Ef tradutor Inglês

Emniyet müdürüne.

CHI EF OF POLICE

Tipki uzun zaman önce... ªef Egden gerillalariyla geldigindeki gibi.

Like a long time ago when Chief Egden... he come through with his guerrillas.

- SHOGUN HABERCİSİ, KISHUFIEF

- S HOGU N M ESS ENGER, KIS H U FI EF

SAVAŞ SUÇLULARININ ELEBAŞLARI İDAM EDİLDİ

CHI EF WAR CRI MI NALS EXECUTED

- EF'i mi çekeceğiz?

- We shooting EF? .

Komisyoncum EF Hutton, ve EF Hutton'a göre...

My broker is EF Hutton, and EF Hutton says...

Ama, ef...

But, s s s

Ef...

Mas...

- Sonra da bir zarf, "Sedjem-en-ef."

- Then an adverbial, "sedjem-en-ef."

- Evet, ef...

- Yes...

Siz nerelisiniz ef- -?

Where are you from, s- -?

Birinin amaçlarına ulaşmasında

IT'S PROVEN TO BE A HIGHLY EF - FECTIVE TECHNIQUE

Sen a ama hay hayran ların i çin UH, WELL, S-SINCE bir ef efsane sin...

UH, WELL, S-SINCE YOU HAVE, UH, YOU KNOW, A LEGION OF, UH,

Evet, sanki... Yüzüklerin Ef...

Yeah, it almost looks like...

Henüz "ef" deyiz.

We're only at the "le".

Tamam. Eğer daha "ef" deysek. O zaman "- e gidelim" diye bitirelim.

Okay, if we're at the "le," then I say we follow it up with a "t's go home."

Ef?

Ef?

Gerçekten bilmiyorum.

We're searching for a new prince... not a bworkface! That must be what they call adventure... 50 ) } Original subs : [EF] 50 ) } Edited subs :

Selam sana, ben Ruel!

50 ) } Original subs : [EF] 50 ) } Edited subs : Hey there!

Ef- - Tricia Shelley, yaş 31, Megan Shelley, yaş 27, Michael Shelley, yaş 23. Genetik testler, hepsinin kalıtımsal mide kanserine sebep olan cdh1 geni taşıdığını ortaya çıkardı.

S- - tricia shelley, 31, megan shelley, 27, michael shelley, 23, genetic testing revealed they all carry the cdh1 gene for hereditary diffuse gastric cancer.

Efren Salonga. Efren Salonga?

Efren salonga Ef-efren salonga!

Ef, bunun gidilecek yerle alakası yok.

Oh, Eff, it's not about the destination.

Ef!

Ef!

Hadi Ef, diskoya gidiyoruz.

Come on, Ef. We're going clubbin'.

Otur bakalım, Ef.

Take a seat, Ef.

Beni serbest bırak Wagnar. Bu kasabanın kral ve kraliçesi olalım. - Hayır.

Original subs : [EF]

Heffley!

H effley!

Dehşet derecede becerikli, sağ kolum olan kadınla tanıştın, Maureen Coate.

You've met my terrifyingly efficient right-hand woman, Maureen Coate.

Yani, Cerrahi'nin Ş ž ef'inden bahsetmezsen o zaman Cerrahi'nin Ş ž ef'ini istemezler.

I mean, if you don't mention the chief of surgery, they won't ask for the chief of surgery.

Onu bu hale getirenin polisler olduğunu söyleme biçimiymiş bir nevi.

Yeah, said it was an ef you to the cops for taking away what was his.

Sakin ol ve kahrolası arabayı getir.

Calm the ef down and get the effing car.

EF'yi unutun.

Forget the E.P.

Ef...

Si...

Hala gitmen gereken uzun bir yol var, Ş ž ef Park.

You still have a long way to go, Chief Park.

Öncelikle, bu bir EF, Honda'nın şu zamana kadar ürettiği en iyi şaselerden biri.

First off, it's an EF, one of the best chassis Honda ever made.

" Ef...

" Wha...

- Ef?

- Ef?

Değil mi Ef?

Haven't you, Ef?

Hadi Ef, götlük etme.

Oh, Ef, don't be a fanny.

Duşu aç sen.

Ef, put the shower on.

Ef, benim.

Ef, it's me. Um...

Hayır, tedavi işe yaramıyor Ef.

No, the treatment's not working, Ef.

Çünkü, gerçekten Ef, başka neyimiz var?

Because, seriously, Ef, what else have we got?

Her şey için sağ ol, Ş ž ef Cochise.

Thank you for everything, Chief Cochise.

A, B, C, D, E, F dışbükey altıgen olsun, öyle ki AB, DE ile paralel,... BC, EF ile paralel ve CD, FA ile paralel olmalı. "

'Let A, B, C, D, E, F be a convex hexagon "such that AB is parallel to DE,." "BC is parallel to El-I"

Ş ž ef arıyor.

The chief.

Bugün efendim be.. Bugün Ef...

And today, Sir, I'm... today, s...

Ef... Efendim?

Wh... what?

Pont Neu'ef çıkacaksınız.

Please over here.

Ama, ef...

But, s...

Etkisini tam olarak -

I can counter the ef- -