Ikinci gün tradutor Inglês
383 parallel translation
İkinci gün, tarih böyle yazıyor, ben uydurmuyorum,... ikinci gün... bir takım hayvanlar türemiş toprağın,... küllerin altından.
On the second day, history tells us, I'm not making it up. From the second day on, certain species of animals crawled from the depths of the earth, and from the ashes.
Birinci gün, ikinci gün,... üçüncü gün.
Of the first day, the second day, the third day.
Akşam oldu, sabah oldu ; ikinci gün oluştu.
And the evening and the morning were the second day.
Akşam oldu ve sabah oldu ; ikinci gün.
And the evening and the morning were the second day.
Bu özgür olduğum ikinci gün, ve sizse...
It's my second day being free, and you...
Ve O ikinci gün... ikisi... bir köye gidiyorlardı, 60 stadia uzaklıktaki... adı... ve tüm bunlar hakkında sohbet ediyorlardı.
And that very day two... two of them... were going to a village which was about 60 stadia from... named... and they were conversing with each other about all these things.
Bu ikinci gün ve her şey iyi... ve bugünü hatırlamak için,
It's the second day, and all is well and in order to remember this day,
Sonra, ikinci gün Malkinia tabelasını gördüm.
Then, on the second day, I saw a sign for Malkinia.
Tabii ikinci gün durum kötüleşmeye başladı.
Of course, on the second day, things took a turn for the worse.
Senaryo yazımındaki ikinci gün için hava raporu, Kuzey-doğu rüzgarlarıyla birlikte kışın ilk karı bekleniyor.
The weather report for the second day of screenwriting promised north-easterIy winds and the first frost of winter.
Bunun üzerine asker gider, bir gün bekler ikinci gün, üçüncü,... yirminci gün...
With that, the soldier went and waited one day... two days, then ten, then twenty.
İlk gün bir tane, ikinci gün iki tane ve üçüncü gün iki tane.
One on the first day, two on the second, and two on the third.
Tekne günlüğü, ikinci gün.
Log entry, day two.
ikinci gün, iki tane atıp, 58 tane içiyorsun.
Day two, throw two out, smoke 58.
Sonra ikinci gün, üçüncü gün.
The second day. The third.
Güneyin buharlı gemisi elimin altındayken sakin, sisli ya da fırtınalı havanın bir anlamı kalmaz. İkinci dileğimde gerçekleşmiş olur. Çünkü bir buharlının kaptanı olan kişi bir gün Devereaux Şirketinin de başına geçecek.
And with the Southern Cross under me, I'd get my second wish... because the man who commands in steam... will be the head of Devereaux and Company someday.
Dur bir dakika Doc. Bunu, üç gün içinde ikinci yapışın. Sen hiçkimseyi bu kasabadan kovamazsın!
That's the second time in three days... you've been trying to run somebody out of town.
İkinci gün, biraz daha.
The second day, a little more.
İkinci gün Horoz Saati'nde onurunuza düzenlenen resmi yemek.
On the second day at the Hour of the Rooster, a banquet in your honor.
3 gün önce karısıyla geldi ve ikinci katta kalıyor.
He came with his wife 3 days ago and is staying on the second floor.
İkinci gün Tanrı gene patatesi yarattı.
On the second day God created potatoes.
Bu, son üç gün içersindeki ikinci uyarı oldu.
That's the second warning in three days.
Ancak planın ikinci aşaması, Anzio saldırısı iki gün sonra işleme konuldu.
But the second stage of the plan went ahead two days later - the assault on Anzio.
Geçen gün öldürülen ikinci bölükten dört adamın anma töreni vardı.
Memorial service for four men in the second squadron... who were killed the other day.
İkinci gün, tamamen yeşile boyadım.
The second day I repainted it all green.
Gün görmemiş yerlerimi teyzenin suratına sallarım..... seni ikinci el elektrikli eşek kıçı yiyici
I wave my private parts at your aunties... you cheesy lot of secondhand electric-donkey bottom biters!
İkinci Gün ~ Cehennem Konulu Meditasyon ~
Second day Meditation on hell
Sizi ikinci kez, ertesi gün istedim.
The second time I wanted you... was the next day.
Pekala, İkinci Kaptan., 11 gün, Dokuz saat ve sekiz dakika sonunda,
Well, X.O., after 11 days, nine hours and eight minutes,
Bütün gün İkinci Cadde'de dolaşıp durdum.
I've been running up and down Second Avenue all day. Wow.
İkinci gün, beş gün gibi geldi.
And the second day seemed like five days.
İkinci gün gurur duyuyorum, onunla dolaştığım zaman. Kendime diyorum : ben de normal bir insanım. bir erkekle dolaşıyorum.
On the second day I'm proud to walk with him, and I think I'm not so abnormal, but rather like everyone else, taking a walk with a man.
Bu 10 gün içindeki ikinci... yanlış alarm.
This is my second false alarm in 10 days early.
İki gün içindeki ikinci cinayetmiş.
The second in two days.
Doğduğu gün ikinci babası olacağıma söz vermiştim.
I pledged to be his second father on the day that he was born.
En Uzun Gün ikinci sırada.
Longest Day moves into second.
Onlara senin bir gün çok iyi bir ikinci lig menajeri olabileceğini söyledim.
Told them I thought you might make a fine minor-league manager someday.
Şey, güvercinler ikinci gün daha iyi olur.
I'm dead.
İkinci gün çay saatinde, Avustralyalılar kayıpsız 63 sayı yaptı. İngiltere'nin ilk vuruştaki toplamda 440 skorunun hemen arkasındalar.
By tea on the second day, the Aussies are 63, without loss, chasing England's first inning's total of 440.
Aman Tanrım, bu kadar gün sonra bir günde ikinci karşılaşmamız.
My God, twice in as many days.
Telesekreterimde bulmuştum. İkinci kez gidişinden üç gün sonra.
I found it on my answering machine, three days after he'd gone for the second time.
İkinci saldırı 13 gün sonra gerçekleşti.
The second attack occurred 13 days later.
On ikinci gün, meyve toplama.
- Twelve days fruit picking
- İkinci gün.
- Day two.
İkinci gün ; İngiltere üzerinde Concorde turu atacağım. "İngiliz Güzellere Disiplin gerekir."
I shall Concorde over to merry old England for British Babes Need Discipline.
İkinci gün, bana iki gün için ödersin.
Second day, you pay me for two days.
İkinci kaptanın seyir defteri, 22. gün.
First Officer's Journal, Day 22.
Karides teknesi kaptanı olduğun gün, gelip, ikinci kaptanın olacağım.
The day you are a shrimp boat captain, I will come and be your first mate.
Başkan Ford bugün, 17 gün içinde ikinci kez olası bir suikastten kurtuldu.
For the second time in 17 days, President Ford escaped possible assassination today.
- İkinci gün?
- Huh?
- İkinci gün ise çıkıyorum.
- The next minute, I had a date.
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192