Yerinizde olsam tradutor Inglês
782 parallel translation
Yerinizde olsam onu elden ele dolaştırmazdım.
If I were you I wouldn't hand it around.
Bakın Bayım, yerinizde olsam, bununla pek övünmezdim.
If I were in your boots, I wouldnt brag about it.
Yüzbaşı Harvey, yerinizde olsam, kendi işime bakardım.
Captain Harvey, if I were you, ld mind my own business.
Yerinizde olsam o ormanda kendime güvenmezdim.
I wouldn't trust myself in that jungle if it was me, sir.
Yerinizde olsam, arabadan çok uzaklaşmazdım.
I wouldn't go too far from the carriage if I were you.
Yerinizde olsam ödemezdim.
If I were you, I wouldn't pay it.
Yerinizde olsam bunu söylemezdim, efendim.
I wouldn't say that if I were you, sir.
- Yerinizde olsam bunu söylemezdim.
- I wouldn't say that if I were you, sir.
- Yerinizde olsam bunu söylemezdim, efendim.
- I wouldn't say that if I were you, sir.
- Yerinizde olsam yine de bakardım Bay Kruger, çünkü ilk hatanızda işiniz biter.
- There aren't any. - I'd still look around if I were you Mr. Kruger, because if you make just one more mistake, you're through.
Yerinizde olsam kendimi zorlamazdım.
I wouldn't tax my strength if I were you, sir.
Yerinizde olsam endişe etmezdim.
I wouldn't worry if I were you.
Yerinizde olsam New York'a taşınırdım Albay.
If I were you, Colonel, I'd move to New York.
Yerinizde olsam ona dokunmazdım, efendim.
I wouldn't touch it if I were you, sir.
"Yerinizde olsam geri dönerim."
llddd turn back if I were you. " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " " `
Yerinizde olsam, defolur giderdim.
If I was you, I'd beat it, and quick.
Yerinizde olsam, yalnız giderdim.
If I was you, I'd step along.
Yerinizde olsam bunu yapmazdım beyler.
I wouldn't do that if I were you, gentlemens.
Yerinizde olsam bunu yapmazdım beyler.
I wouldn't do that if I were you, gentlemens!
Beyler, yerinizde olsam - Neden biraz daha beklemiyor -
Gentlemen, if I were you – Why don't you wait till you –
Yerinizde olsam buraya gelmezdim.
I wouldn't come down here if I was you.
Yerinizde olsam bu ülke için hiç kaygılanmazdım.
And I wouldn't worry about this country if I were you.
Yerinizde olsam bu konuda fazla endişelenmezdim Bay Carpenter.
I wouldn't worry about it, Mr. Carpenter.
Yerinizde olsam yapmazdım.
I wouldn't.
- Sizin yerinizde olsam, dostumuz Peters'in dediğini yapar...
- Then, if i were in your place i should be inclined to take our friend peters at his word.
Yerinizde olsam onlardan uzak dururdum.
If I were you I'd keep away from them.
Sizin yerinizde olsam, Bay Morgan'a güvenmezdim.
If I were you, I do not think I would trust Mr. Morgan.
Yerinizde olsam Blore'un o tabancayı almasına izin vermezdim.
If I were you, I wouldn't let Blore get at that gun.
Yerinizde olsam konuşurdum Bay Blore.
If I were you, I would speak, Mr. Blore.
Şimdi, yerinizde olsam öyle bir şey yapmazdım, Albay Cavanaugh.
Now, I shouldn't do that if I were you, Colonel Cavanaugh.
- Yerinizde olsam bunu bir daha yapmazdım müfettiş.
I shouldn't do that again if I were you, Inspector. Why not?
Yerinizde olsam onunla ameliyathaneye kadar yürürdüm.
If I were you, I'd walk her about the theatre for a bit.
Ama yerinizde olsam, boşuna uğraşmazdım.
But if I was you, I'd save myself the trouble.
Sizin yerinizde olsam o konuda çok fazla acele etmezdim.
I wouldn't be in too big a hurry about that if I was you.
Ben de sizin yerinizde olsam ne derdim diye burada oturup merak ediyorum.
The thing is, I too am sitting here wondering what I'd say in either of your positions.
Yerinizde olsam yerleşmiş markalardan birini kullanırdım. Bir Puratone ya da Sonobelle gibi.
If I were you, I'd stick to the established trademarks... a Puratone or a Sonobelle.
Yerinizde olsam böyle bir şey yapmazdım, Bayan Harper.
I instead Mrs. Harper would not do that.
Yerinizde olsam yolu kapatmazdım. Hadi ama geri durun.
One fellow killed, still somebody up on the third floor
Yerinizde olsam buradan uzak dururdum.
If I were you, I'd stay out of here.
Ama sizin yerinizde olsam kasabayı terkederdim.
Except I'd get on out of town anyway if I was you.
Sizin yerinizde olsam, zamanımı öyle abuk sabuk şeyler okuyarak geçirmezdim, Bay Bryne.
Wouldn't waste my time reading such trash if I were you, Mr Byrne.
Yerinizde olsam onu dövmek için... dün gece Paine'nin evine gittiğimi fazla dile getirmezdim.
I wouldn't tell a lot of people about going up to Paine's place last night to beat him up.
Yerinizde olsam onu olduğu gibi bırakırdım.
If I were you, I'd leave her like that
Bayan Davis, bu arada yerinizde olsam şehirden ayrılmazdım.
Oh, uh, Miss Davis, uh, I wouldn't leave town. I might want to talk to you.
Şu andan itibaren, sizin yerinizde olsam perdeleri kapalı tutardım.
Well, if I was you, from now on, I'd keep the curtain closed.
Bu arada... yerinizde olsam adadan ayrılmaya çalışmazdım.
By the way, I wouldn't try to leave the island if I were you.
Yerinizde olsam bulmak için gitmeye kalkışmam.
I wouldn't try riding off to find out if I were you.
- Yerinizde olsam uzatmam Bay Finch.
- I wouldn't go into that, Mr. Finch.
Sizin yerinizde olsam bunu yapardım.
I'd do it if I were you, ma'am.
Yerinizde olsam, kabarelerden tümüyle uzak dururdum.
And if I were you, I'd keep away from cabarets altogether.
- Yerinizde olsam o kadar emin olmazdım. - Evet, seni sınır dışı ederiz.
We'll have you imported!