Anlatacak bir şey yok tradutor Espanhol
247 parallel translation
Bana gelince. Anlatacak bir şey yok.
No hay nada que decir.
Anlatacak bir şey yok.
No hay nada que decir.
Başka anlatacak bir şey yok.
No hay nada más que contar.
Anlatacak bir şey yok. Birbirimize kar topları atıyorduk.
No hay nada que contar.
Anlatacak bir şey yok.
No hay nada que contar.
- Anlatacak bir şey yok.
Si estás aquí, ya lo sabes.
- Anlatacak bir şey yok.
- No hay nada que contar.
Anlatacak bir şey yok.
No hay nada que comentar.
Anlatacak bir şey yok baba.
No hay nada que explicar, papá.
- Anlatacak bir şey yok...
- Hábleme de ella. No hay mucho que decir.
- Anlatacak bir şey yok.
- No hay mucho que contar.
Gerçekten de anlatacak bir şey yok.
Realmente no hay nada que contar.
- Ne anlatayım, anlatacak bir şey yok.
- ¿ Explicar que, su señoría?
- Anlatacak bir şey yok.
¡ No hay nada de qué hablar!
Ve sen " Anlatacak bir şey yok.
Y tú dirás : " No hay nada que decir.
Pek de anlatacak bir şey yok aslında.
Bueno, en realidad no es mucho.
Şey, anlatacak bir şey yok.
- No hay nada que decir.
- Nasıl oldu? - Anlatacak bir şey yok.
¿ Qué sucedió?
- Pek öyle anlatacak bir şey yok.
Bueno, la verdad es que no hay gran cosa.
Çok anlatacak bir şey yok.
Realmente no hay mucho para decir.
- Anlatacak bir şey yok.
- No hay nada que decir.
Anlatacak bir şey yok.
No tengo nada que contar.
Anlatacak bir şey yok Bay Silvio.
No hay mucho qué decir, Sr. Silvio.
Anlatacak bir şey yok.
- No hay nada que contar.
Anlatacak bir şey yok, gerçekten.
No hay nada que decir, realmente.
Anlatacak bir şey yok.
No hay nada por contar.
Anlatacak bir şey yok.
No tengo nada para decir.
Benim için anlatacak pek bir şey yok.
No hay mucho que contar de mí.
Yeni kızımız hakkındaki her şeyi dinlemek istiyorum. - Anlatacak pek bir şey yok, gerçekten. - Olur mu hiç?
¿ Queréis que os cuente cuando Kay era un bebé y Ellie la olvidó en el cochecito delante de una tienda?
Anlatacak pek bir şey yok. Akıllı olmalısınız.
En primer lugar, una cabeza, significa conocimiento.
Sanırım hakkımda çok fazla şey bilmiyorsunuz. Aslında, anlatacak fazla bir şey de yok.
Usted no sabe mucho sobre mí, supongo... y no hay mucho que conocer.
Anlatacak bir şey yok.
No hay nada que hablar, Dora.
Anlatacak pek bir şey yok. Sen nasılsın?
No hay mucho que contar. ¿ Y tú?
Anlatacak fazla bir şey yok.
No hay mucho que agregar.
Anlatacak fazla bir şey yok.
No hay mucho que contar.
Anlatacak fazla bir şey yok.
No hay gran cosa para explicar.
Anlatacak ilginç bir şey yok. Sadece insanlar buralardan taşınıyor.
No hay nada interesante que contar, aparte de que la gente se va de este lugar.
Anlatacak başka bir şey yok.
Es todo lo que hay para decir.
Anlatacak bir şey yok.
¿ Qué puedo contar?
Anlatacak pek bir şey yok.
En realidad, no hay nada que contar.
Anlatacak pek bir şey yok.
- No hay mucho que explicar.
Anlatacak pek bir şey yok.
Bueno, no hay mucho que decir.
- Anlatacak başka bir şey yok.
- No hay otra cosa.
Anlatacak pek bir sey yok.
No hay mucho que contar.
Anlatacak başka bir şey yok.
No hay nada más que contar.
Anlatacak çok bir şey yok.
Bueno, no hay mucho que contar.
Anlatacak korkunç bir şey yok.
No hay nada terrible que contar.
Biraz - biraz daha babamdan bahset. Anlatacak fazla bir şey yok bebeğim.
No hay mucho que contar.
Anlatacak pek bir şey yok.
No hay mucho más.
- Anlatacak pek bir şey yok.
- No hay mucho que contar.
Anlatacak başka bir şey yok.
No hay nada más que decir.
bir şey yok 987
bir şey yok mu 17
anlat 464
anlatamam 71
anlatabildim mi 110
anlatacağım 106
anlatayım 104
anlatsana 152
anlatma 25
anlat bana 351
bir şey yok mu 17
anlat 464
anlatamam 71
anlatabildim mi 110
anlatacağım 106
anlatayım 104
anlatsana 152
anlatma 25
anlat bana 351
anlatırım 31
anlat hadi 43
anlat bakalım 207
anlat ona 104
anlatmak ister misin 34
anlat bize 72
anlatabiliyor muyum 95
anlattı 18
anlattım 33
anlatın 77
anlat hadi 43
anlat bakalım 207
anlat ona 104
anlatmak ister misin 34
anlat bize 72
anlatabiliyor muyum 95
anlattı 18
anlattım 33
anlatın 77