English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ G ] / Gerçekten de öyle

Gerçekten de öyle tradutor Inglês

711 parallel translation
Daima "başa çık" "sonu var" dedim dedim gerçekten de öyle oldu galiba.
All I ever told her every day was for her to handle everything and that there was a sure ending for us. And now... I got what I asked for.
Evet, gerçekten de öyle.
Yes, indeed.
- Gerçekten de öyle.
- Indeed, you are.
- Gerçekten de öyle, biliyorsunuz.
- Well, it is really, you know.
Gerçekten de öyle!
Good news, indeed!
- Gerçekten de öyle, hanımefendi.
- Indeed it is, madam.
- Gerçekten de öyle.
● Yes, indeed, sir.
Gerçekten de öyle.
Yes, indeed.
Gerçekten de öyle.
I do indeed.
Gerçekten de öyle.
Really it is.
- Gerçekten de öyle.
- Well, the idea of it's being you!
Oh, gerçekten de öyle.
Oh, so I am.
Gerçekten de öyle efendim.
Indeed, sir, one could.
Gerçekten de öyle ve yumruğu da hala içindeydi.
He sure did, and his duke was in it!
Gerçekten de öyle, Bay Banks.
It is, really, Mr. Banks.
- Evet, gerçekten de öyle.
- Yes, indeed.
İyi dans etmediğini söyleyebilirim çünkü gerçekten de öyle.
I can say that you don't dance well because you don't
Şarkı söyleyemediğini söyleyebilirim çünkü gerçekten de öyle.
That you can't sing because you can't
Gerçekten de öyle Pendlebury.
It is indeed, Pendlebury.
- Gerçekten de öyle.
- Indeed you did.
Gerçekten de öyle.
Yeah, sure is.
- Gerçekten de öyle.
- It's getting very late.
Çünkü gerçekten de öyle, ve bunu üstün kılan da bu.
Because that's what it is, and that's what makes it great.
Gerçekten de öyle.
Indeed.
- Evet, gerçekten de öyle.
- Yes, by jingo, he has.
- Gerçekten de öyle.
- That is ugly, Captain Parker.
Gerçekten de öyle, hanımefendi.
Why, it sure is, ma'am.
- Gerçekten de öyle.
- lsn't it, though?
Biz hastanede öyle derdik. Gerçekten de öyle.
That's what we call him and that's what he is.
Evet, gerçekten de öyle oldu.
It's been a while indeed.
Gerçekten de öyle.
Indeed
- Gerçekten de öyle efendim.
- Indeed, sire.
- Gerçekten de öyle.
- It sure is.
Gerçekten de öyle.
Why, so it is.
Gerçekten de öyle, sevgili Gillette.
He is, my dear Gillette.
Gerçekten de öyle.
Indeed it is.
Gerçekten de öyle...
Indeed.
Gerçekten de öyle, değil mi?
Isn't he indeed?
İşin tuhafı, gerçekten de öyle.
The odd thing is, he is.
Gerçekten de öyle - bilgili mankafalar!
Indeed - knowledgeable cabbages.
Orası öyle de bunların gerçekten olduğunu nereden bileceğiz?
That's all right, but how do we know it really happened?
- Öyle mi gerçekten de?
- Oh, hasn't it?
- Gerçekten de öyle.
- Indeed you are.
Özellikle de gerçekten öyle olduğunu kanıtlarsan.
Particularly if you prove it.
İl meclisi siz delikanlılar için gerçekten endişeleniyor ve ben de öyle.
The town council is real worried about you boys and so am I.
- Gerçekten de öyle.
She really is.
Dostum biliyor musun... Çocuklar gerçekten de çok özeller, sencede öyle değil mi?
You know, my friend, children really are something special, aren't they?
Öyle gerçekten de.
It is indeed.
Bu gerçekten cazip bir teklif. Siz de öyle.
It's very tempting, you're very tempting.
- Gerçekten de öyle.
- Really?
Şimdi, Kaptan, her ne kadar bu makineler öyle gösterseler de, yakıt deposunu atmadan önce gerçekten Kırmızı Alarm verildi mi?
Now, captain, despite what these machines indicate, was there indeed a red alert before you jettisoned the pod?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]