English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Birşey olmaz

Birşey olmaz tradutor Espanhol

316 parallel translation
Birşey olmaz.
No le pasará nada.
Burda zerre kadar bile birşey olmaz ki.
Nada ni remotamente posible ocurre aquí jamás.
Derler ki, "kötüye birşey olmaz".
- ¿ Por qué? Dicen que los tipos malos viven mucho.
- Senin konçertona onsuz da birşey olmaz ki.
No le hará falta a tu concierto.
Halıya birşey olmaz.
No dañará la alfombra.
Bundan bir fıçı içsen bile başın ağrımaz. Endişelenmenize gerek yok. Ona birşey olmaz.
- No se preocupe, él sabe beber.
Birşey olmaz. Alt kısmını düzeltebilir misin?
- Le sentarán bien, yo podría arreglárselos, ¿ quieres?
Birşey olmaz, merak etmeyin.
Lo haré.
Ve bazen.. .. arkasına tekmeyi basmak kadar çok yapmak istediğim birşey olmaz.
Y, de vez en cuando, no hay nada que quiera hacer tanto como darle un buen azote.
Orada da bir tek balık tutulur, başka birşey olmaz...
Hacia el sur no llegaremos a ningún sitio.
Burada kar yağmaktan başka birşey olmaz mı?
¿ Es que aquí no para de nevar nunca?
Bu dönüşle birşey olmazsa, açılışta da olmaz.
Si lo resiste, no hay cuidado.
Korkarım, bu elbiseleri değiştirmek için çıkarttığında, seni seyretmemiz çok doğru birşey olmaz.
Pensaba que cuando se quitara ese vestido ya no estaría tan guapa.
Bir arada kalırsak birşey olmaz.
¡ Permaneced unidos, no pasará nada!
Bana birşey olmaz.
No me pasará nada.
Merak edecek birşey yok, burada ona birşey olmaz.
No debe preocuparse No le va a pasar nada a su hija.
Bana birşey olmaz, onunla başedebilirim.
A mí, la sé manejar.
Birşey olmaz.
No les puede ocurrir nada.
Şey, bunu yapabilsek bile, Bunlar çok daha önce patlayacaktır. Yere çarptıklarında birşey olmaz.
Bien, incluso si pudiera hacerlo, explotaría bastante antes de que llegaran al suelo.
Birşey olmaz mı diyorsun?
¿ Dices que no pasara nada?
Bir kaç bitten birşey olmaz..
Unas pocas pulguitas no me matarán, no creo.
N'aapalım canım, birşey olmaz.
Bueno, diablos, de nada sirve llorar.
- Çamurdan birşey olmaz.
- El lodo es bueno
Seninleyken bana hiç birşey olmaz.
Nadie se aprovecha de mí cuando estoy cerca de ti.
Yanlış zamanda yanlış bir dolandırıcıdan kötü birşey olmaz.
Nada hay peor que un escaramuzador inoportuno.
Birşey olmaz.
No es problema.
Birşey olmaz.
No hay para tanto.
- Bizden birşey olmaz. - Neden olmasın?
No tenemos futuro. ¿ Por qué no?
Birşey olmaz, Mac.
No te preocupes, Mac.
Öyle birşey olmaz! Yolu yok.
¡ Eso no es posible, no!
Birşey olmaz.
"Pero no es tan malo."
Birşey olmaz.
Eso no es nada.
Hiç iyi birşey olmaz mı?
¿ Es que no hay postre?
- birşey olmaz, problem değil.
- No pasa nada.
Hiç birşey olmaz! Biz de hapse gideriz, sessizce. Sevinerek.
Si me equivoco no pasa nada. iremos a la cárcel pacifica y calladamente, lo disfrutaremos.
Uzaylı bir öğün yemese birşey olmaz.
Creo que el extraterrestre puede perderse una comida.
- Umarım ona birşey olmaz. - Umarım.
- Espero que se ponga bien.
- Hayır, geç kalırım. - Birşey olmaz.
- No, que llego tarde. - Está bien.
- Birşey olmaz.
- Está bien.
Biraz hareketlilikten birşey olmaz.
No hay nada malo en tener un poco de entusiasmo.
Burada hiç mi birşey olmaz!
¡ No hay nada en este sitio!
Çünkü, bu bez birşey ters giderse, söyleyecek bir lafınız olmaz, tamam mı?
Asi, si algo sale mal, no tendréis al chivo expiatorio.
- Olmaz, başka birşey almak istemiyorum!
- ¡ No, no quiero comprar nada más!
"Benim için anlamı yoktu. böyle birşey asla olmaz"
"Querida Anne : No significó nada para mí. Como siempre".
Sırf koca istemiyor diye, - kutsal birşey aniden bozulmuş olmaz...
Algo sagrado no puede romperse de la noche a la mañana, sólo porque el marido no quiera...
Beni biraz sıkıntıya sokuyor. Sence tüm bu resmiyeti biraz aşıp..... bana hakim, Dan veya başka birşey desen iyi olmaz mı?
Me incomoda ¿ Cree que sería infringir mucho las normas si usted me llamara Juez, Dan o algo similar?
Arada bir ondan birşey almanın zararı olmaz.
No te haría mal cogerle algo para tus gastos de vez en cuando.
- Böyle birşey birdaha olmaz söz veriyorum.
- Calla. - Nunca había pasado algo así, te lo juro.
- Olmaz. Soğuk birşey içer misiniz?
- No. ¿ Un refresco?
Birşey istediğinizde asla olmaz.
Nunca se consiguen cuando se los necesita.
- Başka birşey sorsanız olmaz mı?
- ¿ No hay otra cosa que le quiera preguntar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]