Çantayı al tradutor Inglês
407 parallel translation
Corey, çantayı al ve kaç.
Corey, take the bag and run for it.
Çantayı al ve kaç!
Take the bag and run for it!
- Dixon, çantayı al.
- Dixon, take the bag.
Dinle, çantayı al, yarın kafeteryada geri verirsin.
Listen, you can take the bag and give it back to me tomorrow at the cafeteria.
Yargıç, şimdi sen oraya git, o çantayı al ve buraya getir
Judge, now you go on out there, pick up that saddle bag
- Çantayı al.
- Get the bag.
Çantayı al.
You got the bag.
Yapmamız gereken tek şey o çantayı alıp bazı ayarlamalar yapmak.
All we have to do is get to that bag and make some slight adjustments.
Eğer Parra'yı röportaj bahanesiyle masasından birkaç dakika uzaklaştırabilirsem çantayı alıp buraya getirebilir misin?
If I get Parra away from his desk for a few minutes for an interview, can you get the case and bring it here?
Hemen, bagaja gidip çantayı alın. Planlar bagajda olmalı.
That's where the plans must be
Sallanma, çantayı al!
Hurry, get the bag
Çantayı alıp, bu yılanı yanıma bırakmış.
He took the bag and left this snake
Çantayı alın, Profesör.
Bring the bag, professor
- Sen şunları al, ben çantayı alırım.
- I'll take the pack if you can take these.
O çantayı alıp nereye gidiyorsun?
Where the hell are you going with that bag?
Bu çantayı al, seninkinden daha güzel.
Take this one. It's nicer than yours.
Ya bu çantayı alırsın yoksa ne olacağını biliyorsun. Annenle ben lokantaya gideceğiz ve seni yalnız bırakacağız.
Ifyou don't take this bag... we'll go to the restaurant and leave you all alone.
Kasayı açıp, siyah çantayı alıp taksiye mi dönüyorum?
So I open the safe, take out a black bag and I come back here to the cab?
Çabuk çantayı al.
Grab the case.
Amy, arabadaki çantayı al.
Amy, get that bag in the car.
Çantayı al!
Get the briefcase!
Peki o zaman emaneti bırak, çantayı al..... ve dışarıda bekle.
Leave the material, take the case, and wait outside.
Çantayı al, John.
Get the bag, John.
Joey, çantayı al. Polis!
Joey, get the bag.
Kadın bu mavi çantasını iki kasanın arasına bir yere koydu. Ben de çantayı alıp marketten çıktım.
And she left her blue bag more or less between the two tills and I, then, took the blue bag and left.
- Uçmak yok. - Çantayı al.
- Come here.
Rob, çantayı al.
Rob, the bag.
B.C.U ve çantayı al.
Get the grip stock and the B.C.U.
Çantayı al!
Get the bag!
Meizi, çantayı al.
Meizi, take the bag
Uçaktan sarı çantayı al.
Get the yellow case from that plane.
Evet, o çantayı al.
Yeah, grab that bag.
- Nusret çantayı al.
Take the bag.
Çantayı alın.
Get the case.
Çantayı al.
Get the bag.
Ernie, çantayı al.
Ernie, get the duffel bag
Tamam çocuklar çantayı alın.
All right, boys, get the bag.
Çantayı alıp kaçtı.
She grabbed the bag.
Çantayı al ve bana getir.
Pick up the bag.
Büyük çantayı ben alırım.
Take the big bag.
Çantayı ben alırım.
I'll take the box.
Çantayı benim için alırsan onu savuşturabilirim.
If you get it for me, I can avoid him.
Peki, git o zaman... ve şu çantayı da al!
Alright, if you really have to go Take this package too
- Çantayı da alın.
Take this bag too.
Yarın MacGyver ve Pete saat bire iki kala çantayıda alıp karakol kasasına gidecekler.
So tomorrow, Mac and Pete go down into the police property room with the suitcase at exactly two minutes to 1 : 00.
Al bu çantayı, Bill.
Here, take the case, Bill.
Al çantayı git.
I got a "B" in history.
Çantayı al.
Grab the bag, will you, kid?
Gümüşlerin olduğu çantayı da alın "!
"The bag with the silverware"!
Dün Plaza D'italia taraflarındaydım. Ve bir alışveriş arabasında uyuyan şu çantayı gördüm.
I was over at Plaza d'ltalia yesterday and I saw this sleeping bag in a cart.
Yokediciyi al ve biraz kolonyayla sil ve çantayı da al. Çanta güzel görünsün emi.
So take the Annihilator and wash it off with some cologne, and take the case and make sure it's nice and pretty.
all right 20
allo 25
alex 1064
allah rahmet eylesin 22
alice 882
alvarez 41
alexei 36
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
allah 1043
allo 25
alex 1064
allah rahmet eylesin 22
alice 882
alvarez 41
alexei 36
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
allah 1043