English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ S ] / Sesini duydum

Sesini duydum tradutor Inglês

713 parallel translation
- Silah sesini duydum ve Coleman'ın adamın başında dikildiğini gördüm.
I heard the shot. And I saw Coleman standing there over him.
Dün gece kayıkhaneden ayrılırken sesini duydum.
I heard it leave the boathouse last night.
Hanımlar, gramofonunuzun sesini duydum ve sizin için bir sakıncası yoksa gelip tanışabileceğimi düşündüm.
I heard your gramophone, ladies, and thought ld come and get acquainted.
- Hayır ama arabanın sesini duydum.
- No, but I can hear the engine.
Motorun sesini duydum.
I heard the motor.
O buraya gelir gelmez kelepçelerin sesini duydum.
I heard them as soon as he came in.
Sesini duydum.
" I hear him coming
" Sesini duydum, geliyor.
" I hear him coming.
Az önce yukarıda sesini duydum.
I just heard him upstairs.
- Beni duvara götür. galiba sesini duydum
- Take me to the wall. I think I hear him.
Çöp kutusunda şıngırdayan o şişelerin sesini duydum.
Heard those bottles rattle in the garbage can.
Silah sesini duydum ve onun dışarı çıkıp, Packard'a binip, gittiğini gördüm.
I heard the shots and saw him run out and enter the Packard and away.
Sesini duydum.
I heard that.
Bak, senin sesini duydum.
Look, I heard you.
Gözlerim bağlıydı ; ama diğer motorun sesini duydum.
I was blindfolded, but I heard the other engine.
Evet ama önce küçük çanın sesini duydum.
Yes, but first I heard the bell.
Arabasının sesini duydum.
I heard his car.
Sesini duydum!
I think I heard your father's voice.
Sonra Ned Jr.'un sesini duydum :
And then I heard Ned Jr.'s voice :
Sesini duydum!
I just heard his voice!
- Sesini duydum!
- I heard talk!
Oturma odasının yanından geçerken, içerden mahkumun sesini duydum. Bayan French'le konuşuyordu.
As I passed the sitting room, I heard the prisoner in there, talking to Mrs French.
Onun sesini duydum, o kadar.
I heard his voice, that was all.
Sesini duydum!
I heard your voice!
Hayır, vurma sesini duydum o kadar.
No, I just heard the crash and there it was.
Sonra da makinenin sesini duydum.
And then I heard the machine!
Christiane'ın sesini duydum.
I heard Christiane's voice.
Klavsen sesini duydum, efendim.
I heard the playing, sir.
Ben... ben... onun sesini duydum.
I... I... I heard her.
Sesini duydum.
I heard his voice.
Ama şimdi oğlumun sesini duydum... ve buna mecbur kaldım.
But now I've heard his voice... and I must.
Ben senin sesini duydum ve biri sana zarar verdi sandım.
I heard you call out and I thought you'd hurt yourself.
Duyduğum en sevgi dolu olan sesi, Tanrı'nın sesini duydum!
The most loving voice I've ever heard. The voice of God!
Sesini duydum ve korktum, çünkü çıplaktım ve gizlendim.
I heard thy voice and I was afraid because I was naked, and I hid myself.
Buraya gelirken suyun sesini duydum.
On the way up, I heard the sound of water.
Sonrasında, gün ağrırken bir gemimin sesini duydum.
Then, just at the edge of daybreak, I heard a ship's whistle.
Galiba araba sesini duydum.
I thought I heard the car.
Sesini duydum.
I heard you, you know.
Ve kutsal efendimizin sesini duydum.
And I heard the voice of our blessed Lord.
Ve sesini duydum.
And I heard his voice.
- Kapıdayken silah sesini duydum
I stopped at the gate when I heard the shots.
Hu Ping'in sesini duydum!
It's Hu Pings voice
Siren sesini duydum, sonra da yüzüme yumruğu yedim.
I heard the sirens, and then got Punched in the face.
- Bir kamyonetin yanında durdum ve Paulette'in sesini duydum.
- I stopped next to this van and I hear Paulette'voice.
Tanrı'nın asil yaratıklarının her çeşit sesini duydum.
I've heard all the voices of God's noblest creature.
Sonra kendi ölümümün sesini duydum.
Then, I heard... the sound... of my own death.
- Spock'ın sesini duydum.
- Wait! - What is it?
Gün boyunca sesini de duydum.
I've been hearing her all day, too.
Borunun sesini o zaman duydum.
I heard the horn that time.
Sen de seyrediyordun ha, seni pis moruk. Şey, senin sesini duydum da.
You were watching too, you dirty old man.
Silah sesini koridorun öbür ucundan duydum.
I heard the shot all the way down the hall.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]