Olduğunuz yerde kalın tradutor Inglês
1,071 parallel translation
- Olduğunuz yerde kalın.
- Stay where you are.
Olduğunuz yerde kalın!
Stay where you are!
Olduğunuz yerde kalın... elektrik arızasıyla gecikmeksizin ilgilenilecektir.
'Stay where you are, the electrical fault will be attended to forthwith.
Olduğunuz yerde kalın!
Stay where you are! All of you!
Olduğunuz yerde kalın.
Stay where you are.
Olduğunuz yerde kalın ve sessiz olun.
And you sit here in silence!
Olduğunuz yerde kalın.
Stay just the way you are.
Olduğunuz yerde kalın beyler.
Stay as you were, gentlemen.
- Olduğunuz yerde kalın!
- Stay where you are!
Olduğunuz yerde kalın profesör.
Don ´ t move, please, Professor.
Olduğunuz yerde kalın.
Just stay where you are, sir.
Durun! Olduğunuz yerde kalın!
Stay where you are!
Peki. Ve siz, olduğunuz yerde kalın!
And you don't move.
Olduğunuz yerde kalın.
Stand where you are.
Olduğunuz yerde kalın, kıpırdamayın!
Stay there and don't move!
Durun.Olduğunuz yerde kalın, yoksa sizi öldürürüm.
Stop. Stay where you are or I'll kill you.
Olduğunuz yerde kalın oturun, bacaklarınızı çapraz yapın ve ellerinizi başınızın arkasına koyun
Stop where you are Sit down, cross your legs and keep your hands behind your head
Olduğunuz yerde kalın!
Stop where you are!
Olduğunuz yerde kalın size zarar gelmeyecek
Stop right now and no harm will come to you
Olduğunuz yerde kalın size bir zarar gelmeyecek
Stop where you are and no harm will come to you
Olduğunuz yerde kalın!
He's a notorious bandit! Robbers and bandits meet
Olduğunuz yerde kalın.
Okay, just stay where you are. Just stay where you are.
Lütfen olduğunuz yerde kalın!
Please stay where you are!
Onlara ; "Olduğunuz yerde kalın ve yollara dökülmeyin!" dediysek de paniği önleyemedik ve kaçış başladı.
"For the love of God, they are where they are, do not catch the road." But all had entered in panic e had run away.
Olduğunuz yerde kalın.
You just stay where you are.
Olduğunuz yerde kalın.
Stop where you are.
Olduğunuz yerde kalın!
Stay put!
Olduğunuz yerde kalın.
Stay right where you are.
Sonra olduğunuz yerde kalın.
Then stand still.
Olduğunuz yerde kalın, yoksa ölür!
- Stay right where you are, or she's dead!
Olduğunuz yerde kalın, Komiser.
Stay right where you are, Lieutenant.
O zamana kadar, olduğunuz yerde kalın.
Until then, stay where you are.
Olduğunuz yerde kalın... çünkü yangın çıkmış olsaydı... hepiniz lobide böyle... dikiliyor olurdunuz, değil mi?
Well, stay where you are because obviously if there was a fire, you'd all be standing down here like this in the lobby, wouldn't you?
- Olduğunuz yerde kalın, dur.
- Stand still, stop.
Olduğunuz yerde kalın!
Hold it! Hold it!
Olduğunuz yerde kalın, Binbaşı.
Stay where you are, Major.
Olduğunuz yerde kalın!
Hold it right there!
Olduğunuz yerde kalın.!
Hold it right there.!
Pekala, siz barikat ekibindekiler..... kaçması ihtimaline karşılık olduğunuz yerde kalın!
OK, you guys on roadblocks, hold your stations in case he slips through.
Kimse bize pusu kurmasın olduğunuz yerde kalın.
You make sure that nobody else bushwhacks us, and keep your distance.
Olduğunuz yerde kalın!
That is an order! Stay where you are!
Olduğunuz yerde kalın!
Excuse me. Hold it right there!
Olduğunuz yerde kalın!
Stay where you are! I'm in charge here!
Olduğunuz yerde kalın. Kimse kıpırdamasın.
Stay right where you are.
! Olduğunuz yerde kalın!
Hold it right there!
Cassie olduğunuz yerde kalın.
Stay where you are.
Siz ikiniz olduğunuz yerde kalın.
You two stay where you are.
Olduğunuz yerde kalın.
Hold it there!
Olduğunuz yerde kalın.
Do not move!
Olduğunuz yerde kalın!
Halt!
- Olduğunuz yerde kalın!
- Halt!