Ben öldüm tradutor Inglês
858 parallel translation
Ben öldüm zaten.
I'm dead now.
- Ben öldüm.
- I'm dead.
Ben öldüm!
I die, I expire.
Bu mektubu almışsanız ben öldüm demektir.
If you receive this letter ; it means I am dead.
Ben öldüm, öyle değil mi?
I'm dead, aren't I?
- Ben öldüm ama.
- But I'm dead.
Ben öldüm ya da kendimden geçtim ya da arafta bir yerde kaldım.
I'm dead... or i'm knocked out... or i'm off in limbo someplace.
Senin yüzünden de ben öldüm!
And yet I had to get killed!
Ben öldüm!
I'm dead.
Ben öldüm.
I am dead.
Ama o tek kollu adam sıvışır giderse ben öldüm.. ... çünkü ya öyle ya böyle bir Kimble hikâyesi vermeye söz verdim.
But if that one-armed guy skips town, I'm dead, because I promised to deliver a Kimble story one way or the other.
- Ben öldüm mü?
- Am I dead?
Ben öldüm!
I'm dead!
Ben öldüm.
I'm dead.
Yaşam da bitti umutlar da ben öldüm.
It's the end of the world. The end of hope. If I die, you die too.
Charlie Croker, ben öldüm.
Charlie Croker, I am dead.
Hayır, ben öldüm.
I am dead.
Ama en nihayetinde ben öldüm.
Anyway, I am dead.
- Ona "ben öldüm" de.
- Tell him you're dead.
Ben öldüm ve bir süre de böyle kalmak istiyorum.
I'm dead and I wanna stay that way for a while.
Haklıydın. Ben öldüm ve işlerim iyi gidiyor.
You're right, I'm dead and doing very well.
- Kapıyı çal ve "ben öldüm" de.
- Knock and tell them you're dead.
Ben öldüm, herkes ölecek.
I died Everybody will die
- Burada değilim, ben öldüm.
I'm not here Meccacci, I was murdered.
Ben öldüm, Bayan Wilder.
I am dead, Miss Wilder.
- Ben öldüm.
I passed away.
- Ben öldüm.
I'm dead.
O bir kez öldü ama ben binlerce kez öldüm.
He died once, and I died a thousand times.
"Çünkü ben ayrıca öldüm... bu büyük savaşta."
"Because I also died... in this great fight."
Ben de öldüm.
I'm pooped too.
Ben buralarda bir yerde doğdum ve burada öldüm.
Somewhere in here I was born and there I died.
Ben zaten 100 kere öldüm..... farklı yerlerde.. ... burada ve orada öldürüldüm bir kapo ya da idam kangası tarafından ya da bitkinlikten.
I've already died 100 times in different places killed here and there by a kapo or a firing squad or exhaustion
Ben zaten öldüm.
I'm dead already.
- Despo, ben öldüm.
- Despo, I died.
- Ben de öldüm. - Sen mi?
- Me too I'm dead.
O öldüğünde beraber ben de öldüm.
When she died, I died with her.
O öldüğünden ben de öldüm.
When she died, so did I.
David'in öldüğü gün ben de öldüm.
I died the same day David did.
Oh, sen bir tane daha hak ediyorsun ama öldüm ben.
Oh, you deserve another one, but I'm dead.
Ben sanki öldüm ve başka biri olarak doğdum.
For me... it has been... as if I was dead... and afterwards, I was someone else.
Öldüm ben!
- I'm a dead man!
Ben de onlarla öldüm.
So am I. Or as good as.
Tamam, öldüm ben!
Okay, I'm dead. Take me.
Öldüm ben.
I'm dead.
Öldüm ben!
I'm a dead man!
Bitti artık, sensiz yaşayamam, öldüm ben, beni gömdüler.
I can bear it no longer. I am dying... I am dead, I am buried.
Ben ya öldüm ya da çıldırdım.
Either I'm dead or I'm crazy.
Öldüm ben.
I'm dead. I'm finished.
- Öldüm ben.
- I'm dead.
Öldüm ben.
I split.
Eğer bakışlar öldürebiliyorsa, ben şu anda öldüm demektir.
If looks can kill, I am dead now.
ben oldum 16
öldüm 57
oldum 49
öldüm ben 21
öldüm mü 28
ben öleceğim 28
ben ölüyorum 52
ben onu seviyorum 16
ben onun 17
ben ona 29
öldüm 57
oldum 49
öldüm ben 21
öldüm mü 28
ben öleceğim 28
ben ölüyorum 52
ben onu seviyorum 16
ben onun 17
ben ona 29
ben özür dilerim 55
ben onu 25
ben olsam 77
ben öderim 70
ben öyleyim 27
ben olsaydım 38
ben öyle düşünmüyorum 172
ben onun karısıyım 17
ben öyle demedim 40
ben öyle değilim 30
ben onu 25
ben olsam 77
ben öderim 70
ben öyleyim 27
ben olsaydım 38
ben öyle düşünmüyorum 172
ben onun karısıyım 17
ben öyle demedim 40
ben öyle değilim 30