Onu bulamadım tradutor Inglês
649 parallel translation
Onu bulamadım ama Gustavsson da arıyor.
"l haven't been able to find him, but Gustavsson is looking too."
Hayır, onu bulamadım.
No, I haven't found her.
Çok üşüyordum, çok aç ve yorgundum onu bulamadım.
Rhett, I was so cold and hungry and so tired. I couldn't find it.
Sise doğru koştum ama onu bulamadım.
I ran through the mist and I couldn't find it.
Ama yemin ederim onu bulamadım.
But I swear I didn't find him.
Her yere baktım, Bay Creighton, ama onu bulamadım.
I looked everywhere, Mr. Creighton, but I can't find him.
Geri dönmedi ve ben de onu bulamadım.
She didn't come back, and I couldn't find her.
Ama akıntı çok kuvvetliydi ve onu bulamadım.
But the tide was too fast and I couldn't find it.
- Onu bulamadım.
- Couldn't locate her.
Şey, onu bulamadım.
Well, I couldn't find it.
- Onu bulamadım.
- Can't find him.
Ama yalnızlıktan kurtulmanın tek çaresi sevgi. Ben de onu bulamadım.
But love is the only thing that keeps you from being lonely and I didn't have that.
Islık çalarken onu duyabiliyordum ama o gitmiş onu bulamadım.
I could hear him whistling, but he was gone... I could not find him.
Onu bulamadım.
- I couldn't find him.
onu bulamadım!
I can't find her
Ama onu bulamadım!
I don't know where he is.
Onu bulamadım.
I haven't been able to find it.
Onu bulamadım.
I didn't find her.
Onu bulamadım.
I have not found...
Onu bulamadım.
I couldn't find him.
Seninle yeniden birleştikten sonra ben de onu bulmayı denedim ama bulamadım.
I've made efforts to find her myself ever since I've been reunited with you. But I haven't been able to find her.
Canım, durumun kötüleştiği sırada, onu bulmaya çalıştık, ama bulamadık.
My dear, while you were growing worse, we tried to find him and failed.
Onu asla evde bulamadım.
She was never at home.
— Onu bulamadılar mı?
- Didn't they find him?
Dün gece onu suçüstü yakaladım, ama bunu bildirme cesaretini bulamadım.
I caught her red-handed last night but lacked the nerve to report it.
Onu evinde bulamadım.
I couldn't find him at the house.
Onu hiç bulamadım.
I never could find him.
Ve onu asla bulamadınız mı?
And you've never found her?
Hala onu bulamadınız mı?
Find him yet?
- Yangından sonra onu bulamadılar mı?
- Couldn't they ever find him after the fire?
Onu o kadar çok düşündümki, ama ne yazıkki uygun bir kelime bulamadım
I've been told a dozen times Just a word I keep forgetting
- Evet, onu bulamadım.
- Y es, I haven't found her.
Onu daha bulamadın mı?
Haven't found him yet?
Kül tablası bulamadım. Dolayısıyla onu kullandım.
You mean not wash them?
- Onu henüz bulamadım ama...
- I ain't found him yet but...
"Onu buldum" veya "bulamadım". Hangisi?
"I found her." "I didn't find her." Which will it be?
Ya Aziz Petrus? Hala bulamadınız mı onu?
How about Saint Peter, you haven't discovered him yet?
Bu onu niçin bulamadığımızı açıklıyor.
That explains why we couldn't find him.
Onu öpecek cesareti hiç bulamadım.
I wouldn't have the courage to kiss her.
# Bulamadım onu yine de Arıyorum hâlâ daha bile fazla #
I haven't found her yet I seek her even more
Onu yıkama fırsatı bulamadım.
Didn't get a chance to wash it.
Onu çantamda bulamadım, koymayı unutmuşlar.
I couldn't find it in my trunk, they forgot to pack it.
Ofisini aradığımda yemekte olduğunu söylediler, Onu restorandan alması için derhal bir araba gönderdim ama onu orada bulamadılar.
His office said he was at lunch, so I sent a car to the restaurant right away, but I'm afraid we missed him.
onu asla bulamadım.
we never heard of her anymore.
- Daha bulamadım onu.
I haven't been able to find it.
Onu hiçbir yerde bulamadım.
I couldn't find her anywhere.
- Daha onu bulamadın mı?
- Haven't you found him yet?
Onu görmek istedim ve bunun için daha iyi bir yer bulamadım.
I wanted to see her, and there's no better place for it.
Onu 7 denizde aradım... ve hala bulamadım.
Yeah, oh... I've searched the seven seas for him, and I haven't found him yet.
Yeni imparator Shing Cho onu asla bulamadı....... ama ben buldum intikamımı aldıktan sonra... hazineyi de almayı düşünüyordum!
Emperor Shing Cho could never find... but I've accidentally come across I never got to find them because I have to seek vengeance
Heryere baktım ama onu tedavi edecek doktor bulamadım
I searched everywhere but no doctor could cure her
bulamadım 67
onu bul 30
onu buldular 16
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu buldum 214
onu bilmiyorum 36
onu biliyorum 95
onu bul 30
onu buldular 16
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu buldum 214
onu bilmiyorum 36
onu biliyorum 95
onu buldun mu 57
onu ben yaptım 23
onu bana geri ver 25
onu bana verin 33
onu buldunuz mu 44
onu ben hallederim 27
onu buldun 29
onu buraya getirin 62
onu boşver 33
onu bulduk 84
onu ben yaptım 23
onu bana geri ver 25
onu bana verin 33
onu buldunuz mu 44
onu ben hallederim 27
onu buldun 29
onu buraya getirin 62
onu boşver 33
onu bulduk 84