Öldüğünü sanmıştım tradutor Inglês
248 parallel translation
Bu gece seni burada bulmayı beklemiyordum, öldüğünü sanmıştım.
I never expected to find you here tonight. I thought you were dead.
Onun öldüğünü sanmıştım.
I wish he was dead.
Veta Louise Simmons, öldüğünü sanmıştım.
Veta Louise Simmons, I thought you were dead.
Yani, öldüğünü sanmıştım.
I mean, I thought he was.
Senin öldüğünü sanmıştım.
I thought you was dead.
Öldüğünü sanmıştım.
I thought you'd been killed.
- Öldüğünü sanmıştım.
I thought you were dead.
- Öldüğünü sanmıştım.
- I thought you were dead.
Yemin ederim onun öldüğünü sanmıştım.
I swear to you I thought she was dead.
Doktorluk mesleğim adına yemin ederim ki, onun öldüğünü sanmıştım.
On my honors of physician I thought she was dead.
Ben öldüğünü sanmıştım. - Önce seni kurtarmam gerekti.
I thought you were dead.
Öldüğünü sanmıştım!
I thought you died
Öldüğünü sanmıştım ama şimdi ben ölüyorum hayır baba, hayır
Death was lurking over your head. God gave it to me. No father, No.
Öldüğünü sanmıştım.
I thought you were dead.
Dinle Yılan, yemin ederim öldüğünü sanmıştım.
Snake, I swear, I thought you were dead.
Senin öldüğünü sanmıştım!
I thought you were dead!
Senin öldüğünü sanmıştım.
You're supposed to be dead.
Amca, öldüğünü sanmıştım!
Uncle! I thought you were dead!
Öldüğünü sanmıştım.
I thought it was dead.
- Pardon evlat, öldüğünü sanmıştım.
- Sorry, kid. I thought you were dead.
Öldüğünü sanmıştım.
I thought she died.
Öldüğünü sanmıştım.
I thought she was dead.
- Peder öldüğünü sanmıştım.
- Father! I thought you were dead.
Kazı yeri çöktüğünde, senin öldüğünü sanmıştım.
When the excavation collapsed, I thought you died.
Öldüğünü sanmıştım.
thought you were dead.
Gülmekten öldüğünü sanmıştım.
I thought you'd die laughing.
Öldüğünü sanmıştım.
I thought he was gone.
Öldüğünü sanmıştım.
L... i thought you were dead.
Senin öldüğünü sanmıştım.
I thought you were dead.
Tanrı'ya şükür, ikinizin de öldüğünü sanmıştım.
I thought you and Bridget were dead.
Öl-Öldüğünü sanmıştım
I-I thought you were dead.
Ben de öldüğünü sanmıştım.
But I thought you were dead.
Öldüğünü sanmıştım.
You're still alive?
Öldüğünü sanmıştım
I feared you were dead,
Öldüğünü sanmıştım.
I thought he was dead.
- Öldüğünü sanmıştım.
- Thought you was dead.
Öldüğünü sanmıştım. Küçük yalanım için özür dilerim. Sana ne istediğimi açıkça söyleseydim gelmeyebilirdin.
I thought you were dead Sorry about the little fib but if I had told you what I wanted to do you wouldn't have come
Ben de öldüğünü sanmıştım.
I thought he was dead.
Senin öldüğünü sanmıştım.
I thought I'd lost you.
Öldüğünü sanmıştım. Bayağı üzüldüm.
I thought you had died I felt bad
Seni orospu çocuğu, öldüğünü sanmıştım.
You son of a bitch I thought you were dead
Seni çektiğinde, öldüğünü sanmıştım.
I thought you was dead when he brought you in.
Min Seo. Öldüğünü sanmıştım.
Min Seo. I thought you were dead.
Herkesin öldüğünü sanmıştım.
I thought everybody was killed.
Öldüğünü, lanet olasıca Engizisyonca öldürüldüğünü sanmıştım.
I thought those damned Inquisition rats had killed you.
Ev hayvanlarının öldüğünü söyledin sanmıştım.
I thought you said the pets were dead.
- Peder öldüğünü sanmıştım.
Oh, well, I'm glad you're keeping busy.
Senin öldüğünü ve annenin haber vermeye geldiğini sanmıştım.
I thought you'd died and your mother came to tell me.
Öldüğünü sanmıştım, çılgın Çünkü güçlü. Canlı.
Alive.
Senin öldügünü sanmıştım!
I thought you were dead!
Öldüğünü sanmıştım.
- [Kyrano] I thought he was dead.