Ben inanmıyorum tradutor Espanhol
947 parallel translation
Ben inanmıyorum tabi.
- Pero yo no me lo creo.
- Ben inanmıyorum.
- No me lo creo.
Tamam beyler,... pekala, merhaba millet,... ben inanmıyorum, senden ve bu adamdan başka,... birbirine yakışan başka bir çift yoktur, Coroner Creek'te.
¡ Hola, amigos! Estaré condenado si no creo que tú y ese hombre tuyo son la mejor pareja en Coroner Creek.
Ben inanmıyorum.
Yo no.
- Ben inanmıyorum.
- ¡ Yo no!
- Sadece ben inanmıyorum...
- Pero no soy el único...
Ben inanmıyorum, şimdi bile.
Yo no lo creo ni ahora.
Senin iyileştirebileceğini söylüyorlar ama ben inanmıyorum.
Me han dicho que tú curas y no lo creo.
Ben inanmıyorum ama.
"Yo no lo creo de todas formas".
Ben inanmıyorum.
Yo no creo.
Ama ben inanmıyorum. İnanmadığım da bu zaten.
Lo que no puedo creer es que a pesar de todo te creo.
Özür dilerim, ama ben aşka inanmıyorum.
Lo siento, pero no creo en el amor.
- Ama ben sana inanmıyorum.
- No te creo.
Ben buna inanmıyorum.
No, no le creo.
- Ben buna da inanmıyorum.
- Tampoco me lo creo.
İnanmıyorum. Ben de bir şey göreceğim sanmıştım.
Pues yo pensé que vería otra cosa.
Açıkçası ben evli olduklarına inanmıyorum.
Si me preguntas, no creo que están casados.
Ama ben annemin öldüğüne inanmıyorum.
No creo que mi madre esté muerta.
Şahsen ben iki iddiaya da inanmıyorum.
Pero no creo esa declaración.
Sanırım olduklar çünkü bir polisin yalan söyleyeceğine inanmıyorum ama ben sarhoştum.
Ocurrirían así porque no creo que vaya a mentir un policía. Estaba borracho.
Fakat ben bu Karel Vanek'in gerçek bir adam olduğuna inanmıyorum.
Pero no creo que ese hombre, Karel Vanek, exista.
Ben 50 yıl önce senden duymama rağmen hâlâ inanmıyorum.
Llevo cincuenta años oyéndola y todavía no me la creo.
Sihirli güçlere inanmıyorum ben.
No creo en los poderes mágicos.
Ben buna inanmıyorum.
Yo no lo creí.
Ben bile inanmıyorum zaten.
Yo tampoco.
Buna inanmıyorum. - Ben inanıyorum.
No puedo creerlo.
Ben sadece rol yapıyorum Herşeye inanmış gibi.
Deja de actuar. Querías que lo supiera.
Buna inanmıyorum ben.
Me asombras.
ve her küçük yardımın.-ben sadece Peter'in yapabileceğine inanmıyorum.Hepsi bu.
Pues, aún no puedo creer lo de Peter. Eso es todo.
Ben hiçbir şeye inanmıyorum.
No ; no creo en nada.
Ben size inanmıyorum. Mektuplarınıza da inanmamıştım.
Es sólo que no le creo... así como tampoco le creí lo de las cartas.
Hayır, ben... İnanmıyorum Josh.
No, no lo digo en serio, Josh.
Ama ben bağışığım. Annem ve babam gibi. Buna inanmıyorum.
Pero yo soy inmune, como mis padres.
Ben de kar diye bir şeye inanmıyorum.
Y no creo en algo como la nieve.
Ama ben Topsy'nin kötü kalpli bir yaratık olduğuna inanmıyorum çünkü ben de, kralın öldüğüne seviniyorum mutsuz olup da kaçmaya çalışan bir köleyi takip eden bir kralın.
Pero no creo que Topsy sea una mala criatura porque a mí también me alegra la muerte del Rey de cualquier Rey que persigue a un esclavo infeliz que trata de huir.
Kilisenin Tanrı'sına inanmıyorum ben.
Yo no creo en el Dios que predicáis.
Ben buna inanmıyorum.
Yo no me lo creo.
- Ben buna inanmıyorum.
- No lo creo.
Ben şimdi inanmıyorum, ve herkesten şüphe ediyorum.
Pero ahora no le creo a ella y sospecho de todos.
- Onlara inanmıyorum ben.
- No creo en ellos - Es cierto.
Ben buna inanmıyorum.
Yo simplemente no lo creo.
Ben asla kasabaya gitmem, ve toplumsal projelere de inanmıyorum.
No creo en los proyectos comunitarios.
Ben sana inanıyorum. Başkaları inanmıyor.
Te creo, aunque otras no lo harían.
Ben de inanmış gibi yapıyorum sonra gazetede okuruz :
Son todo mentiras. Yo fingiré que me las creo... y luego leeremos en el periódico :
Ben bu demokrasi muhabbetine inanmıyorum.
Ya me sé ese rollo de la democracia.
Ben bu türlerin toplu bir saldırı düzenleyecek kadar zeki olduklarına inanmıyorum.
Ninguna de esas especies tiene la inteligencia necesaria para lanzar un ataque en masa.
Ben de Kurt'un kahkahasını duydum, ama ben hayaletlere inanmıyorum.
Esta vez incluso oí la risa de Kurt. Pero me niego a creer en fantasmas.
Ben... canavara inanmıyorum.
Yo... no creo en la bestia.
Şahsen ben ikisini birbiriyle ilintili olduğuna inanmıyorum.
Yo no puedo creer que la vida tenga un sentido ulterior.
Kardeşi olduğuna inanmıyor, ben de inanmıyorum!
¡ No cree que seas su hermano y yo tampoco lo creo!
İnsanlar, Rusların 1 Temmuz'da bombalarını sökmeye başlayacaklarına inanmıyor,... ben de inanmıyorum.
No creen que los rusos se desarmen el 1 de julio, ni yo.
inanmıyorum 653
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben istemiyorum 126
ben işe gidiyorum 20
ben içerim 23
ben istedim 39
ben ilgilenirim 144
ben isterim 63
ben ise 42
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben istemiyorum 126
ben işe gidiyorum 20
ben içerim 23
ben istedim 39
ben ilgilenirim 144
ben isterim 63
ben ise 42