Bırakın beni tradutor Inglês
7,714 parallel translation
Bırakın beni!
Let me go!
Bırakın beni!
- Let me go! - No!
Lütfen bırakın beni!
Aah! Please get the fuck off of me!
Bırakın beni!
Let go of me!
Bırakın beni. Bırakın beni.
Let me in!
Bırakın beni!
Let go!
Bırakın beni!
Get off me!
- Bırakın beni.
Let go of me.
- Bırakın beni!
Let go of me!
Bırakın beni.
Tee!
- Bırakın beni.
- Leave me alone.
Bırakın beni!
Get off of me!
Bırakın beni.
Just let me at him.
Bırakın beni burada. Gidin.
- Just leave me here.
Pekala, bırakın beni.
Okay, get off. Get off!
Bırakın beni.
( grunting ) hey!
Bırakın beni, bırakın beni!
Let me go, let me go!
- Bırakın beni!
- Let go of me! Let go!
- Bırakın beni!
Let me go!
Bırakın beni.
Let me go.
- Rahat bırakın beni ya!
Please leave me alone.
Hayır! Bırakın beni alsın.
No... no, let it take me.
- Bırakın beni, o değil.
Leave me, it's not him.
Bırak! Bırakın beni!
Get your hands off me!
Bırakın beni!
Get your hands off me!
Bırakın beni! - Bırakın beni!
Let me go!
Bırakın beni!
Let me out!
Ölüm kalım durumu olsa sen beni bırakırdın öylece.
If it was life or death you would have left me chilling.
Beni teselli etmeyi bırakır mısın?
Can you stop comforting me now?
Beni rahat bırakın dedim!
I said leave me alone!
Bırakın beni, gidip hepsini dava edeceğim.
Let me go!
Beni yalnız bırakın lütfen.
Leave me alone please.
Bırakın lan beni!
! - So sorry! Get the fuck off of me!
O zaman sana bir dövüş ayarlayıp, kendimi riske atarsam beni yüz üstü bırakırmısın?
Then, if I get you a fight and put my ass out on the line, you're not gonna leave me or not show up?
Beni o almanla bırakın. Öldüreceğim onu.
I'm gonna kill the German rat!
- Beni rahat bırakın.
- Leave me alone.
Beni rahat bırakın!
Leave me alone!
- Beni rahat bırakın.
- Just leave me alone, sergeant.
Müdür Fitzgerald'ın ofisinde bizi dımdızlak bırakıp gitti..... ve sonra ortada hiçbir şey yokken Caitlyn Cook beni arayıp ajan Annie'nin Ryan McQuaid'le ne üzerinde çalıştığını sordu.
She left us standing in director Fitzgerald's office, and then out of the blue, Caitlyn Cook calls me and asks me about an Op Annie's working with Ryan McQuaid.
Beni bırakırsın, ruhu serbest kalır.
Release me, and her soul will be free.
Beni rahat bırakın!
- Leave me alone!
Bu yüzden Junior'u ve beni bırakıp kaçtın mı?
So you ran away and left me and Junior?
Beni yalnız bırakın yeter.
I just want to be left alone.
Artık beni yakaladığınıza göre lütfen onu bırakın.
I mean, you have me now, so... so please, just let him go.
Ortağım, Laura'nın kaybolduğu gece beni bardan eve bırakıyordu.
My partner gave me a ride home from the bar the night that Laura disappeared, and so I...
- Beni eve bırakır mısın?
- Take me home, will you?
Beni yalnız bırakın.
Give me the room.
- Beni yalnız bırakın.
Leave me alone.
Beni yalnız bırakın.
Leave me alone.
Ve böyle bir pisliğin peşinden gitmemek beni çok zorluyor ama polisler bağımlıların toplantılarına rozetlerini karıştırdığı anda alkolikler buraya gelmeyi bırakır.
It takes everything in me not to go after the dirt bag. The day the cops start bringing their badges into AA meetings that's the day that the drunks stop coming.
Sean, ne zaman rozetini bir kenara bırakıp erkek erkeğe dövüşmek istersen beni nerede bulacağını biliyorsun.
Sean, any time you want to put the badge down and fight me man-to-man, you know where to find me.
beni 794
benito 18
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
benim için fark etmez 98
benito 18
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
benim için fark etmez 98
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
beni arama 21
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
benimle 208
benimsin 41
benimle kal 183
benim de yok 54
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
beni arama 21