Yerinde olsam tradutor Inglês
3,700 parallel translation
Yerinde olsam o kadar emin olmazdım.
I wouldn't be so sure, if I were you.
Yerinde olsam fazla zorlamazdım.
I wouldn't push too hard if I were you.
İnan bana, yerinde olsam ben de aynı şeyi yapardım.
Believe me, if I were you, I'd do the same thing.
Bu arada yerinde olsam biraz geri çekilirdim.
Speaking of which, I'd take a step or two back if I were you.
Hayır, ama yerinde olsam kendime dikkat ederdim.
Not really, but given your history, I'd err on the side of caution.
- Yerinde olsam öyle demezdim.
Mm, I wouldn't say that.
Senin yerinde olsam, onun peşine adam takarım.
If I were you, I'd put a tail on him.
Yerinde olsam, başka iş aramaya başlardım.
So if I was you, I'd start looking for another job.
Yerinde olsam istifa etmeyi düşünürdüm.
I'd seriously consider resigning.
- Yerinde olsam geri çekilirdim.
- I can think of a few for you! Back off.
Aşkım senin yerinde olsam sanatı sanatçılara bırakırdım.
I'd leave the art to the artists if I were you, my love.
Senin yerinde olsam, dikkatli davranırdım.
If I were you, I'd really watch out.
Yerinde olsam sözlerime dikkat ederdim, Yabancı.
I would watch your tongue if I were you, Outsider.
Yerinde olsam bu sezonu kapatıp önümüzdeki yıla odaklanırdım.
If I was you, I would shut it down, and just concentrate on next year.
Yerinde olsam, dolgun olmaya çalışmazdım.
I wouldn't try to get fuller if I was you.
Ve Eileen, yapımcı ortağından çok daha zeki, klas ve işinde iyisin ve yerinde olsam, şu andan itibaren verdiği hiçbir kararı kabul etmezdim.
And Eileen, you're smarter, classier and better than your producing partner, and if I were you, I wouldn't agree with a single decision he makes from here on.
Yerinde olsam, dışarıda kalırdım.
If I was you, I'd just be out.
Senin yerinde olsam, bu Chicago olayını unuturum gider.
If I were you, this whole Chicago thing, I'd let it go.
Yerinde olsam burada çok uzun süre kalmazdım.
But if I were you, I wouldn't stay here too long.
Yerinde olsam kaçardım.
I'd run along if I were you.
Senin yerinde olsam aynısını yapardım. Güzel.
If I were in your situation, I would definitely do that.
Senin yerinde olsam, ben de aynısını yapardım.
I'd do the same thing if I were in your shoes.
Yerinde olsam, maaşına zam yapıp, onu yemeğe, bir şova falan götürürdüm.
If I were you, I'd give him a raise and take him out to dinner and a show.
Yerinde olsam, denemezdim.
I wouldn't if I were you.
Hugo, yerinde olsam...
- If I were you...
Yerinde olsam, ben daha heyecanlı olurdum.
If I were you, I'd be more nervous.
Yerinde olsam bu şartlar altında kişisel algılamam.
I wouldn't take that personally under the circumstances.
Yerinde olsam bunu yapmazdım.
I wouldn't do that if I were you.
- Senin yerinde olsam attan inerdim "Sutton Mercer."
I'd get off your high horse if I were you, "Sutton Mercer."
Hey, senin yerinde olsam, gerçekten dikkatli olurdum Broker.
Hey, if I was you, I'd be real careful around him, Broker.
Yerinde olsam bunu yapmazdim, Debs.
Wouldn't do it, Debs.
Yerinde olsam ben de kendimden nefret ederdim.
- I would hate me, too, if I were her.
Yerinde olsam sırtımda hedef olmamasına dikkat eder, devamlı arkamı kollardım.
If I were you, I'd keep an eye on my back, Make sure there's no target on it.
Yerinde olsam bu işi bırakırdım belki Hot Topic'te yaz için iş bulursun.
So, if I were you, I would just quit now and maybe Hot Topic will hire you back this summer
Senin yerinde olsam, kişisel aramalarda kuralları esnetirdim.
I could always bend the rules on personal calls in your case.
Yerinde olsam klonlarla uğraşmazdım.
I wouldn't mess with the clones if I were you.
Belki de, ama senin yerinde olsam bunu çaktırmazdım.
Maybe, but I'd play along if I were you.
Senin yerinde olsam,
If I were you,
Senin yerinde olsam 8 / 25 burda olurdum.
Man, if I was you I'd be at this spa twenty-five-eight.
Yerinde olsam ismimi değiştirmeyi düşünürdüm.
If I were you, I'd consider changing my name.
Yerinde olsam kravatı çıkarırdım. Ayrıca, Mason'ın anlattığı bir hikayeyi dinliyorsan çok da gerçekçi olmadığını bil.
And if you're listening to a story of Mason's, understand that there's very little reality in it.
Senin yerinde olsam her kelimeyi okumak isterdim.
If I was you, I'd wanna read every word.
Senin yerinde olsam, bu Chicago olayını unuturum gider.
If I were you, this whole Chicago thing, I'd let it go.
Bebeğin yerinde olsam belki anlardım.
Maybe I had to be there.
Dilediğin şekilde yapabilirsin, ama senin yerinde olsam, onu kalın dilimlere ayırırdım.
You can do it any way you want to, but if it was mine, I'd cut it into steaks.
Yerinde olsam o cümleyi nasıl bitireceğimi dikkatlice düşünürdüm.
I would think very carefully how you choose to finish that sentence.
Ben de senin yerinde olsam dinlenemezdim.
I couldn't turn it off if I were you.
Şimdi senin yerinde olsam, Ann Fitzgerald'i hemencecik hatırlamaya başlardım.
Now if I were you, I'd start remembering Ann Fitzgerald pretty bloody quickly.
Yerinde olsam dolapları kontrol ederdim.
I'd start checking the closets.
Şu an senin yerinde olsam kendim için endişelenirdim.
Right about now I'd be worried about my own ass if I was you.
- Senin yerinde olsam dikkatli olurdum.
I'd be careful if I was you.