Emin olun tradutor Inglês
2,701 parallel translation
Ve sana Pazar gecesi değil etrafında olduğunuzdan emin olun, ben birleşme geri bazı eşek getirme planı çünkü, ve ben istiyorum ki sensiz dokunun.
And I wanna make sure you're not around on Sunday night,'cause I plan on bringing some ass back from the reunion, and I wanna tap that without you there.
Sadece siz anne emin olun.
Just make sure you call your mom.
Emin olun Bay Davis türümden istediğiniz kadarına sahip olacaksınız.
Rest assured, Mr. Davis... you'll have as many of my kind as you need.
Her şey talimatlarda yazıyor ve emin olun bunları okumak için epeyce zamanınız olacak.
It's all in the directories provided, and, believe you me, you'll have plenty of time to read them.
Manhattan'a tüm çıkışları kapayın. Burada olduklarından emin olun.
Close every exit out of Manhattan, make sure that neither Wright or the girl gets away.
Bir şeyleri es geçmediğinizden emin olun.
Make sure you do not pass.
Emin olun, lütfen, iyi olup olmadıklarından.
Be sure, please let me all is well.
Ama buna emin olun ki onlar yaptıklarının karşılığını görecekler.
But rest assured, they will get their just reward.
Şuna emin olun, birbirinizi bir daha hiç görmeyeceksiniz.
Be advised, the two of you will never see each other again.
Emin olun, herhangi bir fikri olamaz.
Make sure she doesn't get any ideas.
Emin olun bundan sonra, Orhan için daha önce ödemeyi kabul ettiği üç yüz bin akçenin de tek kuruşunu göndermeyecektir.
You can be sure that he won't send a dime of the 300,000 coin subsidy he had agreed for Orhan.
Ama, emin olun şu sümüklü Tehmur'la konuşmalısınız. Birşeyler bildiğine eminim.
But, you know what... you should get hold of that slime Tehmur... I'm sure he knows something.
Sanırım bu bizim bir yemeği paylaşmamız için bir şans ve kampanya hakkında konuşmak ve tabi ki sorunları ve emin olun herşey yurttaşlıkla ilgili olacak, bilirsiniz?
Which I think is just a chance for us to share a meal together and talk about the campaign and its issues and make sure that everything's gonna be civil, you know?
Emin olun ki yalnız değilsiniz.
- Well, rest assured, you're not alone.
Aynen o değil, emin olun.
Make sure he doesn't, if he... Exactly.
Jean'in aracında yarın sıcak çay olduğundan emin olun.
Make sure there's hot tea in Jean's trailer tomorrow.
Ben de size. Ve emin olun ikinizi ayırırım.
And I promise you, you guys are gonna be separated.
Bu sefer tüm artıklardan kurtulduğunuzdan emin olun.
Make sure you get rid of all the waste this time.
Bütün adamların yerlerinde olduklarından emin olun.
- Ensure all positions. - Earl, Earl.
Bütün gece kalacaklar, onların burada kendi evlerindeymiş gibi hissettiklerinden emin olun, tamam mı?
Now, uh, they're gonna be staying all night, so you make sure that they, uh, feel like this place is their home, okay?
Size temiz mutfağı gösterdiğine emin olun.
oh, and make sure he shows you the kosher kitchen.
Ama eğer şu aralar ki bütün durgunluk zamanımı kim olduğumu ve geçen o beş yılda neler yaptığımı yansıtmayla uğraştığımı sanıyorsanız, emin olun ki bunun gerçekle alakası bile yoktur.
But if you think I've spent all my recent downtime reflecting on who I am and what I've done in those same five years, let me assure you, that couldn't be further from the truth.
Emin olun, bir yere çarpsak orada ya da burada oturmanız bir şeyi değiştirmez.
Rest assured, if it crashes, on or it hurts the same.
Ama şundan emin olun.
But be assured of this.
Emin olun açlık daha iyi.
Better to starve, surely.
Tanrının tasavvurunu gördüğümden emin olun.
Be sure, I have seen the vision of God.
Siz sadece... Channing'in çenesinin kapalı ve gözlerden uzak olduğundan emin olun.
Just... make sure Channing keeps his mouth shut and stays out of the public eye.
Felicia fedaiyi tanıyor, sadece bizimle aynı sıraya girdiğinizden emin olun yeter.
Felicia knows the bouncer, so just make sure to get in line with us.
Ve lütfen ailelerinizin şeyleri getireceğinden emin olun. Getireceklerine söz verdiler.
Oh, and please make sure your parents don't flake on the auction items they promised they'd bring.
Bu sabah mülkünüze izinsiz girerken, gördüğünüz kişi ile ilgili, emin olun ki, endişelenmenize gerek yok.
SO REGARDING THIS TRESPASSER YOU SAW ON YOUR PROPERTY THIS MORNING, REST ASSURED, YOU HAVE NOTHING TO WORRY ABOUT.
Emin olun, haftaya bitirmiş olacağız.
Rest assured, we'll be closed next week.
Emin olun, anlaşmayı halledeceğiz.
Rest assured we'll be closed.
Heykel bahçem için enteresan bir poz verdiklerine emin olun.
- YOU MAKE SURE TO STRIKE AN INTERESTING POSE FOR MY SCULPTURE GARDEN.
Pekâlâ, arabalar çıktığında, kurulamaya başlarsınız lastiklerine temizlendiğine emin olun, sonra havlularınızı bahşiş için çırparsınız.
Okay, the cars roll out, you wipe them down, you make sure the tires are clean, then you flap your towel for the customer.
Şu kruvazörün buraya indiğinden emin olun.
Make sure that cruiser gets down here.
Eğer tatlı bir yemek istemiyorsanız, o zaman tepelerini ve alt kısımlarını kestiğinizden emin olun.
And if you don't want a sweet dish, then make sure that cut the top and the bottom off.
Emin olun enerji içinde
One thing's for sure. They do give off an energy. If you just want to put...
Sokakta verdiğiniz kararların hayat boyu pişman olmayacağınız kararlar olduğuna emin olun.
Be sure the decisions you make on the street are ones you can live with for the rest of your lives.
... işler çığırından çıkmadan buna bir son verdiğinize emin olun.
... to make sure that it's put to a stop before things get out of control.
Sadece sizi arzuladığı için suçlu olduğundan emin olun.
Make sure he's guilty of wanting you.
Kay Cappuccio'nun "Suçlu Mutluluğu". Sadece sizi arzuladığı için suçlu olduğundan emin olun.
Kay Cappuccio's Guilty Pleasure- - make sure he's guilty of wanting you.
Yerine ulaştığından emin olun yeter.
Just make sure it gets where it's going.
Aldığından emin olun.
Make sure he gets it.
Onu ve Bane'i tutuklayın ve Şansölyenin güven içinde saraya döndüğünden emin olun.
Take him and Bane into custody, and make sure the Chancellor is returned safely to the palace.
Bu yüzden bir sonraki adım buradan tüymek. Camlı koridorun açık olduğundan emin olun.
Hardison, they have the building surrounded, so we're gonna go out through the next one, so make sure that that glass walkway is unlocked.
Güvende olduğunuzdan emin olun!
Hit it with everything youve got!
Emin olun ki bu mesajı ileteceğim.
I'll be sure to relay the message.
Bunu aldığından emin olun.
Make sure you get this to her.
Bunu aldığından emin olun
Make sure you get this to her.
İYİ, WARDEN EMİN OLUN yemek sevdim.
WELL, THE WARDEN SURE LIKED YOUR COOKING.
Emin olun o sizin yerinize de hor görüyor.
I promise you she holds me in enough contempt for the both of you.