Bir defa tradutor Espanhol
5,401 parallel translation
Daha önce bir defa böyle bir şey görmüştüm, onda da Orman İşleri çağırmıştı.
La única vez que vi algo parecido fue cuando me llamaron los guardabosques.
Son bir defa sadece.
Por última vez.
Beni acımasızca gönderdikten sonra en azından bir defa canının gerçekten yandığına inanmak istedim.
Quiero creer que te hirió, al menos una vez, haberme enviado lejos así.
Bizim dostluğumuz bu hayatta bir defa kurulur ve sonraki hayatta da aynısı kurulacaktır.
La nuestra es una amistad forjada una vez en esta vida... y otra vez en la próxima.
Sadece bir defa söyleyeceğim. Silahını bırak.
Solo lo diré una vez, tire el arma.
Bir defa.
Uno.
Bir defa bana yetmez.
Con uno no basta.
Yılda bir defa toplanırız, gördüğünüz gibi.
Y una vez al año nos reunimos todos. Y aquí estamos.
Bir defa onunla çıkmayı Neal'a borçlu olduğumu...
Que le debo a Neal una cita.
Mate-chester United bir defa daha son sırada kaldı.
Dejando Mate-Chester United otra vez en último lugar.
Bir defa başka bir haber koymalarını söylemiştim. Karşılığını veriyorum sadece.
Pedí al periodista que lo publicara por mí.
Şimdikini sayarsak bir defa. Ama kulağa harika geliyor.
Hasta este momento, solo una vez, pero suena increíble.
Günde bir defa arayacağım.
Te llamaré todos los días.
Bir defa kâşifin ülkesinde savaş çıkmış ve binlerce çocuk güvenlik için uzaklara yollanmıştı.
Ya sabes, una vez hubo una guerra en el país del explorador... Miles de niños fueron enviados lejos por seguridad.
- Onu hiç oraya götürmedim, bir defa bile.
Nunca la llevé allí. Ni una vez.
Çete gibi bu, içeri bir defa girdin mi hayatın boyunca çıkamazsın.
Es como una mafia. Si entras, es de por vida.
- Evet, genellikle bunu bir defa söylerim.
Sí, por lo general sólo lo digo una vez.
Hazırlığı birlikte yapmak için önümüzde bir sürü Noel olacak. Ama hepsini ilk defa görmek için tek bir şansı var.
Ya habrá muchas otras navidades para que hagamos esto juntos, pero sólo tienes una oportunidad para verlo todo por primera vez.
Çenem düştüğünde elinin tersiyle bir iki defa çarpardı.
Me dio un par de reveses cuando me ponía demasiado bocazas.
Bu defa hangi renkleri kaybettiğimi bir görelim.
¡ Tengo que ver qué colores perdí esta vez!
Biliyorsun, düşünürsen, son defa yollarımız kesiştiğinde, kötü bir kızdın, bni basının önüne fırlarmıştın.
, ahora que lo pienso, la última vez que nos cruzamos, fuiste una chica muy mala, al decirle a la prensa que era gay.
Baba, bir şeyi ilk defa öldürdüğünde hiç şey hissettin mi.. ... nasıl diyeyim, suçluluk duygusu?
Papa, cuando mataste algo por primera vez te sentiste no sé, culpable o...
Biliyorsun, düşünürsen, son defa yollarımız kesiştiğinde, kötü bir kızdın, bni basının önüne fırlarmıştın.
¿ Sabes? , recuerdo que la última vez que nos cruzamos fuiste mala, sacándome del armario ante la prensa.
İlk defa bir araya Ben ettik, konuştuk.
Es lo primero que digo sobre esto.
Sen de muhtemelen fark etmişsindir ki, Tobias ve ben bir şeyleri ikinci defa denemeyi başararak belli ki cezalandırılmaya hevesliyiz.
Bueno, probablemente te hayas dado cuenta de que... Tobias y yo... disfrutamos del castigo... y vamos a hacer un segundo intento.
Hayır, üzgünüm çünkü ilk defa bir Şükran Günü'nü Jeff olmadan geçireceğim.
No, estoy triste porque es el primer Día de Acción de Gracias que he pasado sin Jeff.
İlk defa bir kıza teklif ettim.
Le pedí a mi primera chica que saliéramos.
Bir günde üç defa geldin.
Tres veces en un día.
Bu defa daha sert geleceğim düzgün bir şekilde beni durdurmaya çalışın.
Tienen que intentarlo más duro. Deténganme.
Normalde, migren tedavisi önerirdim ama baş ağrılarınızın şiddetine ve bir günde birkaç defa ağrımasına bakılırsa, bunu tetikleyen bir nörolojik sendrom olabilir.
Normalmente, recetaría un medicamento para la migraña, pero con la frecuencia de sus dolores de cabeza, y el hecho de que tiendan a pasar a la misma hora del día, sugiere la posibilidad de un síndrome neurológico.
Sanırım "Fury From the Deep" bölümüydü Doktor ilk defa cebinden bir sonik tornavida çıkardı.
Creo que era Fury from the Deep donde el Doctor sacó por vez primera un destornillador sónico de su bolsillo.
İlk defa bir kadın tarafından reddedilişini hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas la primera vez que fuiste rechazado por una mujer?
Bir kişiyle asla iki defa çıkmam..... ve biraz gergindim, çünkü Jenny'den gerçekten hoşlandım.
Nunca hago dos citas, y estaba nerviosa porque realmente me gusta Jenny.
Ama bu defa bürokrasiye karşı saygısızlığın, Değer verdiğin bir adamın, Vurulmasına neden oldu.
Pero esta vez su afición para soplar pasado hitos burocráticos tengo un hombre que respeta a tiro.
Sana binlerce defa yapman söylendiği halde aracının arka koltuğunda bir saldırgan var mı diye bakmadan.
Sin revisar el asiento trasero, lo cual se te ha dicho mil veces.
Bu defa görünen o ki ne gerekiyorsa yapacağız. - Başkan'dan şok edici bir aday bildirmeye geldim.
Esta vez, con un sentimiento desesperado... el Presidente está planeando un nombramiento sin precedentes.
Geçen defa bunu sana söylemeye bir türlü fırsatım olmadı ama belgesel yayınlandığı vakit insanlar bağış yapacaklardır.
Oh, sí. He querido decirle... que como documentalistas, hacemos mucho dinero. Para comprar arroz y otras cosas necesarias para vivir.
Başkan Park'ın ölümünden bir saat önce onu 3 defa aramış.
Le llamó tres veces antes de ser asesinado.
Bu eve taşınırken başımıza yüz defa kötü şeyler geldiyse bile gelecekte bir gün iyi bir şeyle karşılaşacağız.
Vivimos en un lugar que no se compara a nuestra vieja casa. Pero grandes cosas pasarán mientras estamos aquí.
İlk defa böyle bir şey olacak.
Nunca pasé por esto.
Sanırım sana bir iki defa çiçek alabilirdim.
Te podría haber traído flores de vez en cuando.
İIk defa böyle bir bale şekli görüyorum.
Siento que estoy viendo el ballet por primera vez.
Şimdiye kadar ilk defa, Bir kelime bulamıyorum.
Por primera vez en mi vida, me he quedado sin palabras.
Geçen defa olanlardan sonra düşünüyorum da bir şeyler ters gidiyorsa yapmamalıyız.
Mi punto es, después de lo que sucedió la última vez, si don y! T siente bien, que no hace hacerlo.
Dün gece ilk defa bir randevuya gitmiştin ve çok berbat geçmiş.
Tú sabes, por fin tuviste una cita y fue terrible.
- Beni ilk defa böyle bir şeye çağırıyorsun.
¿ "Podemos"?
İlk defa o zaman ağlayan bir ihtiyar adam gördüm.
Fue la primera vez que vi al viejo llorar.
- Yani böyle bir yere ilk defa geliyorlar.
¿ Qué quieres decir? Es decir, es la primera vez que vienen.
Bir de üzerime kustunuz! Hem de iki defa!
¡ Dos veces!
Daha önce böyle şeylere bir iki defa şahit olmuştum.
Ya he visto eso más de una vez.
Hayatımda ilk defa kendimi yetişkin taklidi yapan bir çocuk gibi düşünmeyi bıraktım.
Por primera vez en mi vida, dejé de pensar... en mí mismo como un niño imitando a un adulto.
defalarca 39
defans 37
bir dakika 5689
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dilek tut 57
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir daha asla 148
defans 37
bir dakika 5689
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dilek tut 57
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir daha asla 148
bir daha yapma 24
bir dakika bekler misiniz 17
bir dolar 65
bir dakika sürmez 36
bir dakika bekler misin 40
bir dakika daha 36
bir dakika önce 23
bir dahaki sefere 163
bir dakika izin ver 16
bir daha olmasın 24
bir dakika bekler misiniz 17
bir dolar 65
bir dakika sürmez 36
bir dakika bekler misin 40
bir dakika daha 36
bir dakika önce 23
bir dahaki sefere 163
bir dakika izin ver 16
bir daha olmasın 24
bir de bana sor 80
bir daha olmaz 55
bir dakika izin verin 27
bir dost 87
bir daha 442
bir daha bak 16
bir daha olmayacak 147
bir daha da gelme 19
bir de 274
bir de bu 17
bir daha olmaz 55
bir dakika izin verin 27
bir dost 87
bir daha 442
bir daha bak 16
bir daha olmayacak 147
bir daha da gelme 19
bir de 274
bir de bu 17