Ilerliyorum tradutor Inglês
387 parallel translation
Evet. Şöyle, ben okula girdim ve sonra babam hasta oldu ve şimdi ben de okul yoluma burada ilerliyorum.
Yeah, so I got into school, and then my dad got sick, so now I'm working my way through school here.
Ben yeryüzünde ilerliyorum.
I'm coming up in the world.
Önümde secde eden alt sınıf insanların üzerine basarak ilerliyorum.
I rode over the bodies of underlings prostrated before me.
Korkarım... çok yavaş ilerliyorum.
I'm afraid I've gone too slow.
Doğuya, kavşağa doğru ilerliyorum, tamam.
Am proceeding east towards Junction Road. Over.
Batıya, kavşağa doğru ilerliyorum, tamam.
Am proceeding west towards Junction Road. Over.
Kuzeye, kavşağa doğru ilerliyorum, tamam.
Am now proceeding north towards Junction Road. Over.
Güneye, kavşağa doğru ilerliyorum, tamam.
Am proceeding south towards Junction Road. Over.
Sözleri sen söylüyorsun, Tanrı'm. Yolumda ilerliyorum.
You say the word, Lord, I'm on my way.
Şimdilik fena değil, fakat yavaş ilerliyorum.
All right so far, but it's slow going.
Devam edip ilerliyorum hep erkek.
So I walk along... only men.
Arabayla bir sokaktan ilerliyorum.
In a car, I'm going down the street.
Nereye ilerliyorum, emin değilim
I don't know ♪ Where am I heading'?
Nereye gidiyorum, bilmiyorum, Nereye ilerliyorum, emin değilim
♪ Where am I goin'? I don't know ♪ Where am I heading'?
Nereye gidiyorum, bilmiyorum, Nereye ilerliyorum, emin değilim,
♪ Where am I goin'? I don't know ♪ Where am I heading'?
Nereye ilerliyorum, bilmiyorum
I don't know ♪ Where am I heading'? I ain't certain
Nereye ilerliyorum, emin değilim,
♪ Where am I heading'? ♪ I ain't certain
Tam yol ilerliyorum. Dilini çıkarma, onu koparırım.
Don't stick your tongue out, I'll bite it off!
Neden Grouchy günde 6 mil, bense 10 mil ilerliyorum?
Why does Grouchy only do six miles a day? I do ten.
Doolittle, bir şeye doğru ilerliyorum, arka tarafımda, uzakta.
Doolittle, I'm heading right toward something. It's behind me, in the distance.
İçine doğru ilerliyorum.
I'm going into them!
Hayır değildim, ama hızla olma yolunda ilerliyorum.
No, but I'm afraid I'm fast becoming one.
* Bir süredir ilerliyorum bebeğim uzun, yalnız bir yolda *
I've been goin'down that long lonesome road, babe
- Tamam, ilerliyorum.
- OK, I'm through.
- Ben Kardan Adam ve ilerliyorum.
- One Snowman. I'm playin'on the side.
Aynı yerden doğu yönünde ilerliyorum.
'Uh, we're eastbound about the same spot. 'Where are you at?
343'te ilerliyorum.
'Uh, I'm at 3-4-3, needing a bear report.
Güney yönünde ilerliyorum, tamam. Bizden bu kadar, hoşça kalın.
'Southbound and down.
Hayat yolculuğumun son durağına geldim ve... öteki dünyanın patikasından aşağı ilerliyorum.
" I have reached the final station on my life's journey and started down the path to the next world.
Mesela ben yeryüzüne göre 10 kilometre daha hızlı ilerliyorum.
I'm moving at about 10 kilometers an hour relative to the ground.
Senin ayak izlerine basarak geçtiğin yollardan ilerliyorum.
In your footsteps where you passed by.
Başka bir polis üzerinden ilerliyorum.
I gotta go through another cop.
Kıtlığın, yani ızdırabın içinde... bir rüyadaymış gibi ilerliyorum.
I move as if in a dream... through the agony that is famine.
Hayır Cliff. Londra saatine göre ilerliyorum.
No, I'm on London time.
- Şerif, üzerlerine doğru ilerliyorum.
- Sheriff, I got him heading my way.
Gündoğumuna doğru ilerliyorum.
Heading towards daybreak.
Kendimi profesyonel olarak bunlara karşı koymaya adadım ve şimdi akıntıya karşı onlarla ilerliyorum.
I devoted myself professionally to fighting these and now I'm wading in them upstream.
Pekala, ilerliyorum.
All right, I'm movin'over.
Beş dakika kadar ilerliyorum ve buraya geliyorum.
And I travel for five minutes, and it gets me here.
Sanırım yanlış yönde ilerliyorum.
I guess i'm headin'In the wrong direction.
Tekbildiğim yanlış yolda ilerliyorum.
I'm going in the wrong direction.
- Yapmayı bildiğim tek şeyi, ilerliyorum.
I'm doing the only thing I know how to do... advance!
İlerliyorum, efendim!
I'm going ahead, Master!
Ona doğru ilerliyorum.
Coming up on it now.
İlerliyorum.
I'm going ahead.
Gezegene doğru ilerliyorum.
I'm going right toward it.
* İlerliyorum nehirde *
So I'm goin down to the river
* İlerliyorum nehirde *
I'm goin'down to the river
- İlerliyorum!
- I get better!
İlerliyorum.
I'm going through!
İlerliyorum. Aç şunları.
I'm going through!
ilerleyin 224
ilerleme 17
ilerle 193
ilerliyor 22
ilerleyelim 21
ilerliyoruz 19
ilerlemeye devam edin 25
ilerleme var mı 16
ilerleme 17
ilerle 193
ilerliyor 22
ilerleyelim 21
ilerliyoruz 19
ilerlemeye devam edin 25
ilerleme var mı 16