English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ P ] / Parayı getir

Parayı getir tradutor Inglês

240 parallel translation
Koş parayı getir.
Get the money.
Dostları boş ver, parayı getir.
Never mind sending friends, just send your money.
Parayı getir, çocuk.
Look, them brass buttons don't make you General Grant.
Parayı getir.
Get our money.
- Hadi çabuk! Git parayı getir.
- Quick, go get the money.
Pablo, parayı getir!
Pablo, bring the money!
Ben burada beklerim. Sen de parayı getir.
I'll wait here and you bring the money out.
Sen sadece parayı getir.
You just bring the money.
Sen parayı getir, ben de sandalyeleri.
You bring the money, I'll bring the chairs.
Şu andan itibaren 24 saat içinde parayı getir.
Bring it to me two days from now at 10 : 00 p.m.
Gösteriden önce bana parayı getir.
Have the money for me before the show.
Baba lütfen parayı getir, lütfen!
Daddy, please bring the money, please!
Git ve parayı getir Arminda.
Go and get the money Arminda.
Xiaoqin, parayı getir
Xiaoqin, go get the money.
Clyde, git parayı getir.
Clyde, go get the money.
Sen parayı getir.
You bring the money.
Parayı getir.
Get the money.
Önce parayı getir.
Bring money first.
Gecikme, parayı getir, istediğin şeyi bulacağım.
Don't be late, bring cash and I'll have what you want.
Bana parayı getir, bende adamı getireyim!
Give me the money, I'll give you the man
Monty, parayı getir bakalım.
Monty, get the money.
Parayı getir, ayakkabıları al.
Give the cash and take the shoes.
- Parayı getir, pislik.
- Get the money, fucker.
Parayı getir
Hand over the money
Git parayı getir.
Go get the money.
Lulu, parayı getir.
Lulu, get the cash.
- Git de parayı getir.
- Go get the money.
Seyahat için insanları bir araya getir. Parayı al ve düğünün keyfini çıkar.
You travel around, bring people together get money and enjoy the wedding
Mutlaka orada ol, parayı da getir.
See that you're there, and bring it with you.
Yalnızca parayı buraya getir. "
Just let the money be there. "
Parayı alamazsan,.. ... bana o kalın halıdan biraz getir.
And if you can't get the money, bring me back a piece of that thick carpet.
Parayı nakit olarak getir.
Bring back the money, cash.
Parayı yarın geceye kadar mekanıma getir yoksa senden, eski karından, çocuğundan alırım.
Have that dough at my place tomorrow night... or I'll collect it from you, or that ex-wife of yours, or your kid.
Hadi, getir parayı.
Come on, get the money.
Parayı getir.
Get the money
O yüzden bu parayı al ve ona giyecek yeni bir şeyler getir.
So take this and go buy him some new clothes.
Sadece acele et ve parayı ona getir.
Just hurry and give it to him.
Parayı doğruca eve getir.
Bring the money right back to the house.
Parayı getir.
Bring the money.
O zaman... tüm parayı cumartesi getir.
Well then... all the money on Saturday.
Parayı topla, A. Massey'nin resmini getir.
You get money. Bring A. Massey picture.
Parayı bana getir.
I trust you'll bring my money back.
Eve gidip çaldığın parayı al ve bana getir.
Go home, get the money you stole and bring it to me.
- Getir. Parayı sana koyacağım.
And I'll put money on you.
Ayakkabıları getir, parayı götür.
Return the shoes and take the cash.
Peki. Getir parayı al çocuğu.
Okay, bring the money and take the kid.
Parayı da getir!
Bring money.!
Ö parayı bu akşam saat yedide buraya getir.
Tell you what, Casey, I want to make you a deal. You have that money here tonight at 7 : 00...
Buraya gelip beni al ve parayı da getir.
Hey, just come and get me and bring the money.
Parayı yanında getir.
Just get the money together. We're on our way.
" Bayan Crock, parayı saat onda nakit olarak Üç Nehir Stadyumuna getir.
" Miss Crock, bring the cash to Three Rivers Stadium at 10 : 00 PM.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]