Çocuk öldü tradutor Inglês
436 parallel translation
Çocuk öldü, ha?
The kid got it?
12 çocuk öldü ve ezildi.
It killed and mangled a dozen kids.
Çocuk öldü.
The boy was killed.
Napoli'de bir çocuk öldü.
A child has died in Naples.
Bu gece bir genç, bir çocuk öldü!
A boy, a kid was killed tonight!
Ben Smith'in oğlu, çocuk öldü.
Ben Smith's son, he's dead.
Evet, Olabilir, ama sonucunda çocuk öldü.
Yeah. it could've been. but the boy was killed.
Çocuk öldü.
The kid's dead.
Tom, geçen sene trafik kazalarında kaç çocuk öldü biliyor musun sen?
Know how many children were killed in road accidents last year?
Bu çocuk öldü.
This child died.
Sana söylemeliyim ki Laios çocuğu tutturup ayaklarını bağlattı ve onu bir dağa attırdı ve sonuç olarak çocuk öldü.
I must tell you that Laius had had the child, our son, taken, and had his feet tied up. Then he had him thrown off a mountain where he died.
Çocuk öldü, Maab.
The child is dead, Maab.
Başından beri karşılarına dikilmediğim için o çocuk öldü.
That boy's dead because I didn't take a stand with them in the beginning.
( adam ) Çocuk öldü.
( man ) The child is dead.
Çocuk öldü.Öldü.Çocuk öldü.
The child is dead. Dead. The child is dead.
Üç küçük çocuk öldü.
? Three little boys died.
Bir çocuk öldü ve oğlumla kocam hala oralarda bir yerde.
A boy is dead and my son and husband are still out there.
Eğer o arabada yanan Michael Myers değilse o zaman bu gece daha başka bir sürü çocuk öldürülecek. - O öldü. - Onu gördüm.
If that wasn't Michael Myers burning up in that car... then lot of other kids are gonna be slaugtered tonight.
Bir kaç çocuk öldü.
Several children were killed.
Bugün bir çocuk öldü.
A kid died today.
Biliyorum, yapmadığını söylüyorsun ama onlar öldü. Çocuk öldürmekten nefret ediyorlar.
I know you say you didn't do it.
İki hafta önce ofisimde bir çocuk öldü.
Two weeks ago, a kid in my office died.
Bir çocuk öldü ve bir adam doğdu.
The boy is dead... and the man is born.
Yetersiz beslenmeden kaç çocuk öldü, üstelik yaşamlarının ilk yılında?
How many infants have died of malnutrition, before the fulfilment of their first year of life?
Sunaktaki çocuk öldü.
Your altar boy is dead.
Geçen yıl 35.000 erkek, kadın ve çocuk ülkedeki otomobil kazalarında öldü.
In the last year, 35,000 men, women and children were killed in auto accidents alone in this country.
Altında uyumakta olan bir çocuk vardı ve öldü.
There was a child asleep under it, and it was killed.
Bir adam öldü ve buradaki çocuk suçlanıyor.
A man's dead, and our boy here is stuck with it.
Hiç konuşmadığım bir çocuk, gözümün önünde öldü!
A boy I never even talked to is dead!
Küçük çocuk çölde mi öldü baba? Hayır.
Did the little boy die in the desert, my father?
10 çocuk... Ve Isak dışında hepsi öldü.
Ten children, and all dead except Isak.
İki kişi öldü ve bir çocuk bacaklarını kaybetti ama umurunda değil!
Two men died and a boy lost his legs, and you don't care!
Hanımefendi, DeLorca ailesinde bir çocuk ne doğdu ne de öldü. Ne erkek ne de kız. Benim bildiğim bu.
Ma'am, there's been no child born or died in the DeLorca family... boy or girl, that I know of.
Bir adam öldü, ve bu çocuk yaralandı.
A man is dead, and this boy is hurt.
Şimdiden tanıdığım iki çocuk Rusya'da öldü.
Two boys I knew are already dead in Russia.
Ama karısı da öldü, bir çocuk öksüz kaldı.
But his wife's dead too, a child's been orphaned.
Bak, bir çocuk fazla eroin almaktan öldü, bok gibi durum.
Look, it's acid and shit like that. One kid died, a heroin overdose.
Çocuk, onu San Martin'e getirdiğinde öldü.
The boy was dead when you brought him to San Martin.
60.000 sivil, kadın-erkek ve çocuk Britanya'ya yapılan hava akınlarında öldü.
60,000 were civilians - men, women and children - killed in air raids on Britain.
12 milyon erken, kadın ve çocuk böylelikle öldü : Soğukkanlılıkla öldürüldü.
12 million men, women and children have died thus - murdered in cold blood.
Küçük kızının ölümünün şoku üzerine hamile olan Bayan Armstrong ölü bir çocuk doğurdu ve doğum sırasında, kendisi de öldü.
After the shock of the body's discovery, Mrs. Armstrong gave premature birth to a stillborn child, and herself died in the process.
"12 milyon insan, kadın ve çocuk sınır dışı edildi, 9 milyonu öldü"
"Twelve million men, women and children were deported, nine million were dead."
Tien Goa köyünde,... yüzlerce kadın ve çocuk, ya öldü ya da napalm bombası nedeniyle kavruldu.
In the village of Tien Goa, hundrends of women and children where killed or set to fire by napalm.
Babası 65 yaşında öldü. Çocuk o sıra 14 yaşındaydı.
The father died at 65 when the boy was nearly 14.
Hadi diyelim ki, birinci çocuk sahiden öldü hastalıktan, ya ikincisi? Ya üçüncüsü?
Let's say the first one died of illness.
O kişi izindeki bir erdi. Karınız kaçtı ama zavallı çocuk yol üstünde öldü.
She drove off leaving him to die on the road.
Yaşadı mı, kesinlikle bir daha başka kimseyle evlenemezdim ama öldü ve bir çocuk bıraktı,
Had she lived I would certainly never had married anyone else but... she died and left with one child,
Annem istemediği birçok çocuk doğurdu ve zehirlenmekten öldü.
Mom gave birth to a bunch of kids she didn't want and died of intoxication.
Babam altı yıl önce öldü, arkasında yedi çocuk bıraktı.
When my father died six years ago, he left us seven children.
Yaşadı mı, kesinlikle bir daha başka kimseyle evlenemezdim ama öldü ve bir çocuk bıraktı,
Had she lived, I would certainly never had married anyone else but she died and left with one child,
Ama çocuk acı içinde öldü.
But that guy died a painful death
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldük 27
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
oldu bitti 17
öldür beni 219
oldu bile 25
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
oldu bitti 17
öldür beni 219
oldu bile 25