Anladı tradutor Espanhol
91,630 parallel translation
Anladın mı?
¿ Lo pillas?
Anladım.
Lo pillo.
Eğer doğru anladıysam buradaki şeyler büyülü bir şekilde büyüyorlar.
Si entiendo bien, las cosas crecían mágicamente.
- Anladınız mı?
- ¿ Entienden?
Anladın sen onu.
¿ Entiendes?
Anladın mı beni?
¿ Me oyes?
Anladın mı?
¿ Entendido?
Niyetini anladım.
Entiendo lo que haces.
Evlilik hakkında pek bir şey bilmem ama Family Circus dergisini hep okuyorum ve anladığım kadarıyla bunların çoğu normal.
No sé mucho sobre matrimonios, pero soy una gran lectora de Family Circus y según tengo entendido, gran parte de esto es normal.
Anladığımı sanmıyorum.
Creo que no entiendo.
Anladım, kadın öldü.
Sí, entiendo. Está muerta.
Phyllis öldüğü zaman bir sızıntı olduğunu anladık. Ama onu bulmak benim işim değildi.
Cuando Phyllis murió, supe que había una filtración, pero no era mi trabajo encontrarla.
Bloğun iyi insanları bir kere, acı çektikleri baskı ve ıstırapın sebebinin Boussard olduğunu anladıklarında, Onun kökünü kendileri kazıyacaklar.
Una vez que la gente buena de esta área entienda que Broussard es la razón de la opresión y la miseria que sufren, ellos mismos acabarán con él.
Bu işi yaptığımız için ne kadar şanslı olduğumuzu anladığını sanmıyorum, dedektif.
No creo que entiendas lo afortunado que somos de hacer esto, detective.
Anladım.
Entendido.
Ama daha yumuşak ve gençleşmiş bir cilt hissediyorsun anladın mı?
Lo que sientes es una piel más joven y más suave, ¿ ves?
Ama şemsiye bana lâzım yoksa alev alırım anladın mı?
Pero necesito el paraguas, o de lo contrario, me quemo, ¿ sabe?
Anladınız mı?
¿ Lo entiendes?
Okuduktan sonra anladım ki nezaket treni benim için çoktan kalkmıştı.
Y luego de leerlo, sabía que había robado mi último transporte de cortesía.
Ne demek istediğimi anladınız?
¿ Sabes a qué me refiero?
Anladım
* Lo tengo *
Lisa, beni reddettiğinde sana layık olmak için elimden geleni yapmam gerektiğini anladım.
Lisa, cuando me rechazaste, sabía que tenía que hacer lo necesario para convertirme en alguien digno de ti.
Tamam tamam, anladım.
Bien, bien, entiendo.
Anladım, ilgileniyorum.
Muy bien, ya me encargo.
Doktor Strickland onu görür görmez tam olarak neyin yanlış olduğunu anladı.
En el momento en el que el Dr. Strickland la vio, supo exactamente qué estaba mal.
İnsan beyninde yaşayan kertenkeleler. Anladım.
Lagartos en el cerebro de la gente.
- Anladım.
- Ya lo pillo.
- Şimdi anladım.
Ya veo.
- Neyi anladın?
¿ Ya ves qué?
Anladım?
¿ Entendido?
Anladın değil mi?
¿ Lo entiendes, verdad?
Anladım? - Anlaşıldı.
- ¿ Lo entiendes?
"Yanlış anladın" dedi.
Le dije... Le dije, "¿ Qué se supone que significa eso?"
Anladım.
Claro.
Tamam, anladım.
¿ Cómo vamos a solucionarlo?
Anladın mı?
¿ Me entiendes?
Anladım üzgünsün Ben sadece...
Entiendo tu enojo, solo...
Evet anladım.
Sí, lo entiendo.
Bu yanlış anladığımızı kimse alıyor mu?
¿ Alguien tiene la sensación de que nos hemos equivocado?
İşte burada, anladım.
Justo aquí, lo tengo.
Anladım.
Lo tengo.
- Ne dediğimi anladın mı?
- ¿ Sabes a qué me refiero?
İşte öyle bir şeydi anladın mı?
Era ese tipo de cosas, ¿ sabes?
Anne, lütfen anladığını söyle bana.
Por favor, dime que entiendes, mamá.
Tabii ki anladım.
Claro que sí.
Anladım.
Lo sé.
- Anladım. Kim bilir?
- Sí, claro. ¿ Quién sabe?
Buluşmamız lazım, anladın mı?
Tienes que verme, ¿ sí?
- Anladım.
Entendiste.
- Anladım.
Lo he entendido.
Anladım.
Entiendo.
anladım 3457
anladim 18
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladın mı şimdi 18
anladınız mı 673
anladım efendim 33
anladınız 18
anladim 18
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladın mı şimdi 18
anladınız mı 673
anladım efendim 33
anladınız 18