Asla bilemezsin tradutor Espanhol
1,126 parallel translation
Şimdi değil ama asla bilemezsin. Pişman olmaktansa tedbir almak iyidir.
Mejor seguro que arrepentido, esa es mi filosofia, tambien.
- Beni yine soyacak mısın? - Asla bilemezsin.
- ¿ A joderme otra vez?
Ama ne olacağını asla bilemezsin.
Pero nunca se sabe lo que podría pasar.
Asla bilemezsin.
Nunca se sabe.
- Bakalım... Nasıl göründüklerini veya kim olduklarını asla bilemezsin. ... Perşembe gecesi, ya da en geç Cuma sabahı.
Si voy en autobús llegaré a California el jueves por la noche...
Kimi aldığını asla bilemezsin.
Nunca se sabe.
Bunun benim için ne kadar anlamlı olduğunu asla bilemezsin.
Nunca sabrás lo mucho que significa para mí.
Asla bilemezsin.
Uno nunca sabe.
Neyim olduğunu asla bilemezsin.
Nunca adivinaras lo que tengo.
Kaç çocuğun olacağını asla bilemezsin.
Nunca se sabe cuántos hijos tendrás.
Asla bilemezsin.
No se sabrá más.
Öncelikle adı Jack'ti. Ve sen yanımızda değildin. Bu yüzden neler olduğunu asla bilemezsin.
Se llamaba Jack y tú nunca estabas, así que no sabes lo que ocurrió.
Çünki ormanda neyle karşılaşacağını asla bilemezsin.
Porque nunca se sabe lo que encontraremos en la selva.
Kimin kulak verdiğini asla bilemezsin.
Nunca sabes quién te escucha.
Hangi vücudunun içinde kimin var olduğunu asla bilemezsin.
Nunca sabes quién está metido en qué cuerpo.
Asla bilemezsin evlat.
¿ Quién sabe?
Bunu asla bilemezsin.
Nunca se sabe.
Asla bilemezsin. Ama sayılar.
- Pero los números no. ¿ Tres y tres?
Ama bir kanişin ne yapacağını asla bilemezsin, değil mi?
Pero nunca se sabe qué hará un caniche.
Buralarda, kimin dinlediğini asla bilemezsin.
Nunca se sabe quién puede estar escuchando.
Ne olacağını asla bilemezsin.
Sí, nunca se sabe.
Asla bilemezsin.
- ¡ Nunca se sabe!
Aslında iyi biridir ama asla bilemezsin.
Seguro de que está bien, pero nunca se sabe.
Biliyorum, biliyorum, haklısın, asla bilemezsin.
Lo sé, lo sé, tienes razón, nunca se sabe.
Sen asla bilemezsin bizim son olduğumuzu.
No fuimos creados para permanecer. Nunca sabes.
Asla bilemezsin.
nunca lo sabrías.
Asla bilemezsin, asla.
Podrías nunca, nunca saberlo.
Bunu asla bilemezsin.
¡ Ud. No sabe lo que es!
Asla bilemezsin.
Vete a saber.
Nasıl olduğunu sen asla bilemezsin.
No sabes lo que es esto.
- Şey mi... ip mi? - Asla bilemezsin!
¿ Es una cadena?
Kimin geleceğini asla bilemezsin.
Nunca se sabe quién entrará.
Asla bilemezsin.
¿ Quién puede saberlo?
Yoksa başına ne geldiğini asla bilemezsin.
Si lo haces, nunca sabrás lo que te pasó.
Asla bilemezsin.
- Nunca lo sabes.
Deneyene kadar asla bilemezsin!
Ya veremos eso. ¡ Nunca sabrás realmente con seguridad hasta que lo intente!
Asla bilemezsin. Aşk dışarıdan çok farklı görünen iki kişi arasında da filizlenebilir.
Nunca sabes cuando el amor llegará.
Aşkı nerede bulacağını asla bilemezsin.
Nunca sabes dónde encontrarás el amor.
Konuksever gözükmeyebilir, ama yabancı bir gemiye girdiğin zaman içeride ne olabileceğini asla bilemezsin.
Puede que parezca poco hospitalario pero si te adentras en una nave alienígena nunca sabes a quién encontrarás dentro.
Ne olacağını asla bilemezsin.
Nunca sabes lo que va a ocurrir.
Asla bilemezsin!
Nunca se sabe.
İçinde ne olduğunu asla bilemezsin.
"Nunca sabes lo que te va a tocar".
İçinde ne olduğunu asla bilemezsin.
Nunca sabes qué te va a tocar.
Belki de üzülecek çok şeyim vardır. Asla bilemezsin, değil mi George
Puede que tenga cosas por las que sentirme triste.
- Bunu asla bilemezsin.
- Nunca se sabe.
Sen, asla benim duygularımı bilemezsin.
, espero que te quemes en el infierno.
Her zaman oyunlar oynar. Gerçekte kim olduğunu asla bilemezsin.
Nunca sabes quién es realmente.
Bilemezsin, ben onlarla aynı düşüncedeydim, sen asla olmadın.
Usted no sabe. Yo creía. No usted.
Asla bilemezsin.
Tú no lo sabes.
Nelerle karşılaşacağını asla bilemezsin.
Nunca se sabe.
Asla bilemezsin.
¿ Quién sabe?