Bu kadarı yeterli tradutor Inglês

Bu kadarı yeterli mi?

You know, is that enough?

Ama sanırım bu kadarı yeterli.

But I guess that's enough.

Siz ikiniz, bu kadarı yeterli.

Enough, you two.

Bu kadarı yeterli, Memur Bellick.

That'll be all, Officer Bellick.

Siddhu, bu kadarı yeterli.

Siddhu, you are doing too much.

Bu kadarı yeterli.

You are too much.

Şimdilik bu kadarı yeterli Krista.

That's enough for now Krista.

Sence bu kadarı yeterli öyle mi?

You think that's enough, do you?

Bu kadarı yeterli mi?

Would that be enough?

Sanırım bu kadarı yeterli.

I think that's enough.

Bu kadarı yeterli..

That's enough..

- Ted, bu kadarı yeterli.

- Ted, enough with the frat party.

Bu kadarı yeterli.

That's enough.

Tamam, bu kadarı yeterli.

Allright, that's enough.

- Bu kadarı yeterli değil, Serpico.

That's not good enough, Serpico.

Bu kadarı yeterli kızlar.

That's enough girls.

Bu kadarı yeterli zaten.

Let's just stop right there.

Bu kadarı yeterli benim için.

This amount was enough for me.

Bu kadarı yeterli olacak mı?

Will that wish be achieved?

- Bu kadarı yeterli, şimdi.

- That's enough, now.

- Bu kadarı yeterli.

- You don't need to go any further.

Bu kadarı yeterli, hanımlar.

That's enough, ladies.

Bu kadarı yeterli, Richard.

It's enough, Richard.

Bu kadarı yeterli, değil mi?

That's enough, right?

Bu kadarı yeterli.

- Thank you.

Bu kadar yeterli mi?

Isn't that enough?

Bu hızla gidersek matkap duvara ulaşana kadar matkaba yeterli zararı veremeyiz.

At this rate, we won't do enough damage before the drill reaches the wall.

Geldiğiniz için teşekkürler. Bu kadar yeterli.

Thank you.

Bir hastaya yardım ettin. Bu kadarı senin için yeterli olmalı.

You helped a patient, that better be enough for you.

Pekala tamam, bu kadar yeterli, güzel.

All right, okay, that's enough, that's good.

Bu kadar yeterli mi?

Is this enough?

Bu kadar yeterli.

That's fine enough, you two.

Ne kadar eğlenceli görünse de, biz bu iş için yeterli değiliz.

Well, you know what?

Bu kadar. Ve bu senin gibi kızlar için yeterli olmaz asla.

And, uh, that's never enough for girls like you.

Bu kadar yeterli.

That is quite enough out of you.

- Bu kadar yeterli.

- That'll do.

Yeterli bu kadarı.

Okay, I think that's good.

- Bu kadar Ayışığı yeterli, Frank.

That's enough moonshine, Frank!

Bu kadarı onu hemen bulabilmem için yeterli değil.

That's not gonna help me find him now.

Bu kadar yeterli mi?

PHYSICALLY? DID SHE HAVE A TYPE?

Bu kadarını söylemem anlaman için yeterli olmuş olmalı.

I'm sure you understand what I mean by that.

Şimdilik bu kadarını bilmen yeterli.

You know that much now.

Bu gecelik bu kadar yeterli.

That's enough for tonight.

- Bu kadar yeterli, Madam.

- That's enough, Miss Madam.

Bazı bilimadamları Pluto'nun komşu gezegenleri Neptün ve Uranüs'ün yörüngelerini bu kadar belirgin bir şekilde bozabilecek kadar büyük olmadığını ve yeterli kütlesinin olmadığını söyledi.

Some scientists argued That Pluto was far too small And didn't have enough mass To significantly Perturb the orbits Of its neighboring gas giants,

Bu kadar yeterli.

That's enough.

Bu kadar süre yeterli olmalı.

Well, that should be long enough.

Jake bu kadar telefon yeterli sanırım.

- Jake, that's enough with the phone.

- Biliyor musunuz bu kadar yeterli, geç oldu zaten.

- Hey, it's all right. It's getting late.

Ne kadar israrla söylesem yeterli olmaz, bu savas çok önemli.

I can not stress enough how important it is for this battle.

Bu sabah hazirlayabilecek kadar yeterli zamanim yoktu.

I just didn't have time to make it this morning.