Görmek ister misiniz tradutor Inglês
840 parallel translation
Balık-kadını görmek ister misiniz?
Want to go see the fish-woman?
- Onu görmek ister misiniz?
Would you like to see him?
Acaba banyomu görmek ister misiniz?
I wonder if you'd like to see my bathroom?
Görmek ister misiniz?
Would you care to see the flogging?
Kızlar, harika bir şey görmek ister misiniz?
Girls, would you like to see something wonderful?
Görmek ister misiniz?
Like to see him?
- Laboratuarımı görmek ister misiniz?
- Wanna see my lab?
- Görmek ister misiniz?
- Would you care to see them?
Bir şey görmek ister misiniz?
Want to see something?
- Bu arada reviri görmek ister misiniz?
By the way, would you like to see the infirmary?
- Kulüpte çiçek şovunu görmek ister misiniz?
Would you like to see the floor show at the club?
Güzel bir kız resmi görmek ister misiniz?
You fellows like to see a photo of a beautiful girl?
Görmek ister misiniz?
I can dance too. - Do you wish to see?
Ressamın birkaç eserini daha görmek ister misiniz?
I would indeed.
Görmek ister misiniz?
would you care to see it?
- Odasını görmek ister misiniz? - Evet.
- Would you like to see her room?
Yatağımı ve kitaplarımı görmek ister misiniz, hanımefendi?
Would you like to see my books and my bedding, lady?
- Onu şimdi görmek ister misiniz?
- You want to see him now? - Yeah. Yeah.
Görmek ister misiniz?
Wanna see?
Kimlik kartımı görmek ister misiniz?
Hey, do you want my identification card?
Görmek ister misiniz? - Evet, lütfen.
- Would you be wanting to see it?
Bunu görmek ister misiniz?
Well, don't you want to see it?
Bay Kentley, kitapları şimdi görmek ister misiniz?
Mr Kentley, wouldn't you like to see the books now?
Görmek ister misiniz?
Would you like to see?
Gelip evimi görmek ister misiniz?
Would you like to come and see my house?
Müdireyi görmek ister misiniz?
Do you want the manager?
- Birkaç fotoğraf görmek ister misiniz?
- Wanna see some pictures?
Doğurganlık araştırması sonuçlarımızı görmek ister misiniz?
Would you like to see our research in fertility?
- Görmek ister misiniz?
- Do you want to see them?
Küçük Mısır'ı görmek ister misiniz?
Would you like to see Little Egypt?
Yani, benimkini görmek ister misiniz?
You mean, you'd like to see mine?
Belediye başkanını görmek ister misiniz?
Do You want to see the mayor?
Benimkini görmek ister misiniz?
Do you want to see mine?
- Odanızı görmek ister misiniz?
- Would you like to see your room?
Beyler, Krell mucizelerinden birkaçını daha görmek ister misiniz?
Gentlemen, would you care to see some more of the Krell wonders?
Görmek ister misiniz? - Tabii.
Sure.
Sizi nerede bulduklarını görmek ister misiniz?
Would you like to see where you were?
Ve şimdi de, gözüme ilk takılan şeyi görmek ister misiniz?
And now you wanna see what first caught my eye?
Onu şimdi görmek ister misiniz?
Do you want to see her now?
- Görmek ister misiniz?
- Would you like to see it?
- Tutukluları görmek ister misiniz?
- Would you like to look at the prisoners?
Bir şey daha görmek ister misiniz?
You wanna see something else?
O kafalardan birini görmek ister misiniz?
Would you like to see one of those heads?
- Toplantı binasını görmek ister misiniz?
- How about the town hall? Like to see it?
- Şu an nerede olduğunuzu görmek ister misiniz?
- Wanna see where you are right now? - Yeah.
Kaptan, pompayı söktüm. Görmek ister misiniz?
Captain, I got the trim pump broken down.
Büyük ödülü görmek ister misiniz?
Would you like to see the jackpot?
Sebastian'ın stüdyosunu görmek ister misiniz?
Would you like to see Sebastian's studio?
Catherine'i görmek ister misiniz?
Would you want to see Catherine?
Canlı bir güzel görmek ister misiniz? Chadwick!
Want to see a beauty alive?
- Yarayı görmek ister misiniz?
Would you like to see the wound?