English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ D ] / Dışarı çıkmalıyım

Dışarı çıkmalıyım tradutor Inglês

138 parallel translation
- Hayır, yine dışarı çıkmalıyım.
- No, I have to go out again.
Dışarı çıkmalıyım.
I gotta get out.
"Daha çok dışarı çıkmalıyım, biraz tatil yapmalıyım."
"I ought to get out more. Take some time off."
Bir şekilde dışarı çıkmalıyım!
I've got to get out. Somehow.
- Dışarı çıkmalıyım.
- I got to go outside.
Nefes almak için dışarı çıkmalıyım, lütfen.
I got to go outside to breathe, please.
Bu gece dışarı çıkmalıyım.
I gotta go out tonight.
- Dışarı çıkmalıyım!
- I've gotta get out!
Dışarı çıkmalıyım, dışarı çıkmalıyım!
I must get out, get out!
Dışarı çıkmalıyım.
I must get out!
Ara sıra dışarı çıkmalıyım.
I do have to get outside occasionally.
Çünkü dışarı çıkmalıyım.
Because I must get out.
Dışarı çıkmalıyım.
Ι must go out.
- Dışarı çıkmalıyım.
- I've got to get out.
- Acele et, dışarı çıkmalıyım.
- Hurry, I have to go out.
Bir süre dışarı çıkmalıyım.
I gotta get out of here for a while.
- Dışarı çıkmalıyım.
- I have to go out.
Dışarı çıkmalıyım.
I have to go out.
Canım, dışarı çıkmalıyım.
Darling, I must get out here.
Artık dışarı çıkmalıyım.
Now I have to go out.
Bu akşam saat sekizde dışarı çıkmalıyım.
I must go out tonight at eight.
Dışarı çıkmalıyım.
I have to get to the outside.
Dışarı çıkmalıyım.
I got to go out.
Bir süre için dışarı çıkmalıyım.
I have to go out for a while.
Önce bir süreliğine dışarı çıkmalıyım, tamam mı?
But I have to go out first for a little while, okay?
Artık gitseniz iyi olur, çünkü dışarı çıkmalıyım.
I think you best get off now, cos I'm waiting to go out.
Dışarı çıkmalıyım.
Okay, I've gotta get out.
Yakında dışarı çıkmalıyım.
I shall have to go out again soon.
Ve Joey çok kibar bir adama benzediğinden dolayı belki de onunla bir ara dışarı çıkmalıyım?
And since Joey seems like such a nice guy, maybe we could go on a date sometime?
Dışarı çıkmalıyım.
I gotta go out.
Sol kolum ağrıyor, dışarı çıkmalıyım
My left arm hurts. I have to go out.
Daha fazla dışarı çıkmalıyım.
I need to get out more.
Bu yüzden bu gece dışarı çıkmalıyım.
That's why I have to go out tonight.
- Dışarı çıkmalıyım.
- I gotta get out.
Birkaç saatliğine dışarı çıkmalıyım.
I have to go out for a few hours.
Bir süreliğine dışarı çıkmalıyım.
I've to go out for a while.
Dışarı çıkmalıyım.
I've got to get out.
Lütfen, dışarı çıkmalıyım.
Please, I need to be outside.
Dışarı çıkmalıyım.
I have to get out.
Dışarı çıkmalıyım.
- I'm going out there, Ben.
Çıkmalıyım dışarı sıyırmadan önce balatayı
I gotta reach the outside before I lose control
Dışarı mı çıkmalıyım... Canın cehenneme.
I got to go out- - fuck this shit.
- Dışarı çıkmalıyım.
I've got to get out.
Tamam mı? Ross ile birlikte dışarı çıkmalıyız.
You should come out with Ross and me.
Dışarı çıkmalıyız- - Beyin Takımı'nın yardımı olsun olmasın.
We're getting out of this- - with or without the Think Tank's help.
Dışarı çıkmalıyız! Başka bir yerde konuşalım.
we can talk business somewhere else.
Kaptan, dışarı ben çıkmalıyım.
Captain, I should be the one to go out there.
Dışarı daha sık çıkmalıyım.
I should get outside more often.
- Dışarıya çıkmalıyım.
I need to go out.
Çünkü o makineleri çalıştırdığımız an oradan dışarıya çıkmalıyız ve...
Because the moment we start those machines is the moment we'll end up... - getting out of them, and- -
Çıkmalıyım, dışarıda...
- I still have to...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]