Bu kadar çabuk mu tradutor Espanhol
416 parallel translation
Bu kadar çabuk mu?
¿ Ahora... ya?
- Bu kadar çabuk mu dönüyorsunuz?
- ¿ Ya de vuelta, señor?
Bu kadar çabuk mu gidiyoruz?
¿ Nos vamos tan pronto?
- Bu kadar çabuk mu?
- ¿ Ya están aqui?
Bu kadar çabuk mu?
¿ Ahora tienes prisa?
Bu kadar çabuk mu?
Demasiado pronto.
- Bu kadar çabuk mu?
- Oh, tan pronto. Qué lástima.
Gerçek bir ihanet. Bizi bu kadar çabuk mu terk ediyorsunuz?
un verdadero contratiempo, abandonarnos así de repente.
Bay Devlin, bu kadar çabuk mu ayrılıyorsunuz?
¿ Sr. Devlin, se marcha tan pronto?
Bu kadar çabuk mu?
¿ Tan pronto?
Bu kadar çabuk mu yaptın?
¿ Lo has hecho tan rápidamente?
Sahiden mi, bu kadar çabuk mu?
- ¿ En serio? ¿ Tan pronto?
Bu kadar çabuk mu geçiyormuş krizler?
¿ Los ataques se van tan pronto?
- Bu kadar çabuk mu?
- ¿ Por qué tan pronto?
Bu kadar çabuk mu?
Alguien ya tan pronto?
Bu kadar çabuk mu?
- Mañana temprano. - ¡ Muy bien!
Oyun bu kadar çabuk mu bitti?
Hola, ¿ ya terminó la obra?
- Bu kadar çabuk mu gidiyorsun?
- ¿ Se marcha tan pronto?
Güzel, güzel, Giacomo. Başarı bu kadar çabuk mu?
Muy bien, Giacomo. ¿ Has tenido éxito tan pronto?
Bu kadar çabuk mu gidiyorsun?
¿ Ya te vas?
bu kadar çabuk mu ayrılacaksınız?
¡ Como? ¿ Os vais ya?
Skull Creek bu kadar çabuk mu boşalıyor?
¿ Se va a agotar Scullcreek tan deprisa?
Bu kadar çabuk mu?
¿ Ya es la hora?
- Bu kadar çabuk mu gidiyorsunuz?
- ¿ Tan pronto se van?
Ah Min'i bu kadar çabuk mu unuttun?
¿ Ya se olvidaron de Ah Min?
Öptüğün kızları bu kadar çabuk mu öpersin?
Y a las que besas, las sueles besar tan pronto?
Bu kadar çabuk mu vazgeçiyorsunuz?
¿ Abandonáis la lucha tan fácilmente?
Bu kadar çabuk mu?
tan repentíno?
- Sana kanımız kaynadı - Bu kadar çabuk mu?
- "Me has caído -" ¿ Tan bien?
Belki Alyona İvanovna'yı öldüren de o Napolyonlardan biridir? Bu kadar çabuk mu gidiyorsunuz?
¿ No será el futuro Napoleón quien mató a Elena Ivánovna?
- Bu kadar çabuk mu?
- ¿ Tan rápido?
Bu kadar çabuk mu?
No tan rápido.
Gitmem gerekiyor canlarım. Bu kadar çabuk mu?
- Os tengo que dejar, queridos.
Bu kadar çabuk mu?
¿ Tan rápido?
- Bu kadar çabuk mu?
¿ Tienes miedo?
Bu kadar çabuk mu yıkıldın?
¿ Desmayándote tan pronto?
Bu kadar çabuk mu?
¿ Tan de repente?
- Bu kadar çabuk mu? - Münih'te antlaşma imzaladılar.
- ¡ Lo han firmado en Munich!
Oh, Lu-Lu. Okuldan bu kadar çabuk mu döndün?
¿ Has terminado las clases?
Bu kadar çabuk mu?
- Sí.
- Bunu bu kadar çabuk mu anladınız?
Sólo sé que si fuese pintor y hubiese pintado este cuadro, estaría muy contento. ¿ Tan pronto lo sabes? No.
Bu kadar çabuk mu?
¿ Ya?
- Bu kadar çabuk mu gidiyorsun?
¿ Te vas?
- Bu kadar çabuk mu?
- ¿ Tan pronto?
Bu kadar çabuk yataktan kalkman doğru mu Eleanor?
¿ Estás segura de que puedes estar levantada tan pronto, Eleanor?
- Yarın lordum. - Bu kadar çabuk mu?
¿ Tan pronto?
- Bu kadar çabuk mu?
- Oh, ¿ tan pronto?
Bu kadar çabuk mu?
- Hay gente esperando.
Sevdiğini bu kadar çabuk mu bırakır gider?
¿ Se abandona tan rápido a la persona amada? Eres su amigo, tú lo sabrás.
Bu kadar çabuk mu gidiyorsun Jubei?
¿ Te vas tan pronto, Jubei?
Bu kadar çabuk mu barıştınız?
¿ Tan rápido volvieron?
bu kadar 1215
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar basit mi 22
bu kadar yeter mi 31
bu kadar yeterli 43
bu kadarı çok fazla 17
bu kadar erken mi 37
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar basit mi 22
bu kadar yeter mi 31
bu kadar yeterli 43
bu kadarı çok fazla 17
bu kadar erken mi 37