Yaşa tradutor Inglês
11,855 parallel translation
Oğlum bir şeyleri anlayacak yaşa gelince belki doğruluk yeniden moda olur.
Then maybe when my boy is old enough to understand, integrity will be fashionable again.
Anı yaşa, Dr. Newmans.
Carpe diem, Dr. newmans.
Bu çocuğun bu yaşa geldiğine inanmıyorum.
I cannot believe this kid has made it this far.
Karavanında yaşa.
Go live in your van.
Biraz hayatını yaşa dostum.
So live it, my friend.
Hayatını yaşa.
You get to live your lives.
Gölgeler içinde yaşa.
Live in the shadows.
Hayatını yaşa.
For fun.
Tehlikeli bir şekilde yaşa, Matty!
Live dangerously, Matty!
♪ Mmm, hissi yaşa
♪ Mmm, cut to the feeling
Yaşa dostum, herif tam bir sikiğe döndü.
Come on, man, this is kind of fucked up.
Ben kanepe gibi yumuşağımdır. Lütfen gelip bizimle yaşa. Çok ciddiyim.
You know, we don't wanna see our super heroes forced to endure the mundane.
Kendi sorunlarınla yaşa, ben de kendi sorunlarımla yaşayacağım.
So, you keep your problems over there and I'll keep my problems over here.
Senin bu olgun yaşa gelebilmene hayret ettim. Kaçsın?
I'm just amazed that you could reach the ripe old age of, what?
Ben de hayretler içindeyim senin 31 gibi olgun bir yaşa ulaşıp züppeliğinden dolayı hiç dolaba falan kilitlenmediğine.
Oh, well, I'm just amazed that you've reached the ripe old age of 31 without being locked in a cupboard for being such a snob.
Dünyaya çıkıp hayatını dolu dolu yaşa.
You should be out there, claiming the world as your own.
Cesurca yaşa Clark.
Live boldly, Clark.
Sadece iyi yaşa.
Just live well.
Sadece yaşa.
Just live.
Çok yaşa şnitzel!
Holy schnitzel!
Çok yaşa.
Hey, bless you.
"Doğduğunda ağladın ve bütün dünya bayram etti hayatını öyle bir yaşa ki sen öldüğünde bütün dünya ağlasın ve sen sevin."
"When you were born, you cried and the world rejoiced. " Live your life so that when you die, the world cries "and you rejoice."
Çok yaşa ufak tavşan!
Bless you, bless you, little bunny!
Kralımız çok yaşa!
Long live to the King!
- Çok yaşa.
- Amen.
Sen kendi hayatını yaşa, ben de kendi hayatımı.
Stay in your life. I stay in mine.
Kendi hayatını yaşa.
Live your life.
Bir dakika, hayatını yaşa dediğinde hayatımı gölgende yaşamamı mı kastetmiştin?
I'm sorry, when you said I should live my life, did you mean I should live my life in your shadow?
Her gününü son günmüş gibi yaşa.
Live each day like it could be your last.
Birisini hamile olduğu için işten çıkarmak yasa dışıdır.
It is actually illegal to fire somebody for being pregnant.
Yasa dışı bir göçmendir.
He's the illegal immigrant.
Faydalanılacak bir yasa boşluğu varsa onu da biliyordu.
And if there was an angle to be played, he knew about that too.
Irak'a tüm silah sevkiyatlarını yasaklayan yasa.
The one banning all arms shipments to Iraq.
Yasa dışı değil.
It's not illegal.
Henry, karşımda bize sattığın 100 milyon yasa dışı Çin mermisi duruyor.
Henry, I'm staring at 100 million rounds of illegal Chinese ammunition that you sold us.
Evet ama bu yasa dışı olur, değil mi?
Yeah. But I mean, that's also fucking illegal, man.
Kulağa yasa dışı geliyor.
That sounds illegal.
Evet, bize verdiğin o parayı aldık ve 100 milyon yasa dışı Çin mermisi satın aldık ve yeniden ambalajlayarak ABD ordusuna sattık.
Oh, yeah, we took that money you gave us, and we bought 100 million rounds of illegal Chinese ammunition, then we repackaged it and sold it to the U.S. Military.
Yaptığımız onca yasa dışı şeyden hükümete söylediğimiz onca yalandan sonra
Out of all the illegal shit we did, all the lies we told the government,
Evet, bize verdiğin parayla 100 milyon yasa dışı Çin mermisi alıp yeniden ambalajlayarak ABD ordusuna sattık.
Oh, yeah, we took that money you gave us, and we bought 100 million rounds of illegal Chinese ammunition, then we repackaged it and sold it to the U.S. Military.
- Tek bir kuruş çalmadım, yasa dışı bir şey yapmadık.
I didn't steal a dime, - and we didn't do anything illegal.
Arenalarda yasa yoktur.
In the circus, there is no law.
Oluklardaki fareler gibi kaçmamıza neden olan bir yasa!
A law that has us scuttling like rats in the gutter!
Gerçek doğamızı gizlememizi isteyen bir yasa!
A law that demands that we conceal our true nature!
Bizi fark edilme korkusuyla onların egemenliği altına sürükleyen bir yasa!
A law that directs those under its dominion to cower in fear lest we risk discovery!
Bu yasa kimi koruyor?
Who does this law protect?
Ama yasa dışı tüm istihdam yollarını biliyor.
But he knows the law very well.
Hem bu bilgileri bulmaya çalışın hem de yasa dışı bir işi olup olmadığına bir bak.
even if it's out of our jurisdiction.
Bu yüzden yasa gereği bir yıl kraliçe hüküm sürecektir.
So, by law, the queen would rule for another year.
Hiçbir kural veya yasa yokmuş gibi davranıyor.
Hearings, they're scripted.
Yüksek sesle oku! "Nitekim Kutsal Yasa uyarınca hemen her şey kanla temiz kılınır, kan dökülmeden bağışlama olmaz."
Looking down at that number in disbelief, telling the scales, "no."
yaşasın 641
yasa 44
yaşayacağım 46
yaşam 82
yaşadım 16
yaşamak 67
yasak 63
yaşayan 19
yaşayacak 57
yaşayacaksın 42
yasa 44
yaşayacağım 46
yaşam 82
yaşadım 16
yaşamak 67
yasak 63
yaşayan 19
yaşayacak 57
yaşayacaksın 42
yaşamak istemiyorum 30
yaşamak istiyorum 59
yasal 37
yaşasın devrim 22
yasalar 23
yaşamak için 22
yasak mı 20
yaşasın kral 22
yaşasın hitler 96
yasal olarak 16
yaşamak istiyorum 59
yasal 37
yaşasın devrim 22
yasalar 23
yaşamak için 22
yasak mı 20
yaşasın kral 22
yaşasın hitler 96
yasal olarak 16