Yeterli mi tradutor Inglês
2,431 parallel translation
- Sence bu yeterli mi?
You think that's fucking enough?
Sence bu kadarı yeterli mi?
– It will fucking never be enough!
Bu yeterli mi bilmiyorum.
I don't know if that's enough.
Bu dört hayat, benim baba yadigarımın karşılığı olsun. Bu kadarı yeterli mi?
Their four lives, in exchange for my heirloom, isn't that enough?
- Sence yeterli mi?
- Think that's good enough?
Yeterli mi? - Bir şeyler yapabiliriz.
We can play with it.
Bu kadar incelik yeterli mi?
Are these thin enough?
Ürünün içindekiler kısmına baktım da acaba sence... üründeki protein miktarı yeterli mi, sersem herif!
I was looking at the ingredients and I was wondering if there's enough protein content, you boob.
Yeterli mi sence?
Is that enough?
Ne için yeterli mi?
Enough for what?
Bu yeterli mi?
- Your survival. How's that?
Bomba ihbarı yeterli mi?
A bomb threat, would that do it?
Belki mi? "Belki" senin için yeterli mi?
Probably? Probably is good enough for?
"Belki" Dr. Altman için yeterli mi?
Probably is good enough for dr.
- Yeterli mi?
- Enough?
Bu yeterli mi?
Oh... is this much fine?
Yani, masalarımız... Yeterli mi?
I mean, our tables... do we have enough?
Bugünlük bu kadar yeterli mi?
Isn't this good for today?
Onun ne sakladığını bulmamama yardım edecek kadar yeterli mi?
Enough that you'll help me find out what she's hiding?
- Yeterli mi?
Is that enough?
Bu yeterli mi?
Will this be enough?
Jesse'yi işine geri aldırmak için yeterli mi?
You think it's enough to get Jesse back in?
Bu yeterli mi?
Is this enough?
Ama bu belediye başkanı olması için yeterli mi?
But how does that qualify him to be mayor?
O kadar zaman yeterli mi?
Is that enough time?
Bu yeterli mi?
This enough?
Bu kadar yeterli mi?
Had enough?
Hayır, yeterli sayılabilecek maaş yüzünden mi?
No, it was the barely livable wage.
Yeterli zamanın yok, değil mi?
You don't have enough time, do you?
- Bu kadarı yeterli değil mi?
That isn't enough?
İlki yeterli gelmedi mi?
You didn't get enough the first time?
Bu yeterli, değil mi?
That should be enough, right? No, it's not enough.
- Bu travma yeterli değil mi?
- That's not enough trauma for you?
Tommy, Tommy, sence de en fazla parayı veriyor olması bir alıcı için yeterli bir özellik mi?
Tommy, Tommy, do you think getting top dollar should be the only criteria for choosing a buyer?
Arkadaş olmak yeterli değil mi?
Isn't being friends enough?
Bu kadarı yeterli mi?
Is that enough?
Mahvoldum, bu sizin için yeterli değil mi?
I am ruined, isn't that enough for you?
- Kesmen için yeterli sebep mi!
- And so you mutilate her?
Zaten okulun yarısı bizi destekliyor. Bu yeterli değil mi?
We've got support from about half the people, isn't that just fine?
Bu, paranı vermek için yeterli bir sebep mi? - Tabii ki hayır.
Is that sufficient reason to give him your money?
- Bu yeterli değil mi?
Isn't that enough? No.
Söylediklerim sizin için yeterli bir kanıt değil mi?
My word isn't good enough for you?
Sizce yeterli delil mi var?
In your opinion, you have ample reason?
Bir jet uçağı mı kiralamamız gerek yoksa metro kartın seyahatimiz için yeterli mi olacak bilmiyoruz.
Until we know where Juliet is we don't know if we need to charter a jet, or if your Metro Card will suffice.
Yeterli bir neden mi? - Nasıl bir oyun oynuyorsun?
What game are you playing?
- Bu yeterli değil mi?
- That should be good enough.
- Bu da bize yeterli olacaktır, değil mi?
That will give us enough clearance? This is crazy.
Zeki olduğumu öğreniyorsunuz ama hâlâ yeterli değil mi?
You find out I'm really smart and you're still on me?
İnsanların bu konudaki zırlamaları yeterli değil mi sence?
Don't we have enough humans complaining about that?
Yani çocuklarımıza karşı yeterli ilgiyi göstermediğimi mi söylüyorsun?
As in, am I not keeping close enough tabs on our children?
Bu sizin için yeterli değil mi?
Isn't that all you need?