ain't right.
Bu doğru olmaz.
That wouldn't be right.
O benim karım. Bu doğru olmaz.
It's my wife, it's just not right.
Onların böyle şeyleri nasıl karşıladıklarını dürüstçe anlatmazsam... bu doğru olmaz, değil mi?
If I didn't show you how they judge such matters, it wouldn't be fair.
Bu doğru olmaz.
It just wouldn't be proper.
Bu doğru olmaz.
It's not right, all right?
- Hayır, bu doğru olmaz.
Nah, that wouldn't be right.
Bu doğru olmaz.
I really shouldn't.
Bu doğru olmaz.
No, this isn't right.
- Ne? - Bu şekilde değerlendirmek doğru olmaz.
- That's not a very nice way of putting it.
Bu doğru olmaz.
Not at all.
Bu sizin için dogru olmaz.
It wouldn't be right for you.
Korkarım, bu elbiseleri değiştirmek için çıkarttığında, seni seyretmemiz çok doğru birşey olmaz.
I was afraid that when you changed out of that dress maybe you wouldn't look too good.
Bu haberlerden bahsetmek doğru olmaz.
What the papers hint at can't be true.
Kan bedeli olan bu parayı tapınak kasasına koymak doğru olmaz.
It must not be put into the treasury ; it is the price of blood.
Buradan giderek sizi bu.. ... gerçek bir evlat bile olamamış genç canavarın insafına bırakmak benim için doğru olmaz.
It wouldn't be right for me to go off and leave you two to the tender mercies of this young monster who's been like no real son at all.
Bu işe seni ben soktuğum için doğru olmaz.
I got you into this ; that wouldn't be right.
Bu şartlar altında doğru olmaz.
Under the circumstances, that seems appropriate.
Hem bu doğru da olsa, senin için geçerli olmaz.
And even if I have been, I won't be that for you.
Sam lütfen, nedenini söyleyemem ama bu hiç doğru olmaz.
Please, I can't tell you why, but it's just not right.
Bu pek doğru olmaz. Gerçektir ama doğru değildir.
It's true, but not correct.
Bu pek doğru bir hareket olmaz, dürüst olmak gerekirse.
Honestly, that would be a sluttish thing for me to do.
Olmazsa para peşin... olmaz Baytekin. Bu doğru.
That's right.
Bu ekolojik açıdan doğru olmaz.
It's ecologically unsound.
Belki yardımcı olmaz ama bunu sana doğru yerde verseydim, belki bu kocaman trajediyi engelleyebilirdim.
I can't help but think ifl had just given it to you in the first place, this whole horrible tragedy could have been avoided.
Hayır bu doğru değil, herhangi biriyle böyle olmaz.
No, that's not true, it doesn't work with just anyone...
Bu doğru bir şey olmaz.
It isn't the right thing to do.
Başkan henüz bu küçük sırrı bilmiyor ve söylemen de doğru olmaz.
The president doesn't know about that part yet, and I don't think it'd be wise for you to tell him.
Bu yangını yabancıların önünde açmak doğru olmaz
It would be better not to reveal this fire before strangers.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]