English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Bayan doyle

Bayan doyle tradutor Espanhol

174 parallel translation
- Bay ve Bayan Doyle ile tanışın.
- Conozca al Sr. Doyle y su Sra.
Doktor, bu Tom'un annesi, ağabeyi ve Bayan Doyle.
Doctor, la madre de Tom, su hermano y la Srta. Doyle.
- Memnun oldum Bayan Doyle.
- Es un placer, Srta. Doyle.
Bana aldırmayın, Bayan Doyle.
Ignóreme, Srta. Doyle.
Ya sizin, Bayan Doyle?
¿ Qué necesita, Srta. Doyle?
Sizce biranın besin değeri var mı, Bayan Doyle?
¿ Cree que la cerveza alimenta, Srta. Doyle?
Kendinize iyi bakın, Bayan Doyle.
Cuida bien a la Srta. Doyle.
Tanıştığımıza sevindim Bayan Doyle.
Srta. Doyle, fue un placer.
Bayan Doyle, dans eder misiniz?
Srta. Doyle, ¿ bailamos esta pieza?
- Alo Bayan Doyle?
- Hola, ¿ la Sra. Doyle?
Bayan Doyle'u istemeniz yeterli.
Pregunten por la señora Maceite.
- Hayır. Bayan Doyle.
Señora Maceite.
- "Bayan Doyle, işte oğlunuz, kahraman."
"Señora Doyle, aquí está su hijo, el héroe".
Bayan Doyle'a haber veren oldu mu?
- ¿ Se ha informado a Frau Doyle? - No, no.
Yani gece yarısı Bayan Doyle hayatta ve iyiydi?
O sea que a medianoche Madame Doyle estaba viva.
- O zaman Bayan Doyle'u saat on ikiyi yirmi geçeden önce de vurmuş olamaz.
Entonces no le pudo disparar a la Sra. Doyle antes de, digamos, las doce y veinte.
Bu yolculuktan önce Bayan Doyle'la karşılaşmış mıydınız?
¿ Había visto a Madame Doyle antes de este viaje?
- Bayan Doyle'la tanışıyor muydunuz?
¿ Conocía a Madame Doyle de antes?
Aileniz Bayan Doyle'un babasının finans işleri nedeniyle, ekonomik açıdan zarara uğradı mı? Hayır. Ailemizin mali durumu yavaş yavaş bozuldu.
Las finanzas familiares tan sólo han sufrido de merma y disminución.
Bayan Doyle'un kamarasında dolaşan biri varmış.
Pero pudo oír algo : alguien andaba en el camarote de Madame Doyle.
Derin bir uykudaydım. Zavallı Bayan Doyle'un şu anda olduğu gibi.
... estaba muerta para el mundo, igual que la pobre Madame Doyle ahora, de hecho.
Bay Pennington, Bayan Doyle'un ölmesini isteyebilecek biri var mıydı?
Dígame, Monsieur Pennington, ¿ conoce usted a alguien que podría haber deseado ver muerta a Madame Doyle?
Hatırlarsınız, Bayan Doyle Hathor tapınağında ölümden kıl payı kurtuldu.
Quizás recuerde el incidente que sufrió Madame Doyle en el templo de Hathor.
Rahmetli Bayan Doyle'un değerli inci kolyesinin kaybolduğunu öğrendik.
Nos han notificado que un valioso collar de perlas perteneciente a la difunta Sra. Doyle, ha desaparecido.
Bayan Doyle'un kamarasında bulacağımızı hiç sanmıyorum.
Dudo que las encontremos en la propia cabina de la Sra. Doyle.
- Bayan Doyle'un hizmetlisi öldürüldü.
La criada de Madame Doyle. Ha sido asesinada.
- Dün gece Bayan Doyle'un kamarasına giren veya çıkan birini. - Kim olduğunu söyledi mi?
A alguien entrar o salir del camarote de Madame Doyle, anoche.
- Benzer bir fırsat da dönüşte Bayan Doyle'un öldürülmesi, büyük bir olasılıkla başkasına yükleneceği sırada çıktı karşınıza.
¡ Esto es una locura! ... y que una oportunidad similar se presentó en el viaje de regreso, y su muerte hubiera sido atribuida, con gran seguridad, a otra persona, sin olvidar el hecho irrefutable de que fue su pistola la que se ha usado para matar a una mujer
Yetkililerin, Bayan Doyle'un servetinin durumunu çok ayrıntılı inceleyeceğinden emin olabilirsiniz.
¡ Tres asesinatos, monsieur Pennington! Puede estar seguro de que las autoridades llevarán a cabo una investigación para esclarecer al estado de las finanzas de Madame Doyle.
Biraz da şansın yardımıyla, Bayan Doyle kontrolü ele alıncaya kadar durumu düzeltirim diye umuyordum.
Confiaba en que con un poco de suerte, habría podido arreglarlo todo para el momento en que ella se hiciera cargo.
İncileri çaldığınızda Bayan Doyle yaşıyor muydu, ölü müydü?
¿ Madame Doyle estaba viva o muerta cuando robó las perlas?
Bayan Doyle, tırnaklarına her zaman Cardinal oje sürerdi. Koyu kırmızı bir renk. Diğer şişe ise Gül'dü, pembenin bir tonu.
Madame Doyle se pintaba siempre las uñas con Cardinal, un profundo color rojo oscuro, la otra botella era Rosa, una gama ligera de color rosa, pero sólo quedaban unas gotas de rojo brillante y en lugar del habitual olor a amoníaco,
Bayan Doyle, bir tavşan için pek iyi bir ad olmaz.
Yo diría que le encantaría una buena, grande, y dura patada en el culo.
Çok teşekkürler Bayan Doyle. Harika oldu bu.
Pensaría que serían imaginaciones suyas.
- Onu rahat bırakın Bayan Doyle.
Devuelve eso o habrá problemas.
Bayan Doyle.
Sra. Doyle.
Peki ya Bayan Doyle?
¿ Y la sra. Doyle?
Fakat modern bir dünyada yaşıyoruz Bayan Doyle.
Pero asi es el mundo moderno, sra. Doyle.
Bayan Doyle.
Doyle.
Evet, anladım Bayan Doyle.
Si, lo sé, sra. Doyle.
Bayan Thorwald'un cesedini bulana kadar Doyle'u aramayacağız.
No llamaremos a Doyle hasta que encuentre el cuerpo de la Sra. Thorwald.
Evet Bay Doyle, bayan arkadaşlarınız şurada.
Sí, Señor Doyle, su amiga está allí,
- Bayan Doyle mu gönderdi sizi?
¿ Le ha enviado la Sra. Doyle?
Bay Doyle onun kendisine zarar verebileceğini düşündü ve Bayan Robson da bütün gece onunla birlikte kaldı.
Mire, estaba en tal estado de histeria y Doyle tan preocupado que para que no se suicidase, la Srta. Robson ha pasado toda la noche con ella.
Doyle, Bayan De Bellefort, Bayan Robson ve ben.
Doyle, la Srta. De Bellefort, la Srta. Robson y yo.
Sonra Bayan De Bellefort bir tabanca çıkarıp Bay Doyle'u bacağından vurdu. Ben de Bay Ferguson'u çağırdım. Bay Doyle, olayı büyütmeyin dedi.
Entonces la Srta. De Bellefort sacó una pistola y le pegó un tiro en la pierna al Sr. Doyle y yo avisé al Sr. Ferguson y el Sr. Doyle dijo que no era para tanto y entonces vino un camarero y el Sr. Ferguson le dijo que no era más que una especie de juego
Bayan De Bellefort'la, Bay Doyle arasında olay çıkacağını bilen yoktu.
Además, nadie sabía que Mademoiselle de Bellefort y Monsieur Doyle iban a montar una escena.
Doyle, Bayan De Bellefort'la görüşebilir miyim, diyor.
Doyle pregunta si puede ver a Mademoiselle de Bellefort.
Sizdiniz Bayan Robson. Bay Doyle ısrarı üzerine bütün gece yanından ayrılmamıştınız.
Usted mademoiselle Robson, al quedarse toda la noche con ella, por insistente indicación de él.
- Merhaba Bayan Doyle.
Voy a darle una patada en el culo.
"Bayan Doyle" olur mu?
No creo que le importara.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]