Birşeyler yap tradutor Espanhol
564 parallel translation
Tanrı aşkına, birşeyler yap.
¡ Empiecen a tocar algo!
En iyisi bu konu hakkında birşeyler yap.
Pues será mejor que hagas algo al respecto.
Bu konuda birşeyler yapılmazsa... belediye başkanlığı için yeni bir seçim yapılacak.
Bueno, si no se hace nada, habrá un nuevo alcalde tras las elecciones de otoño.
Tamam bu çocuğun hakkında birşeyler yapılmalı.
Bueno, hay que hacer algo con esa hija vuestra.
- Sonra da dışarı çık ve birşeyler yap. - Hesabı ödeyip, gitsen iyi olur.
Pague la cuenta, hermano, y váyase a su casa.
Baylar, korkarım EmiI için birşeyler yapılmalı.
Señores, tendremos que hacer algo con respecto a Emil.
Birşeyler yap.
Haz algo.
Orada bazı adamlar vardı... Birşeyler yapıyorlardı. Onlar öldürmüş olmalı.
Algunos hombres hicieron cosas y deben morir.
Birşeyler yapıyormuş gibi görünüp hiçbir şey yapmamamız gerekiyor.
Debemos actuar como si estuviéramos haciendo algo, cuando en realidad no hacemos nada.
- Birşeyler yapılmalı.
- Pero en esto no transijo.
Birşeyler yapın!
¡ Haced algo!
Orada durma öyle, birşeyler yap.
Bueno, no te quedes parado ahi, haz algo.
Bu konuda birşeyler yapılmalı.
Debe hacerse algo al respecto.
Lütfen oğlum için birşeyler yap. Bir eve falan yerleştir.
Por favor, haz algo por el chico, búscale un hogar o lo que sea.
Lütfen birşeyler yapın..
¡ Se lo suplico, por favor, sáqueme de aquí!
Hadi, birşeyler yap!
¡ Ya basta! ¡ Haga algo!
Bize birşeyler yap.
Denos una demostración, doc.
- Birşeyler yap!
- ¡ Haga algo!
Senin görevin adamımızı restorana akşam yemeği için davet etmek, sonra birşeyler yap ki tuvalete gitmesi gereksin.
Tu misión será invitar al cliente a cenar en el restaurante, le llenas hasta el punto necesario y le sacas a tomar el aire.
Birşeyler yapın!
¡ Haz algo!
Victor, birşeyler yap.
¡ Víctor, haz algo!
Hükümete karşı birşeyler yapılabileceğine dair kendini şartlandırmak gerçekten çok zordu.
" Bueno, en primer lugar es difícil hacerse a la idea de que uno debiera hacer algo contra el gobierno
Kendisine, Norveç seferinin eksikliklerine dair hazırlamış olduğum raporu sundum. Çünkü artık emindim ki, birşeyler yapılmazsa savaşı kaybedebilirdik.
Attlee la mañana del primer día del debate le presente un memorándum sobre la terrible improvisación y deficiencias en Noruega ya que tenia la convicción de que perderíamos la guerra si seguíamos por ese camino.
Birşeyler yapın. Sizler için yapıyordu.
Lo estaba haciendo por ustedes.
Siz de birşeyler yapın!
Venga. ¡ Haced algo!
Eğer seni haklı bulmaya başlarsam, birşeyler yap.
Si alguna vez me olvido de ti, toma medidas.
Ulvenstein şüpheli birşeyler yapıyor gibi görünüyor.
Ulvenstein parece estar un poco suspicaz hoy.
İt ya da birşeyler yap.
¡ Empuja o algo!
Alice, Lütfen birşeyler yap.
¡ Alice! Tienes que hacer que esto acabe.
Bak, Bill, iyi bir arkadaş olup O'nu bulacak mısın? Birşeyler yap.
Por favor, sé buen amigo, encuéntralo.
Yalancılara karşı nefret hissederim... böyle durumlarda, başka birşeyler yapılabilir.
Odio a los mentirosos, a los que dicen que sienten una cosa y luego, hacen otra porque siempre, siempre terminan fallándote.
Birşeyler yap!
¡ Haga algo entonces!
Lanet olsun, birşeyler yapın.
Haced algo, maldita sea.
Jandarma bizi aramaya devam ediyor. Bela olmaya başladı. Birşeyler yapın.
Ese gendarme sigue fastidiándonos... nos estorba... ocupaos de él
Pekala zeki adam, şu tekneyi çalıştırmak için birşeyler yapmalısın... kıçını kaldır da birşeyler yap, tamam mı?
Está bien, chico listo, puede hacer algo para arreglar lo que está mal... para que podamos salir de aquí ¿ de acuerdo?
Jason birşeyler yap.
¿ Se han vuelto locos?
Birşeyler yapın.
Haga algo.
Lanet olsun. Birşeyler yap.
Drogadicto, haz algo.
Orada oturacağına, hemen birşeyler yap.
Pues, no te quedes allí, haz algo.
Çabuk, Pierre, birşeyler yap!
Rápido, Pierre.
- Haydi, birşeyler yap.
- Rápido, haga algo.
Şu kontrollerle birşeyler yap.
¡ Haz algo con estos controles!
"Toplumda bir iz bırak, toplumda birşeyler yap."
"Deja huella en la sociedad... en la... ehh... haciendo algo en sociedad"
Her zaman başka şeyler yapıyorsun ve aklında her zaman başka birşeyler var.
Siempre estás haciendo otra cosa y pensando en otra cosa.
Ne yapıyorsun ya, şurda birşeyler anlatıyorum
¡ Qué pasa? Tenemos que tomar una decisión.
Oh! Orada öyle durma! Birşeyler yap!
No te quedes ahí.
Üzerine demirden yapılmış birşeyler giysen iyi olur zira seni bir daha ki görüşümde ayakkabımı kıçına sokacağım.
Empieza a usar pantalones de acero... porque cuando te vea, te enterraré una patada en el trasero.
- Richard, birşeyler yap.
- Haz algo.
Birşeyler yap! Lütfen!
¡ Por favor!
Yap birşeyler " dedim.
"Busca un trabajo, haz algo"
- Birşeyler yapın efendim.
- Haga algo, señor.
birşeyler yapın 17
birşeyler yapmalıyız 24
yapıyorsun 36
yaptı 88
yaptın 100
yapıyor 33
yaptım 350
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
birşeyler yapmalıyız 24
yapıyorsun 36
yaptı 88
yaptın 100
yapıyor 33
yaptım 350
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yapacağız 90
yaparsın 77
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapamıyorum 389
yapmış 19
yapmalısın 91
yapalım 156
yapıyorum 103
yapacağız 90
yaparsın 77
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapamıyorum 389
yapmış 19
yapmalısın 91
yapalım 156
yapıyorum 103
yapmadım 132
yapıyoruz 20
yapma ya 98
yaptılar 29
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapamaz 108
yapacak 54
yaptık 46
yapacak bir şey yok 96
yapıyoruz 20
yapma ya 98
yaptılar 29
yapmak istiyorum 29
yapmadın 55
yapamaz 108
yapacak 54
yaptık 46
yapacak bir şey yok 96