Karın nerede tradutor Inglês
453 parallel translation
Karın nerede?
Wife? Are you married? Where is your wife now?
- Karın nerede? - Mutfakta, Christine'nin yanında.
Wherés your wife?
Fred, karın nerede?
Fred, where's your wife?
- Karın nerede?
- Where's your wife?
Karın nerede?
Where is your wife?
- Karın nerede?
Where is your wife anyway?
İzin verirsen ben bilmek istiyorum bunu! Karın nerede?
That's what I'd like to know.
Karın nerede olduğunu biliyor mu?
Does your wife know where you are?
- Karın nerede şimdi?
- Where's your wife now?
Karın nerede bakalım.
Where is your wife?
Karın nerede?
Where's your wife?
- Karın nerede?
Where is your wife?
- Karınız nerede?
- Where is your wife?
Karımın nerede olduğunu söyleyin!
Tell me where my wife is.
Ama karının nerede yaşadığını bile bilmiyorsun.
You don't even know where your wife lives.
Sizi nerede bulabileceğimizi bize karınız söyledi.
Your wife just told us where we could find you.
Bak, burası benim evim ve sen benim karımsın ben nerede, sen de orada.
Listen, this is my home and you are my wife, and you are here because I am.
Bu paralara nerede ve nasıl sahip olduğunuzu anlatmanız sizin çıkarınızadır.
It will be in your interest to tell us where and how you got this money.
hayatımın ışığı, karım olacak bayan nerede?
Where's the lady? My bride-to-be, the light of my life.
Karına nerede olduğumuzu anlattın, ya sonra?
You told your wife where we would be, and what?
Nerede askeri mahkemeye çıkarıldın?
Where were you court-martialed? What was it for?
- Peki karınız nerede?
- Where's your missus?
Karınız nerede, Vargas?
Where's your wife, Vargas?
Karımın nerede olduğunu neden komisere sormak zorundasın anlamadım?
Why do you have to ask him where my wife is?
- Karınız nerede?
- Where's your wife?
Bir süre sonra müsteşar soracaktır : " Karınız nerede, Bay Pichota? ...
After a while the undersecretary will ask : " Where's your wife, Mr Pichota?
Karın Sara nerede?
Where is Sarah, thy wife?
Eğer olması gerektiği gibi çalışmıyorsa içini açıp incelersin sorunun tam olarak nerede olduğunu bulur hatalı parçayı çıkarıp yerine yenisini takarsın.
If it isn't working properly, you can strip the skin off expose the insides find out exactly where the trouble is take out the faulty part and replace it with a new one.
Karınız nerede, Profesör?
Where's your wife, Professor?
- Karınız nerede?
Where's your wife, Professor?
Anneniz ve karınızın nerede olduğunu bilemiyorum lakin sizin orada gece gündüz onları görebilmek için savaştığınız kadar onlar da gece gündüz sizin gelmenizi beklemiş olmalılar.
I do not know where they are But just as you fought day and night in order to see them your mother and wife must have waited for you too, day and night
Mr Kennicut, Karınızın şahsi eşyaları nerede?
Mr Kennicut, where's your wife's personal effects?
Mücevherleri nerede sakladığını söylemezse Ona günah çıkarırken bile anlatamayacağım şeyler yapacağım.
If he won't tell me where he hid the jewels I'll do things to him that I can't even tell at confession.
Peki karınız nerede?
And where is she?
Karınız nerede?
Where's your wife?
Karınız nerede profesör?
Where's your wife, Professor?
Karınız nerede?
Where is your wife?
Siz karınızla nerede tanıştınız?
And your own wife?
Bayan Moyland, lütfen. Karımın nerede olduğu seni ilgilendirmez.
Yeah, could I have some orange juice?
Yani, kocası karısının nerede olduğunu öğrenince, kaçıran kişiyi vurmuş?
Maybe he didn't want nobody to take anything, Lieutenant. But you said he was here alone.
Karın... Nerede o?
Your wife where is she?
Şimdi, karınız nerede?
Now, where's your wife?
Ve bana karının nerede olduğunu söyle, tamam mı?
And tell me where your wife is, all right?
Karısın nerede yaşadığını biliyor musun?
Know where she lives?
Ve karıma, çocukların nerede olduğunu sorunca diyecek ki ; "Dostun Jai'ye masal dinlemeye gitmiş olmalılar."
And when I ask my wife where the kids are... She'll say... "They must be with your friend Jai to listen to his stories"
Ayrıca hatırlatmak isterim ki, Mr.Douglas mağarayı terkederken görüldüğünde bekçi O'nun nerede olduğunu sorana kadar karısını kurtarmak için yardım çağırmamıştır.
I would also like to remind him that Mr. : Douglas. Did not call for help to rescue his wife.
Karın nerede?
- Out making money.
- Karımın odası nerede?
- Where's my wife's ward?
- Uşağı, Hebediah vasıtasıyla işlerin kötüye gittiği dedikoduları yayılmaya başlayacak ve eşyaların nerede olduğu hakkında karışıklık çıkacak.
- Through Hebediah, his servant there shall in that time be rumours of things going astray and there shall be a great confusion as to where things really are.
Karımın nerede olduğunu öğrenmeliyim.
I got a right to know where my wife is.
Karınız nerede beyefendi?
Where's you wife, sir?
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
nerede 4371
neredesin sen 33
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
neredesiniz 293
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
nerede 4371
neredesin sen 33
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
neredesiniz 293
nerede kalmıştık 239
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
neredeyim 174
nerede o 1480
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredeyse bitti 135
nereden geliyorsun 129
nereden biliyorsun 934
neredeyim 174
nerede o 1480
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse 363
neredeyim ben 198
neredeyse bitti 135