Çünkü seni seviyorum tradutor Inglês
1,205 parallel translation
Benden nefret etmene üzülüyorum. Çünkü seni seviyorum.
I'm sorry that you hate me because I do love you.
Çünkü seni seviyorum, yaptığım işin bir gücü var, bunu açıklayamam bile.
because i love you, my work has a power that even i can not explain.
Görevimiz seni Moskova'ya götürmekti ama sonra, ben bunu yapmaktan vazgeçtim. Çünkü seni seviyorum.
It was our mission to get to Moscow... but then I was not going to go through with it... because I love you.
Çünkü seni seviyorum.
Said it because I love you.
Çünkü seni seviyorum.
Because I love you.
Bunu sana söylüyorum çünkü seni seviyorum!
I'm telling you this because... I love you.
- Güzel, çünkü seni seviyorum!
- Good, because I love you!
Çünkü taşları seviyorum... çünkü seni seviyorum.
Because I love rocks... because I love you.
Çünkü seni seviyorum Raffi.
Because I love you well, Raffi.
Fay, bu mesajı aldığında, eğer hala çok geç değilse... evlenme... çünkü seni seviyorum... ve seninle evlenmek istiyorum.
Fay, when you get this message, if it's not too late... don't get married... because I love you... and I want to marry you.
Çünkü seni seviyorum ve biz evleniyoruz.
Why not? Because I love you, and we're getting married.
- Çünkü seni seviyorum, Tanrı aşkına!
- Because I love you, for God's sake!
Yaptım, çünkü seni seviyorum.
I did it because I love you.
- Çünkü seni seviyorum, Grace.
- Because I Iove you, Grace.
Ve üzgünüm. Çünkü seni seviyorum.
Richard, because it's not about you or us...
Çünkü seni seviyorum!
Because I love you!
- Çünkü seni seviyorum!
- Because I love you!
- Çünkü seni seviyorum.
- Because I love you.
Çünkü seni seviyorum ve eğer bana neden diye sormaya devam edersen seni gıdıklayacağım şapşal şey.
Because I love you... and I'm gonna tickle you silly if you keep asking me why.
Bunları söylüyorum çünkü seni seviyorum.
I'm saying these things because I'm in love with you.
Çünkü seni seviyorum.
Cos I love you.
Bunu yapıyorum çünkü seni seviyorum. Herkes seni seviyor :
I do it because I love you, because everybody loves you.
Çünkü seni seviyorum.
It's because I love you.
Beni sevmen izin veremem çünkü... Çünkü seni seviyorum.
I won't let you love me because... because I love you.
Çünkü seni seviyorum.
'Cause I love you.
Bunu yapmak istiyorum çünkü seni seviyorum.
I do this because I love you.
Seks yapmak istiyorum çünkü seni seviyorum.
I want to have sex because I loveyou.
İki hafta boyunca bir kitaba baktım çünkü seni seviyorum.
I mean, I stared at a book for two weeks, because I love you.
Çünkü seni seviyorum!
Oh, because I love you!
Buna izin veremem çünkü seni seviyorum.
I can't let that happen, because I love you.
Olamazsın çünkü seni seviyorum.
You can't be because I love you.
Chow Fun diyorum çünkü seni seviyorum.
... I'm saying Chow Fun's because... ... I Iove you.
O zamandan beri psikologlarla görüşüyorum ve aklımı kaçırmıştım. Çünkü seni seviyorum ve bunu sana da... ... söylemeye ihtiyacım var.
I've been seeing shrinks since you told me I was out of my mind because I love you, and I need to tell you that too.
Çünkü seni seviyorum, gerçekten.
Because I love you. Really.
Seni seviyorum. Çünkü, bir saniye bile seni düşünmeden duramıyorum.
I love you, because I can't stop thinking about you for one second.
Söylemeyi unuttun. 'seni seviyorum çünkü çok güzelsin.'
You forgot to say'I love you because you're so beautiful.'
Çünkü bütün olanlara rağmen seni hala seviyorum, Ben.
Because despite all that's happened I still love you, Ben.
Çünkü sizi seviyorum, seni ve çantanı.
- I love you... and your attaché case.
Çünkü ben de seni seviyorum.
Because I love you, too.
Her zaman ağlıyorum, çünkü seni çok seviyorum.
"But I love you so much I cry all the time."
Dharma, orda bir yerde, kağıt üzerinde benim için mükemmel... birinin olması fark etmez, çünkü ben seni seviyorum.
Dharma, it doesn't matter ifthere's somebody out there... who, on paper, is perfect for me, because I love you.
Bak, seni sevmiyorum demek değil bu çünkü seviyorum.
See, it doesn't mean I don't love you because I do.
Umarım kızmamışsındır çünkü seni çok seviyorum.
I hope you're not mad, because I love you so much.
Çünkü seni çok seviyorum.
I love you too much for that.
- Çünkü seni hala seviyorum, bebeğim...
'Cos I still love you, baby...
Seni bu halde görmek hiç hoşuma gitmiyor çünkü. ... evet. seni seviyorum.
I just hate seeing you like this,'cause £ £ whatever, I like you.
Oraya gidiyorsun çünkü "Ben de seni seviyorum İngiliz serçesini boş ver gitsin," demesini umuyorsun. "
You're going because you hope he'll say : "I love you too. Forget the British chippy."
Bunu sana anlatıyorum çünkü benim arkadaşımsın ve seni seviyorum.
I'm only telling you this because, you know, you're my friend, man, I love you.
Çünkü her dakika seni seviyorum.
'Cause I... I... I...
- Çünkü ben seni seviyorum.
- Because I love you.
Çünkü... Seni seviyorum.
- Because I love you.
seni seviyorum 4697
seni seviyorum baba 42
seni seviyorum anne 35
seni seviyorum bebeğim 22
seni seviyorum tatlım 16
seviyorum 294
seviyorum seni 25
çünkü 2107
çünkü istemiyorum 17
çünkü ben 120
seni seviyorum baba 42
seni seviyorum anne 35
seni seviyorum bebeğim 22
seni seviyorum tatlım 16
seviyorum 294
seviyorum seni 25
çünkü 2107
çünkü istemiyorum 17
çünkü ben 120
çünkü öyle 26
çünkü sen 53
çünkü o 125
çünkü ne 18
çünkü onu seviyorum 26
çünkü bu 61
çünkü biz 19
çünkü onlar 16
çünkü tanrı 26
çünkü biliyorum 19
çünkü sen 53
çünkü o 125
çünkü ne 18
çünkü onu seviyorum 26
çünkü bu 61
çünkü biz 19
çünkü onlar 16
çünkü tanrı 26
çünkü biliyorum 19