Çünkü ben tradutor Inglês
22,839 parallel translation
Bütün sorumluluğu üzerime alıyorum çünkü ben bir ev kuşu olduğumdan benim dışımdaki diğer insanların daha çok şey istediklerini varsayıyorum.
I put all this pressure on myself because I just assume that other people expect me to be more or to want more'cause I'm, like, an assistant who's a homebody, but I love it!
Ben harikayım. Listen ya da her ne haltsa benim adım da orada olmalı. Çünkü ben harika cerrahlar yetiştirdim ve yetiştirmeye devam edeceğim.
I am great, and your little list or whatever the hell that is... that should have my name on it'cause I raise great surgeons, and I will raise more.
Çünkü ben...
Because I'm...
Sean'ın neden bana çok açık olduğunu düşünüyorum çünkü ben rahatım ve Nancy onu boğuyor.
I think that's why Sean responds so well to me...'cause I'm relaxed and Nancy kind of smothers him.
Ailedeki herkes gelecek çünkü ben öyle söylüyorum.
So is everybody else in this family'cause I said so.
Çünkü ben de sana kendin ile ilgili anlamadığın bir şey söyleyeceğim.
Because here's something you don't seem to understand about yourself.
Gerek yok ki, çünkü ben hep yanında olacağım!
You won't need to, cos I'll be with you the whole time!
Çünkü ben "çıkalım" dedim.
Because I said, "Let's go on a date."
Çünkü ben falcı değilim, Lucas.
Because I'm not a fortune-teller, Lucas.
Çünkü ben insanlığa olan bu aptalca sevgisine inanmadım.
Because I didn't buy in to his obsessive-compulsive love for mankind.
"Çünkü ben hiç yalan söylemedim."
... Because I never lie...
Speedy.. .. çünkü ben diğer adam olarak tek başına çalışıyorum.
Speedy, because I'm flying solo as the other guy.
Seni bulamadım. Benimle yatıyorsun çünkü ben başkanın oğluyum.
You're sleeping with me'cause I'm the president's son?
Bunu söylemeni umuyordum, Çünkü ben zaten çoktan ehliyetimi aldım ve bir de motorsikler satın aldım.
I was hoping you'd say that, because I already got my license and I bought a bike.
Çünkü ben en iyi arkadaşımın hayatı tehlikedeyken kızlara milyonuncu kez Bir Geyik Kek Yerse hikayesini okuyamam.
Because I cannot read If You Give a Moose a Muffin for the millionth time when I know my best friend is in trouble.
Nasıl hissettiğini biliyorum çünkü ben de 3 yıldır aynıyım.
DAMON : I know where you are right now. I've been there for three years.
Evet, çünkü ben senden bir şey almıştım.
Yes, because I took something from you.
Ama derinlerde beni gerçekten istemiyordun. Çünkü ben o değilim.
But deep down, you didn't really want me...'cause I'm not him.
Çünkü ben öğrenene kadar, suçlama yapmak için...
'Cause until I do, there's too many cracks
- Çünkü benim... Heather'la iyi bir ilişkim var ve ben...
-'Cause I've... got a good thing going with Heather, and I'd...
Çünkü ben de beyazım.
'Cause I'm white.
Çünkü ben dürüstce davranıyordum... Evet belki de çok dürüsttüm.
That's'cause I was honest about it - - and maybe too honest.
Çünkü ben de seni özledim.
'Cause I miss you, too.
Çünkü ben bununla mutlu değilim.
'Cause I'm not okay with that.
Siz yerleştirdiniz, gayet net, çünkü ben bu arabayı çalmadım.
You planted it, obviously, because I didn't steal this car!
Biliyorum çünkü ben ölüyüm.
Listen, I should know because I am.
Bu komik, çünkü ben bir şey duymadım.
That's funny,'cause I didn't hear anything.
Ben yokum çünkü bu gece dağıtmak istemiyorum.
- I will rain check because I'm gonna pace myself tonight.
Çünkü ben...
'Cause i...
Ben de kendi yoluma bakıp kendi işimi mi yapsam diyordum çünkü fatura dediğin nedir ki?
I think I might just, like, try setting out on my own and doing my own thing,'cause, you know, screw bills, right?
Çünkü... ben sonuncusu olduğunu düşünüyorum.
Is... because I-I think it's the latter.
Ben yaptım ve harika hissediyorum çünkü Nancy her şeyi hallediyor.
I did, and I feel great'cause Nancy is on top of everything.
Sizi ben sorguluyorum çünkü savunma avukatıyla bir ilişkiniz var.
I'm questioning because you are related to a lawyer on our defense team.
Bilmiyorum çünkü aramayı ben yapmadım.
I don't know because I didn't make that call.
Daniel suçlu olduğunu itiraf etti çünkü onu savaşmaya ikna edemedim. Çünkü hapse geri dönmekten çok korkuyordu. Çünkü sisteme güvenmiyordu, ben de dâhil.
Daniel plead guilty because I couldn't convince him to fight... because he was too afraid of going back to prison, because he didn't trust the system, me included... because George Melton hadn't turned up dead yet,
Çünkü ben cevapların adamıyım.
'Cause I'm the answer man.
Ben onu birsaattir söylüyorum, çünkü seni oraya koyarken gördüm! Biliyor musun?
I've been saying that for the past hour'cause I saw you put it in there!
Çünkü bu delice olurdu ve ben deli değilim.
I did not move here because of Josh because that would be crazy and I am not crazy.
Ben Erin Cherloff'un büyük bir hayranıyım çünkü.
I'm just such a big fan of Erin Cherloff.
Evet, evet, evet, unutmadım, çünkü, hayır, onu ben öldürmedim.
Yes, yes, yes, I didn't forget, because, no, I didn't kill him.
Çünkü çok uzun zaman önce ben dizayn edilmesinde yardımcı olmuştum.
Because I helped design it a long, long time ago.
Şansına yanında ben varım çünkü o zaten benden nefret ediyor.
But lucky for you, you have me. Because she hates me.
Ben güvenli değilim çünkü bu aptal yara yüzünden kızlarım da hedef olup zarar görebilir.
I'm not safe because of this stupid scar, and any chance that my girls might get caught up in this whole hunt.
Çünkü bunun ben Damon and Enzo arasında bir şey olduğunu düşündüm ve sorun değildi.
Because I thought it was just about me and Damon and Enzo, and that's fine.
Ne yapmalıyım onu söyle... Çünkü o kişi ben değilim.
Then tell me what to do...'cause I'm not this person.
Hatırlıyorum çünkü yolu ona soracaktım ama üzgün görünüyordu. Ben de sokağın karşısında geçtim ve...
I remember because I was gonna ask him for directions, but he looked upset, so I crossed the street and...
Bizden yardım istedi ve ben de ilk kez olmaz dedim. Çünkü bu aralar çok yoğun çalışıyorum. Okul ve iş dışındaki hayali hayatta kalmaya çalışıyorum.
She asked for our help, and I said no for once, because I'm working really hard at... you know, trying to stay in the bubble of... of work and school and... you know, this.
Bilirsin çünkü, bazen ben de onun bana sesli mesaj bırakmasını isterdim.
- Is it? 'Cause, you know, sometimes I wish that he would leave me a voice-mail, but, right, he's dead.
Ben olsam Prospect 3'Iüsü davasını açmazdım, çünkü davayı Wallace yürütmüştü.
I wouldn't have picked the Prospect 3 case because Wallace prosecuted it.
Çünkü eğer duygusallaşırsam bunu önemsediğimi anlayacak ve ben önemsersem bütün güç onun elinde olacak.
Because if I'm emotional, then he'll know that I care, and if I care, then he'll have all the power.
Ben sana çaktım. Çünkü bu saça bayıldım.
Yeah,'cause I friggin'love it.
beni 794
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
ben seni seviyorum 69
bentley 21
benes 21
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
ben seni seviyorum 69
bentley 21
benes 21
bennet 26
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
ben seni istiyorum 18
benim 5594
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
ben seni istiyorum 18
benim 5594