English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Ç ] / Çıl

Çıl tradutor Inglês

52,721 parallel translation
Birkaç kilo aldığın zaman dünya, en çılgın rüyalarının ötesinde önünde açılıyor.
The world opens up beyond your wildest dreams when you put on some lbs.
Bu stresli durumla nasıl başa çııkabildiğini görünce oldukça şaşırdım. Ama kendisine anlatacak başka bir hikaye bulmuştu.
I was struck by his almost inappropriate ability to manage this very stressful situation he was in as though he'd found a different story to tell himself.
"Sözde yüksek işlevli kişilik bozukluğunun zorlayıcılık ve düşmanlık gibi huyları aile üyelerinden veya uzman doktorlardan gizlediğine dair hiçbir klinik kanıt bulmuş değilim."
"I find no clinical evidence that the so-called high-functioning individual is able to disguise traits such as compulsivity or antagonism from family members or medical professionals."
Başımın üzerinde, her an boynuma düşebilecek bir kılıç var.
Hanging above me, a sword that could fall on my neck at any time.
Çıkış mı, bunu nasıl yaptı?
Checked out. You can do that?
Bu akşam bir randevuya çıksak nasıl olur, örnek vatandaş?
How about a date tonight, model citizen?
Baba tavsiyesi ver böyle bir babayla nasıl başa çıkılacağıyla ilgili senin gibi bir babayla yani.
Some, um... fatherly advice on how to deal with having a father that's, um... you.
Nasıl başa çıkacağımla ilgili tek bir fikrim olmasa bile.
Even if I don't have a damn clue how to deal with it.
Ama kim bilir bu, nasıl bir savaş çıkarırdı.
But who knows what kind of war that might start.
Krala özel yapılmış bir kılıç.
It is a blade meant for a king.
Ve senin kıçını kurtarmama bakarsak bana biraz saygılı olmalısın.
And considering that I saved your ass, you should show me some respect.
O yüzden, sana hediyem. Bana verdiğin kılıç, üzerinde benim zehrim var.
So, for you, a gift, the sword that you gave me, now laced with my venom.
- Hepsini çıkardığını nasıl anlıyorsun?
- How do you know you got it all?
Yani ne yediğimize bağlı olarak tümör baskılayan genler, tümör oluşturan genler gibi genlerin nasıl ortaya çıkacağını değiştirebiliriz.
So, we can actually change the expression of genes, tumor suppressing genes, tumor activating genes by what we eat, what we put into our bodies.
Tütün endüstrisinde olduğu gibi hayvancılık endüstrisinde de bu şirketlerin çıkarları ürünlerinin etkilerinin ve bunların tüketiminin doğurduğu risklerin toplum tarafından bilinmemesini gerektiriyor.
In the animal agriculture industry, as in the tobacco industry, these companies really have a vested interest in making sure that the public doesn't have information about their effects and what risks are really posed to consuming them.
Şimdi kapıdan çıksam eğer spreyleme yapılıyorsa doğrudan yüzüme gelir.
If I come out this door, if he's spraying there, it's gonna come in my face.
Bu bana büyük bir çıkar çatışması gibi geliyor. Tabii hastalıkları sona erdirmek asıl hedef değilse, o ayrı.
It seemed like a major conflict of interest, unless ending these diseases isn't really the goal.
Bir Kırpıcı nasıl olur da böyle bir bok çukuruna düşer?
How did a clipper end up in a shithole like this?
Şimdi onu gerçekten benim kadar herhangi bir gerçek babanın evladını sevdiği kadar seviyorsan kılıcını indirirsin.
Now, if you truly care for him as I do, as any real father would, then you put down your sword.
Dalganın nereden çıktığına, nasıl hareket ettiğine bakmalısın.
You gotta look at where the wave breaks, how it moves.
Size saygılı, misafirperver bir yaklaşım sergiledim. Şimdi bir bakıyorum ağzından çıkan her söz yalanmış.
I treated you with hospitality and respect, and now I come to find every word out of your mouth is a damn lie.
İki batılı, bir kadın, böyle içeri girerseniz, dışarı çıkamazsınız diyor.
He's says us being westerners, a woman... We go inside, we are not coming back.
Nasıl? Eğer bir elektrik kesintisi ayarlayabilirsem onu çıkartabilecek birini tanıdığını söyledi.
He said if I could arrange a blackout, he... he knew someone who could get him out.
Bu nedenle savcılık şiddetle kefaletin reddedilmesini talep ediyor Sayın Yargıç.
Therefore, the State strongly recommends Your Honor deny her bail.
Savcılığın müvekkilimi suçlamak için dayandığı kanıtlar eksik Sayın Yargıç. Tabii eğer kanıtları varsa.
Your Honor, the State's evidence to support their allegations against my client is lacking, if not non-existent.
Sayın Yargıç, bir süredir Annalize Keating'in çözülmemiş bazı suçlara olası katılımını araştırıyordum.
Your Honor, I've been running point on an investigation into Annalise Keating's potential involvement in a number of unsolved crimes.
Sayın Yargıç, Bölge Savcılığı'nın araştırmayı reddettiği başka şüpheliler de var.
Your Honor, there are other suspects the D.A.'s Office is refusing to look into.
Ve birden Annalise, ortaya çıktı, sihrini yapıp sana 10 yıl özgürlük sağladı.
And Annalise showed up, worked her magic, and got you 10 years free.
- Bu insanlar sadece kendi çıkarlarını korur. Öyle insanları ve nasıl yönetileceklerini bilirim.
I know these people, how to manage them.
Savcılık kanıtlarla müdahale ediyor, nefsi tutum sergiliyor, tonlarca çıkar çatışmalarından söz etmiyorum bile.
The prosecution's tampering with evidence, showing bias, not to mention they got tons of conflict of interest.
Yargıç bana bu bilgiye nasıl ulaştığımı sorduğunda onun arabasına girdiğini mi söyleyeyim?
When the judge asks me how I got the information, should I just tell them that you broke into her car?
Savcılık itiraz ediyor Sayın Yargıç.
The State objects, Your Honor.
7 yıl önce, beni eşit miktarda şaşırtan şey ise Michael'ı, Lincoln'u, hepsini temize çıkartıp beni çıkartmaman.
Thing that mystifies me equally is seven years ago, you exonerated Michael, Lincoln, all of them, except me.
Asıl soru, sen çıkmak istiyor musun?
Question is do you want out?
Tamam söyle, her zaman kendi çıkarlarına göre hareket eden birine nasıl güvenebilirsin?
Okay. How do you trust someone who bends any way the wind is blowing?
Asıl soru, böyle eski bir kuşu uçurabilir misin?
C-note : Question is, can you fly an old bird like this?
- C-Note nasıl?
How's C-Note?
Adamını Barranquilla'dan nasıl çıkartacağımı düşünüp duruyordum.
- A lot of thinking. - I was figuring out how to get - your guy out of Barranquilla.
Sittwe'den bir çıkış yolu bulmam için 1 yıl bekleyecek misin yoksa dünyayı değiştirme işimize devam edebilmemiz için bana bir ortak mı bulacaksın?
Hmm. So you're gonna wait a year for me to find my way out of Sittwe? Or are you gonna get me a partner, so we get on with the business of changing the world?
Julian Slink canavar terbiyecisi, şarap uzmanı amatör bir kılıç ustası, profesyonel bir katil ve de Kanlı Yarış'ın yaratıcısı.
Julian Slink... tamer of beasts, connoisseur of fine wine, amateur swordsman, professional killer, and creator of the Blood Drive.
Bunu niye yaptıklarını ya da buradan nasıl çıkacağımı bilmiyorum.
I just can't figure out why or how to get out of here.
Çiftleştikleri sırada parlak turuncu bir madde salgılıyorlar. Bu madde de panzehir ve de kayganlaştırıcı olarak kullanılabilir.
Once they copulate, they will secrete a bright orange discharge which can be used as the antidote and a lubricant.
Sadece uzun bir yolculuğun sıkıcılığı var.
Just, uh, been a long haul.
Muhtemelen delil olmaktan direkt olarak çıkarılır.
Probably get it excluded outright.
Ailemi temize çıkarıp mal varlığımı koşulsuz olarak serbest bıraktığınızda Dünya'yı ve Mars'ı tüm sistemi havaya uçurmaktan alıkoymak için nasıl yardım edebileceğimi konuşuruz.
When you exonerate my family, unconditionally, unfreeze my assets, we'll talk about how I can help keep Earth and Mars from blowing up this whole goddamn system.
O kıçını kaldırıp buraya gelirsen nasıl kullanılacağını öğretirim.
Well, get your ass down here and I'll show you how.
Herhalde baskıcı ve ön yargılı olduğumu düşünüyordur. Ama ben annesiyim.
Well, she'd probably say I'm overbearing, and too judgmental, but I'm her mother.
Sonra boğazıma bir melek kılıcı dayandı.
Next thing I knew, I had a seraph blade to my throat.
Biberon tutacak yaşta melek kılıcı tutuyordun.
You took to a seraph blade the way a baby takes to a bottle.
Yılan heykelinin içinden çıkan bu şey bana nasıl yardım edecek?
From inside the serpent statue? This... helps me how?
Ruh Kılıcı gerçeği ortaya çıkaracak ve başından beri Valentine'ın tarafında olmadığını ispat edecek.
Once his hand touches the Soul-Sword, the truth will come out... And prove that he's never been on Valentine's side.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]