Öyle düşünmüyorum tradutor Inglês
1,444 parallel translation
Ben Leysa, öyle düşünmüyorum.
I don't think so, Leysa.
Ben öyle düşünmüyorum.
You're very wrong about that. I don't think so.
- Öyle düşünmüyorum..
- I don't think so.
Öyle düşünmüyorum!
Don't think so!
- Öyle düşünmüyorum.
- I don't think that.
- Hayır, öyle düşünmüyorum.
- No, I don't.
Ben de, bir zamanlar, öyle düşünüyordum, ancak artık öyle düşünmüyorum.
I, too, once thought as he does, but no longer.
Öyle düşünmüyorum.
I don't think it was.
Hayır, ben öyle düşünmüyorum.
No, I don't think so.
Ben öyle düşünmüyorum.
I don't. I don't think so.
Onların temiz ve saf olmadıklarını düşünürler, ben öyle düşünmüyorum.
Those they think not clean and pure, I don't think so
Ama ben öyle düşünmüyorum.
But I didn't.
- Ben öyle düşünmüyorum.
- Well, I don't.
- Ben öyle düşünmüyorum.
- I don't think so.
Hiç öyle düşünmüyorum.
You know? I really don't think so.
Ben öyle düşünmüyorum.
I don't think so.
Öyle düşünmüyorum. Biliyorum.
I don't think so, I know so.
Ben öyle düşünmüyorum, efendim
We think not so, my Lord.
Ben öyle düşünmüyorum.
I don't think so,
- Ben öyle düşünmüyorum.
- I don't
Hayır, ben öyle düşünmüyorum.
Nah, I don't think so.
Öyle düşünmüyorum.
I don't think so.
Ben öyle düşünmüyorum.
- I don't think so.
Onu insan yapmak karşılığında? Ben öyle düşünmüyorum.
In exchange for making her human?
Ben de öyle düşünmüyorum.
I didn't think so either.
- Hayır Taylor, öyle düşünmüyorum.
- No, I don't think you're making it up.
- Ben öyle düşünmüyorum.
That's not how I see it.
- Ben öyle düşünmüyorum.
- I don't.
Hayır, öyle düşünmüyorum.
No, I don't think that.
Ben öyle düşünmüyorum.
That's not me.
Hayır, öyle düşünmüyorum.
No! I-I don't. Really.
Hayır, öyle düşünmüyorum, ciddiyim.
No, I don't, I'm serious.
Ben öyle düşünmüyorum..
No, I believe in you.
Gordon sahip, ben öyle düşünmüyorum.
Gordon sahib, I don't think we should. - Come on, it's a Sati!
- Hiç öyle düşünmüyorum ben!
- I don't think so!
- Ben öyle düşünmüyorum.
- No, I don't think so.
Ben öyle düşünmüyorum.
I don't feel that way.
Hayır, öyle düşünmüyorum.
I don't think that.
Aslında öyle düşünmüyorum.
I don't think so.
Hayır, hayır. Öyle yaptığını düşünmüyorum.
No, no, no, I don't think you are.
Ama ben öyle oldugunu düşünmüyorum.
Well, I dont see it that way.
Ama ben öyle olduğunu düşünmüyorum.
But I don't think that that's what happened.
Ben Amerika'nın işinin, bir ülkeye gidip de, biz bu şekilde yapıyoruz siz de öyle yapın, demek olduğunu düşünmüyorum.
I just don't think it's the role of the United States to walk into another country and say "We do it this way, so should you."
Ben öyle düsünmüyorum.
I don't think so.
Öyle olduğunu düşünmüyorum.
I didn't think so.
Hayir, hiç öyle seyler düsünmüyorum, Albay.
I don't think anything of the kind.
Ben öyle olduğunu düşünmüyorum, baba.
I don't think like that either, father
Hayır, öyle düşünmüyorum.
I think she... likes her job. No, I don't think she's cheating.
En azından, ben öyle olduğunu düşünmüyorum.
'At least I don't think they are.
Ömrümüz boyunca öyle bir şey olacağını düşünmüyorum.
No, I mean, in our lifetime. I don't see it happening.
Hayır, senin suçun değil, çünkü öyle olduğunu düşünmüyorum.
Oh, no, not that it's your fault,'cause I really don't think it is.
düşünmüyorum 81
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle deme 154
öyle görünüyor 500
öyle olsun bakalım 50
öyle bir şey demedim 65
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle deme 154
öyle görünüyor 500
öyle olsun bakalım 50
öyle bir şey demedim 65