Anlatabildim mi tradutor Espanhol
1,026 parallel translation
Yani, koridor kilitli ve sular kesik ve her şey fazla gerçekçi, anlatabildim mi?
En fin, el pasillo está bloqueado y se ha cortado el agua... Vamos, que es todo muy realista, ¿ me comprende?
Siz watusi dansı yaparsınız, ama biz watusi dansıyız. Bilmem anlatabildim mi?
Vds. pueden hacer de watusi, pero nosotros somos los watusi no sé si me entiende.
Anlatabildim mi?
¿ Lo he dejado suficientemente claro?
Bilmem anlatabildim mi?
¿ Sabe a qué me refiero?
Bilmem anlatabildim mi?
¿ Sabe qué quiero decir?
Anlatabildim mi?
¿ Está claro?
Anlatabildim mi?
¿ Lo entiende?
Anlatabildim mi?
Muy juiciosa. ¿ Me entiende usted?
Bilmem anlatabildim mi?
No sé si te has parado a pensarlo.
Bilmem anlatabildim mi?
No sé si te has parado a pensarlo. - ¿ Qué pasa aquí?
Anlatabildim mi? Söylemen gerekmez.
No hace falta decir más.
Yani sağduyu sahibi biriymişsiniz, anlatabildim mi?
Un hombre con sentido común. Ya sabe a qué me refiero.
Bilmem anlatabildim mi?
Ya sabe a qué me refiero.
Yönetim, hisselerin çoğunluğunu elinde bulunduruyor diyelim. Yönetici Yardımcısı, elinde ufak bir hissesi olsa dahi kanunlar önünde maliklerden biri oluyor. Anlatabildim mi?
No, si la gerencia es mayoritaria, el co-gerente, aunque sea muy minoritario, es considerado a los ojos de la ley como mayoritario, ¿ entiende?
Anlatabildim mi evlat?
He sido claro, chico?
Anlatabildim mi?
¿ Sabes a que me refiero?
Açıkça anlatabildim mi?
¿ Me he explicado con claridad?
Ön yargιlι değilim çünkü en iyi arkadaşlarιmdan bazιlarι siyah... bilmem anlatabildim mi.
No tengo prejuicios, muchos de mis mejores amigos son... mestizos, ¿ sabes lo que quiero decir?
Bilmem anlatabildim mi?
¿ No sé si me entienden?
Bilmem anlatabildim mi? Meselâ 1969'da Celtic'li Bill Russell?
¿ Qué me dicen de Bill Rusell de los Celtics, 1969?
- Yeterince açık anlatabildim mi?
- ¿ Queda claro?
Beyefendi, buraya gelmek için yatağımdan çıktım, anlatabildim mi? Ve anında birinizin üzerine atlamaya pek hevesim yok.
Acabo de salir de la cama para venir y no voy a meterme ahora en otra.
Bir gün onu bu kaldırıma çağırdık, anlatabildim mi? Yaklaştım ve fermuarımı açtım, yarrağı dışarı çıkardım.
Una vez le sacamos de ahí, me bajé la cremallera y saqué el pito.
Anlatabildim mi?
¿ Me entiende?
Üstelik çok da hevesliydi, bilmem anlatabildim mi?
Era más que complaciente. ¿ Me entiende?
Bilmem anlatabildim mi?
¿ Entiende lo que quiero decir?
Bilmem anlatabildim mi?
¿ Entiendes?
Hileli oyun oynamayı seviyor, bilmem anlatabildim mi?
Le gusta jugar sucio, ¿ me sigue?
Anlatabildim mi?
¿ Entiende?
Bovlinge beş basar, anlatabildim mi?
Es mejor que jugar a los bolos. ¿ Entiendes?
Seninle dışarıda görüşeceğiz. Bilmem anlatabildim mi?
Nos volveremos a encontrar afuera, ¿ entiendes?
O ayakkabılarda biraz sıvı olabilir, bilmem anlatabildim mi çocuklar?
Puede ser que haya un poco de líquido en las botas, ¿ entienden?
- Bilmem anlatabildim mi?
- ¿ Me sigues?
Fazla uzun sürmez Rose, bilmem anlatabildim mi?
Esto no va a llevar mucho, Rose, ya me entiendes.
Bir "Size demiştim." durumu. Anlatabildim mi?
Algo como : "Ya se lo dije", ¿ me explico?
- Anlatabildim mi? - Hayır.
- ¿ Sabes lo que quiero decir?
- Anlatabildim mi? - Evet.
- A comprendido?
Bilmem anlatabildim mi.
¿ Lo entiende?
Ve sen Yahudi aşığı Max Günter'in yakın arkadaşısın, bilmem anlatabildim mi?
Y tu íntimo amigo, Max Gunter, es un amante de judíos,
İnsan ilgi duyduğu bir erkeği başkasıyla beraber görünce daha çok istiyor. Bunu net bir biçimde anlatabildim mi bilmiyorum.
De todas formas, cuando ves que alguien desea a un hombre que también te interesa, lo deseas todavía más.
Daha yoğun olmuş, tadı da iyi, anlatabildim mi?
Éste parece espeso, dulce, ¿ sabe?
Anlatabildim mi?
lo comprende?
Bu yüzden şimdi buradayız, bilmem anlatabildim mi?
A causa de ella hemos venido a parar a su servicio, señor.
Bilmem anlatabildim mi?
¿ Qué tal eso?
- Anlatabildim mi?
- ¿ Me explico?
Bence Düşmanın hizmetkarlarından biri... gözüme daha hoş ama yüreğime daha kirli gelirdi anlatabildim mi?
Un sirviente del Enemigo parecería, pues se vería más bueno, pero parecería más inmundo.
Bilmem anlatabildim mi? - Şerefe. - Binbaşı... bir iyilik yapabilir misiniz?
- ¿ Puede hacerme un favor?
Bilmem anlatabildim mi.
¿ Sabes lo que quiero decir?
Anlatabildim mi?
¿ Se da cuenta?
Anlatabildim mi?
¿ Entendéis?
Anlatabildim mi?
- ¿ Va entendiendo?