Bu kadar basit mi tradutor Espanhol
249 parallel translation
- Bu kadar basit mi görünüyorum?
- ¿ Tengo ese narizón?
Bu kadar basit mi?
¿ Es tan sencillo?
- Bu kadar basit mi?
- ¿ Es así sencillo?
Bu kadar basit mi yani?
¿ A eso se debía todo?
- Bu kadar basit mi?
- ¿ Así de simple?
Bu kadar basit mi?
¿ Asi, sin más?
Yemin ederim böyle oldu. - Bu kadar basit mi?
Palabra de honor, así fue de simple...
Bu kadar basit mi?
¿ Así de sencillo?
Gerçekten bu kadar basit mi sanıyorsun?
¿ Me das un sermón?
Hayat sizin için gerçekten bu kadar basit mi?
¿ Es la vida realmente tan simple para Ud., Finch Hatton?
Bu kadar basit mi?
Es así de simple?
Alice, bu kadar basit mi?
¿ Tan sencillo es?
- Yani bu kadar basit mi?
- ¿ Es por eso?
Bu kadar basit mi?
¿ Es esto así de sencillo?
- Sence bu iş bu kadar basit mi?
- ¿ Crees que es así de sencillo?
Her şeyi bu kadar basit mi sanıyorsun? Bir anlık bir şey mi?
¿ Tú crees que eso ha sido lo importante de este asunto?
Bu kadar basit mi?
¿ Es así de simple?
Bu kadar basit mi?
¿ Así nada más?
Bu kadar basit mi?
¿ Así de fácil?
- Bu kadar basit mi?
- ¿ Así sin más?
Bu kadar basit mi yani?
Asi de facil
Tek istediğim Argratha'da olanları unutup hayatıma devam etmek. Bu kadar basit mi?
Ya te he hablado de ella cien veces.
Bu kadar basit mi?
¿ Así sin más?
- Gerçekten bu kadar basit mi?
¿ Le parece tan sencillo? Para mí, sí.
- Bu kadar basit mi?
- Eso es todo lo que se necesita?
Bu kadar basit mi?
Asi de simple. se termino.
Beni bu kadar basit biri mi sandın?
¿ Le parezco tan fácil?
Bu o kadar basit mi?
¿ Así de simple?
Bu kadar basit işte, değil mi?
Parece sencillo.
Bu o kadar basit, değil mi?
¿ Tan simple cómo eso, verdad?
Bu kadar basit öyle mi?
- Así de fácil, ¿ eh?
Bu kadar basit.
Denme mi dinero o hago que acaben en la cárcel, así de simple.
Sevgilim, bu kadar basit meselelere kızma.
No te enojes por cosas triviales, mi amor.
Bu kadar basit, değil mi?
Así de simple.
Bu kadar basit mi?
¿ Ya está todo? ¡ Ya está todo!
Ümit verici bulmazlarsa asla basmazlar. Bu kadar basit.
Mi obra prometía, pero no he cumplido.
Bu kadar basit.Gerçekten öyle mi?
Muy sencillo, ¿ verdad?
Yani küçük kaçamağı McRyan'ın arabasında ortadan kaybolacak. Bu kadar basit, öyle mi?
Sólo una amiguita que se desvanece del coche de McRyan, ¿ no es así?
Yoksa gerçekten ölüme bu kadar yakın olduğunu... anlayacak bir aptal kadar basit mi?
¿ O sólo porque es tan estúpido que no se da cuenta... de lo cerca que está de la muerte?
Bu kadar basit tutmuş olabilirler mi?
¿ Habrán elegido eso?
Bu kadar basit olabilir mi?
¿ Será tan sencillo?
Bu işi o kadar basit mi sandın? Tanrı aşkına. Ama...
- No es tan sencillo, por el amor de Dios.
Ben kendi hayatımı onun hayatı için vermeye razıyım, bu kadar basit.
Estoy dispuesto a dar mi vida por la de él. Soy listo y estoy dispuesto y con eso basta.
Bu benim bedenim ve benim seçimim. Bu kadar basit.
Es mi cuerpo, mi elección, así de simple.
- Bu kadar basit, değil mi?
- Así de sencillo.
- Bu senin için yeteri kadar basit mi?
-... ¿ es lo bastante sencillo para ti?
Işıkların yanıyordu. Bu kadar basit, değil mi?
Su luz está encendida.
- Değil mi? - Tabi ki dinlerdim. Ama bu kadar basit değil.
Claro que sí, pero no es tan simple.
- Bu kadar basit mi? - Kararları ben vermiyorum.
¿ Así sin más?
Bu kadar basit işte, değil mi?
Tanto mejor, entonces, no es cierto?
Bu kadar basit bir iş için çok fazla para bu. Öyle değil mi?
Me parece mucho para tan poco trabajo.
bu kadar 1215
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar yeter mi 31
bu kadar yeterli 43
bu kadar çabuk mu 71
bu kadar komik olan nedir 26
bu kadarı çok fazla 17
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar yeter mi 31
bu kadar yeterli 43
bu kadar çabuk mu 71
bu kadar komik olan nedir 26
bu kadarı çok fazla 17