Çok üzgünüz tradutor Inglês
760 parallel translation
- Çok üzgünüz Tony.
- We're awfully sorry, Tony.
Zowie, seni kötü köpek, çok üzgünüz.
Zowie, you bad dog. We're so sorry.
Ama annenle ben çok üzgünüz.
Your mother and I are very upset.
- Çok üzgünüz. - Sorun değil, Rahibe.
We are so sorry, Mr. Bogardus.
Çok üzgünüz.
We're sorry
Oyunu duraklattığımız için gerçekten çok üzgünüz, değerli Kont fakat La Fenice'nin kargaşa çıkarmasına izin veremezdik.
We are truly sorry to have halted the performance, dear Count, but we cannot allow La Fenice to become a hotbed of sedition.
Çok üzgünüz.
We're very upset.
Biz de bu karar için çok üzgünüz.
We regret it more than we can say.
Çok üzgünüz efendim.
I'm terrible sorry, sir.
Bayan, hepimiz çok üzgünüz.
- Everything. Madam, we're all deeply sorry.
Çok üzgünüz.
We are very sorry.
- Çok üzgünüz Bayan Wright.
- We're awfully sorry, Miss Wright.
Seni kızdırdığımız için çok üzgünüz.
We are most heartily sorry for having offended thee.
Sizi uyandırdığımız için çok üzgünüz.
We hated to wake you up.
Size olanlar yüzünden çok üzgünüz, Mr. Christian.
We're sick and sorry for what's happened to you.
- Size bunu yaptırtmamız gerektiği için çok üzgünüz Bayan DeLorca ama adli tabip, kardeşinizin cesedini teşhis etmenizi istiyor.
That's horrible. We're very sorry to have to put you through this, Mrs. DeLorca... but the coroner requires that you identify her body.
Her şeyi konuştuk ve bugün yaptığımız yüzünden çok üzgünüz.
We've discussed everything, and we're very sorry about what we did today.
Çok üzgünüz.
- We regret this course of action.
- Çok üzgünüz.
- We regret this course of action.
Para yüzünden çok üzgünüz.
We're sorry about the tuppence.
Hepimiz çok üzgünüz, Grohmann.
We're all very sorry, Grohmann.
- Çok üzgünüz, Bayan.
- We're sorry about this ma'm.
Müdahale etmek zorunda kaldığımız için çok üzgünüz, birbirinize zarar vermenize izin veremezdik.
We are terribly sorry to be forced to interfere, gentlemen but we cannot permit you to harm yourselves.
- Çok üzgünüz, bayan.
- We're very sorry, miss.
Bu arada, yardım edemediğimiz için çok üzgünüz.
By the way, my boy, I was awfully sorry that we couldn't be of help.
"Bu ricayı yerine getiremediğimiz için çok üzgünüz."
" lt is with great regret that we cannot honour that request.
Çok üzgünüm, yani çok üzgünüz, ama... gelemeyeceğiz.
I'm terribly sorry, I mean we're terribly sorry, but... no, we can't.
Geminizdeki radyasyon kaçağı için çok üzgünüz ayrıca Komutan Powell'ın vefatından dolayı da keder duyuyoruz.
Sony to hear about the radiation leak on the ship. And real sorry to hear about the death of Commander Powell.
Çok üzgünüz, Ez.
We're so sorry, Ez.
- Çok üzgünüz.
- We're awfully sorry.
Bay Capone, geçen hafta doruğa ulaşan ve genç Bayan Crawfordun ölümüyle sonuçlanan çete cinayetlerinden dolayı çok üzgünüz.
Mr. Capone, we're concerned with the recent wave of gang killings culminating last week in the death of the young Crawford woman.
Hmm, çok üzgünüz.
Well, we're sorry as we can be.
Hepimiz bu olay için çok üzgünüz.
We're all very sorry about this incident.
Çok üzgünüz, Cassie.
We're all sorry, Cassie.
- Çok üzgünüz, Cassie.
- We're all sorry, Cassie.
- Çok üzgünüz, Cassie.
- We're sorry, Cassie.
Çok üzgünüz, Cassie.
We're sorry, Cassie.
- Çok üzgünüz.
- We're very sorry.
İnanın eşim ve ben olanlardan dolayı çok üzgünüz.
Believe me, my wife and I are very upset about what's happened.
Doktor Pullbrook..... kızınız için çok üzgünüz.
Dr. Pullbrook. We're sorry about your daughter.
Çok üzgünüz.
We're sorry.
Oğlunuz için çok üzgünüz.
We're sure sorry about your boy.
Lian Bey, çok üzgünüz
Mr. Lian, I'm very sorry
Bay Danner, çok üzgünüz, lütfen, lütfen özürlerimizi kabul edin.
Mr. Danner, we are so sorry. Please, please accept our apologies.
Chameleon, çok üzgünüz.
Er... Chameleon, we're very sorry.
Chameleon, biz çok üzgünüz.
Chameleon, we're very sorry.
"Çok üzgünüz."
"Very sorry."
Gerçekten üzgünüz, señorita, çünkü anladığım kadarıyla çok yeteneklisiniz.
We certainly are, señorita, because we understand you got a lot of talent
Ne o yavrucuğum, çok mu üzgünüz?
Whassamatter kiddie, feelin'blue?
Çocuğun gittiğini çok geç fark ettik. Kaçışı ilk gemideki insanların ölmesine sebep oldu, bunun için üzgünüz.
We did not realise until too late that the boy had gone, and we are saddened that his escape cost the lives of the first ship.
Seni korkuttuysak üzgünüz ama sen de bizi çok korkuttun.
I mean, I'm sorry if we frightened you but you just scared the hell out of us.
üzgünüz 106
çok üzüldüm 280
çok üzgünüm 1758
çok uykum var 28
çok uzaklarda 16
çok uzun zaman oldu 115
çok üzgün 38
çok uzun bir süre 23
çok üzgünüm efendim 30
çok uzak 78
çok üzüldüm 280
çok üzgünüm 1758
çok uykum var 28
çok uzaklarda 16
çok uzun zaman oldu 115
çok üzgün 38
çok uzun bir süre 23
çok üzgünüm efendim 30
çok uzak 78
çok üşüyorum 45
çok üzücü 155
çok uzakta 50
çok üşüdüm 19
çok uzun zamandır 30
çok utanıyorum 107
çok uzun sürdü 28
çok uzun zaman önce 42
çok uzak değil 39
çok uzun sürmez 60
çok üzücü 155
çok uzakta 50
çok üşüdüm 19
çok uzun zamandır 30
çok utanıyorum 107
çok uzun sürdü 28
çok uzun zaman önce 42
çok uzak değil 39
çok uzun sürmez 60