English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Y ] / Yapabiliriz

Yapabiliriz tradutor Inglês

12,184 parallel translation
İznini elinden almaktan ya da tutuklamaktan iyidir, bunları da yapabiliriz.
It's better than canceling your permit or arresting you, which we can also do.
Korkmayın baylar, bunu yapabiliriz!
Don't worry men, we can do this.
Tek başımızayız Emma, ne istersek yapabiliriz.
We're alone, Emma, we can do whatever we want.
Bunu yalnız da yapabiliriz.
We can do this alone.
Yemeğe çıkarak falan yapabiliriz çünkü onca çekiştirme biraz yorucu olabilir.
You know, probably do it over dinner or something,'cause all that dishing can be exhausting.
Eminim bir çeşit anlaşma yapabiliriz.
You know, I'm sure we can come to some kind of an agreement.
Acaba diyorum içeri gelsem de beraber bir film falan mı izlesek ya da... istediğin başka bir şey yapabiliriz.
I was hoping maybe I could come in and we could watch a movie or... Do whatever you wanna do.
Bize bir dakika kazanabilirsen, saldırı planı yeniden yapabiliriz.
If you give us a minute, we can work out an assault plan!
Sanırım bunu farklı bir yoldan da yapabiliriz.
I think there's a different way we could do this.
Yapabiliriz.
You got this.
Ama yapabiliriz.
We can do it, though.
Bir bakalım ne yapabiliriz diye.
Well, let me have a little look, take a see what you've got here.
Biraz kayıt da yapabiliriz.
We could make some more recordings added to the box.
Seni iyi hissettirecekse eğer, İleride sana bir davet yapabiliriz.
And if it will make you feel any better, I'll even make you an invited walk-on.
Daha iyisini yapabiliriz.
We can do better.
- Evet, yapabiliriz, Evie. Ama çabuk olmalıyız, çünkü geri dönmeliyiz.
- Yes, we can, Evie, but we've got to be quick because we've got to get back.
Ne yapabiliriz?
What can we do?
Bunu sessizce yapabiliriz.
We can do this in silence.
- Neyi yapabiliriz?
- Do what?
Bilmiyorum, ikimiz güzel bir şeyler yapabiliriz diye düşünüyorum.
I dunno, I thought it would be good to do something, just the two of us.
Aslında, bence yapabiliriz.
Actually, I think we can.
- Tüm bunları yapabiliriz.
- We can do all that.
Bunu yapabiliriz, çok eğlenceli. Raza.
Or we can do this the really fucking hard way.
Ama beraber, o numarayı 69 yapabiliriz.
But together, we could make it 69.
Ne yapabiliriz?
So what can we do?
Franny, Bunu yapabiliriz.
Franny, we can work this out.
Bilmiyorum, belki beraber bir şeyler yapabiliriz.
I don't know, maybe we could do something together.
Yani artık, iş yapabiliriz.
So now, we're in business.
Jeremy seni anlıyoruz ama gerçektende yapabiliriz.
Jeremy, I understand you're frustrated. I really do.
Acaba bu konuda ne yapabiliriz diye...
I'm now wondering what we should do about...
Ofise gidip de yapabiliriz.
We can go back to the office.
O kadar dert ediyorsan şu Badakşan haberini birlikte yapabiliriz.
Christ, if you're that hard up, I'll share my Badakhshan thing with you.
Bir araba almalıyız, ama... bunu yapabiliriz.
We should get a car, but... we could do that.
Evet yapabiliriz!
Yes, we can!
Sizin için ne yapabiliriz?
What can we do for you?
hem şimdi bir anlaşma yapabiliriz.
I can close a deal with you here and now.
Eğer onu birkaç gün için hastaneye yatırırsak, birkaç test yapabiliriz. İştahını canlandırırız... ve belki tam zamanlı bakılabileceği bir yeri de... düşünmeye başlarız.
If we can check him into the hospital for a few days, we can run some tests, stimulate his appetite and maybe start thinking about a home with full time care.
Evet, evet yapabiliriz.
Yeah, yeah, we could do that.
Bu onu sakinleştirir ve daha ileri tesler yapabiliriz, ama davranışları gelişme göstermesse problemini çözmek için daha iyi donanımlı bir hastaneye sevk edebiliriz.
It should sedate her and also we could do some further testing, but If her behavior doesn't improve, I think we should locate hospital centre better equipped to deal with her problem.
Çok daha kötüsünü de yapabiliriz.
It can get a lot worse, faggot.
İstediğin an yapabiliriz, canım.
We can go whenever you want, darling.
Ev yapımı etler yapabiliriz.
We can have home-cooked meals.
Yüzümü gördü. Başka ne yapabiliriz ki?
She saw my face, what else could we do?
Ne istersek yapabiliriz.
We can do whatever we want.
Her şeyi yapabiliriz, yeni evliyiz!
We could do anything, we're newlyweds!
Teslim olman çok gerekli. Ondan sonra masumiyetini kanıtlamak için polise diplomatik baskı yapabiliriz.
It's very essential for you to surrender... only then can we put any diplomatic pressure on the police to prove that you're innocent
Ve ben "Bunu kendi başımıza yapabiliriz." dedim.
And I said, "we can do it on our own."
Ay'a gerçekten gitmediğimiz halde bizi gitmiş gibi gösteren bir film yapabiliriz.
"We can make a film that shows us going to the moon"
NASA'nın Apollo görevlerinde çektiği Ay yüzeyi fotoğraflarıyla aynı şeyi biz de yapabiliriz.
We can do the same thing with the lunar surface photography that NASA is taking on the Apollo missions.
Sonuç olarak bu başkanla iş yapabiliriz.
King : The point is we can work with this president.
Peki, annemle babam seçim sonrası zafer gezisine çıkmak üzereler yani, burayı komuta merkezimiz yapabiliriz.
Okay, so my parents are about to board their post-election victory cruise so we can make this place command central.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]