Bırakma beni tradutor Inglês
3,599 parallel translation
Lütfen, bırakma beni!
Please, don't leave me!
Bırakma beni!
Don't leave me!
- Ne olur bırakma beni.
- Don't let me down.
Bırakma beni, anne.
Don't leave me, Mum.
- Bırakma beni.
- No, don't leave me.
# Bırakma beni #
♪ Ooh, ooh, ooh, no, I just want you to stay ♪
Tekrar söyletmek zorunda bırakma beni.
Don't make me ask you again.
Nolur bırakma beni.
Please! Don't break up with me!
Lütfen, Richard, bırakma beni.
Please, Richard, don't leave me.
Dick'in o disktekileri gördükten sonra beni hayatta bırakma olasılığı nedir?
What are the chances I see everything on that drive and Dick lets me live anyway?
Jack, beni bırakma.
Jack, just don't let go.
Beyler umuyorum Bu bir silah bırakma olabilir ve beni zengin eder.
I'm hoping you gentlemen might put down those weapons and make me rich.
Beni bu canına yandığımın çocuklarıyla bırakma.
Don't leave me with these friggin'kids.
Beni buralarda bırakma.
Hey, man, don't fuck around.
Beni burada bırakma!
Don't fuck around, man!
Beni sakın bırakma, Frank!
Don't fuckin'leave me, Frank!
Beni sakın bırakma!
Don't fuckin'leave me!
Beni yalnız bırakma Felix.
Don't leave me alone, Felix.
Beni bırakma.
Don't leave me.
Beni bir daha böyle bir durumda bırakma.
Don't put me in that position again.
Hayır, lütfen, beni burada bırakma.
no, don't leave me down here, please.
Beni burada bırakma!
megan, what are you- - no!
Hayır, lütfen beni burada bırakma!
no, don't leave me down here, please!
Megan, lütfen beni burada bırakma!
megan, please don't leave me down here!
Seni aşağılık herif beni bırakma!
You bastard, don't leave me!
Lütfen beni yüzüstü bırakma.
Please don't check out on me.
Sen de beni karanlıkta bırakma.
Don't you shut me out, too.
beni bırakma Iütfen.
Don't leave me.
# Beni böyle bırakma #
# Don't leave me this way #
# Beni böyle bırakma, hayır #
# Don't, don't you leave me this way, no #
# Lütfen, beni böyle bırakma #
# Please, don't leave me this way #
# Beni böyle bırakma, hayır #
# Don't leave me this way, no #
- Beni ölümünü izlemek zorunda bırakma.
- Don't make me watch her die.
O nedenle bir daha beni oraya bırakma.
So don't leave me out there again,
- Beni bırakma Claude.
Don't leave me, Claude.
Beni bırakma aşkım.
Don't you quit on me, girl.
Beni bırakma!
Don't... Don't leave me!
Sakın tırsıp bırakma beni.
Don't pussy out on me.
Beni böyle bırakma.
Don't leave me hanging, now.
Beni burada bırakma.
Rhine beck, New York. Don't keep me locked up here.
- Beni bırakma.
- Don't leave me.
Beni bırakma.
- Sí, Mami. Don't leave me.
Beni bırakma.
Do not leave me.
- Beni böyle bırakma.
Don't leave me. Don't leave...
Beni bırakma. - Fazla uzaklaşma.
Don't go far.
Baba benimle kal, beni bırakma.
- Father stay with me, don't leave me.
- Sakın beni geride bırakma!
- Don't walk away from me!
Beni, arabanda ne bulduğumu onlara söylemek zorunda bırakma.
Don't make me tell them what I found in your car.
Beni bırakma.
Stay with me.
- Beni bırakma ihtimalin var mı acaba?
Any chance of you letting go now?
Beni böyle bırakma.
Don't leave me... hanging.
beni 794
benito 18
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
benim için fark etmez 98
benito 18
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
benim için fark etmez 98
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
beni arama 21
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
beni arama 21