English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Y ] / Yakinlarda

Yakinlarda tradutor Inglês

25 parallel translation
Yakinlarda bir hastane var.
There's a hospital nearby.
Gillette'i soruyorsaniz, o yakinlarda bile degildi.
And if it's Gillette you're talking about, he wasn't even around.
Gazeteler bu yakinlarda Nagoya'li bir adamin hikayesiyle doluydu.
Newspapers have been filled recently with the story of a man from Nagoya.
Yakinlarda Pamuk Borsasi binasi var.
There's a building nearby called The Cotton Exchange.
Su yakinlarda bir rakip öldürüldü mü?
Murder any competitors lately?
Sadece yakinlarda geziyor olacagiz.
We're just gonna be running around the neighborhood.
Yakinlarda at kiralayan bir kadin vardi.
There was a woman nearby that rented horses.
Yakinlarda baska kemik parçalari ve disler buldular. Sonrasinda agzin neredeyse tamami ellerindeydi.
What they uncovered was the jawbone of a young boy 100,000 years old.
yakinlarda bir dükkani var ve senin gibi turistler için oldukça popülerdir.
He owns a little store nearby and very popular with tourists like yourself.
Yakinlarda baska kamplar da var.
There are other camps nearby.
Bu gemide enerji var fakat yakinlarda baska bir yerde yeterince yok.
There's power on this ship, but nowhere near that much.
Yakinlarda yapilan bir arastirmaya gore Amerikalilarin % 61'i dinin sorunlarimizin hepsini ya da buyuk bir kismini cozecegine inaniyorlar.
But in a recent poll, 61 % of Americans agreed with the statement religion solves all or most of my problems.
Hayir, Ben burada yakinlarda yasiyorum.
No, I Iive nearby here.
YAKINLARDA BİRŞEYLER OLUP OLMADIĞINI BİLMİYORUZ.
We do not know whether we are near something.
Öyle yakinlarda bir yerlerde fiçi bira yoksa iyilerinden bir avuç ilaç da beni aninda herkül yapmaya yerter.
So if there's not a keg handy, a bottle of your finest pharmaceuticals should have me ship-shape in no time.
Yakinlarda Larry Bloom'un bir radyo görüsmesini dinledim.
I recently caught a public radio interview with Larry Bloom.
Eger bu kadar yuksekse, o zaman kaynagi yakinlarda bir yerde olmali.
And if it's this loud, then the source is probably close.
Deminden beri yakinlarda nedense hiç kimse yok.
For some reason, there haven't been any people nearby for a while now.
Yakinlarda olmalisiniz.
You must be nearby.
Yakinlarda benzer bir olay rapor edildi mi?
Is anything happening nearby?
O yakinlarda da Su-jin'de kayiplara karismis.
Around the same time Su-jin went missing
Mercy'nin yakinlarda dolastigini duydugunu, ormanda onu aramaya çiktigini.
That hearing that mercy lurked nearby, you sought her in the woods.
Vega'ya yakinlarda olmasini ve ihtiyacin olursa yardim etmesini söyle.
Tell Vega to stay close and give you the help you need.
Cesedi yakïnlarda Goldman'in dosya dolabïnda bulundu.
His body was discovered in Goldman's filing cabinet.
Bu yakinlarda, beraber calistigim bir adam oturuyor.
There's a guy I used to work with not far from here.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]