Görmek isterim tradutor Inglês
1,456 parallel translation
- Vay canına! - Ben de düşük kalorili krem peynir üretimhanesini görmek isterim.
I want to see where they make the light cream cheese.
- Bunu denediğini görmek isterim pislik.
- Imagine the ratings. - I'd like to see you try, asshole.
Gerçekten o fotoğrafları görmek isterim.
I'd really like to see them.
Carole'un yüzündeki ifadeyi görmek isterim..
Well, I'd love to see the look on Carole's face.
Ben de onu görmek isterim.
I want to see her too.
Yemek pişirdiğini görmek isterim.
I would fuckin'like to see you cook.
Burada yükseldiğini görmek isterim.
I'd like to see you move up.
Yeniden gözetmenin olacaksam az da olsa saygı görmek isterim.
Perhaps, as I am to be your watcher again, a modicum of respect might be in order.
Belki görmek isterim.
Maybe I'd like to see it.
Senin naneli şeker ve bayat yulaflı kurabiye dışında yiyecek bir şey bulamadığında da ne kadar şirin olduğunu görmek isterim.
I'd like to see how cute you are when you find nothing to eat but Junior Mints and stale Cookie Crisps.
- Kızlarının resmini görmek isterim.
- Can I see pictures of your girls?
Şahsen rütbenin ve memuriyetinin elinden alınmasını görmek isterim.
I personally intend to see you stripped of rank and office.
Oğlumu tekrar görmek isterim.
I want to see my son again.
Eğer senin için sorun değilse.. .. daire kalanını da görmek isterim.
I would love to see the rest of the apartment, if it's no trouble.
- Onu koyacağınız odayı da görmek isterim.
- I wanna see the room you'll put him in.
Aman Tanrım kesinlikle görmek isterim.
Oh, my God, I totally would.
Sadece heyecanı görmek isterim diye düşünmüştüm.
I just thought I'd like to see the excitement.
- Seni tekrar görmek isterim.
- I'd like to see you again.
Gerçekten Uzun Ada diye bir yer varsa, orayı görmek isterim.
Mmm! I'd like to visit that Long Island place, if only it were real.
bu şeyi biraz daha görmek isterim.
I'd like to see more of this.
Lütfen. Kurtarıcımın yüzünü görmek isterim.
I wouldst look upon the face of my rescuer.
Ben de bağlayıp, terkettiğim bir kadını tekrar görmek isterim evet.
I tend to tie up and abandon women I really want to see again, too.
Eminim öylesindir. Bir ara seni koşarken görmek isterim.
I'd love to see you run sometime.
Seni tekrar görmek isterim.
I'd Iike to see you again some time.
Tanrım, seni kesinlikle görmek isterim.
Boy, I sure would like to see you.
Sen eylencelisin. Sonraki sahneyi nasıl geçersin görmek isterim.
I want to see what you're gonna do to screw up the next take.
- Bunu görmek isterim.
- l'd love to see that one.
Ama seni gerçekten tekrar görmek isterim.
But I'd really like to see you again.
Ben, şahsen, senin o gücü daha iyiye ulaşmaya kanalize ettiğini görmek isterim.
I personally would like to see you take that power and channel it towards the greater good.
Bu etekle dönüşünü görmek isterim.
I'd love to see you twirl in that dress.
- Ben de görmek isterim.
- I'd love to see it.
Bir ara görmek isterim, sence şansım var mı?
I'd like to see it sometime. Think there's a chance of that?
Ilkönce kalfamin nerde gömüldügü görmek isterim.
I will go to see the place where master is buried.
Ben Sanat Terapisi Kursunu veriyorum, sizi aramızda görmek isterim.
I take the art therapy, and would love to see you there.
Yine görmek isterim.
I'd like to see him again.
Bu aşamaya kadar geldim, gösteriyi de görmek isterim.
I came this far, I might as well see the show.
Görmek isterim.
- I'd like to see them.
O kayıtları ben de görmek isterim.
I'd like to see those logs.
Evet neler olduğunu iyice görmek isterim.
Well, I want to get a good look at what's going on.
Sorumlu kişiyi görmek isterim!
I need to see the person in charge.
Eğer ilgileniyorsan seni de takımımda görmek isterim.
If you're interestedn I'd love to have you on my team.
Sizin ne kullandığınızı görmek isterim ama çantanız kilitli.
I'd like to see what you use, but your carrier is locked.
Tekrar kocamı görmek isterim.
You know, I would actually like to see my husband again.
- Seni tekrar görmek isterim. - Güzel.
Listen, I'd really like to see you again.
Ben de bir bakmak isterim... ne kadar zor, görmek için.
I wouldn't mind taking a look at them to... see how hard they are.
Çok eğlenceli bir akşamdı, seni içeri davet ederdim ama zaten gördün ve yarın işlerim yoğun. Ama bu seni bir daha görmek istemediğim anlamına gelmiyor, çok isterim.
This was fun, and I would invite you in, but you've been in, and I have a huge day tomorrow, which isn't to say that I wouldn't like to see you again.
Tabi ki seni tekrar görmek isterim.
Hey... of course I want to see you again.
Marina'dan seni görmek için izin isterim, bana oldukça borçlu sayılır.
I'll ask Marina to let me go and see you. She owes me a few.
- Onu görmek isterim.
- I'd like to see it.
Belki müsait olduğun zaman gelip eşyaları görmek istersin? Evet, çok isterim.
Yeah, yes, I would.
Onunla tanışmak isterim, yüzünü görmek.
I would like to meet him, to see his face.