Bütün hayatım boyunca tradutor Espanhol
730 parallel translation
Bütün hayatım boyunca bunu yaptım zaten.
Lo he hecho toda mi vida.
Bütün hayatım boyunca oldukça meşguldüm ve yakında daha da meşgul olmayı bekliyorum.
He estado muy ocupado toda mi vida y pronto espero estarlo mucho más.
- Jane üzgün? - Bütün hayatım boyunca bu kadar mutlu olmamıştım.
- Nunca he sido tan feliz en toda mi vida.
Bütün hayatım boyunca, dağ tepe aştım... nehirlerden geçtim, bin türlü engelle karşılaştım... ama günün birinde o uçan güzel şeyin... toprağa ineceğini, onu kucaklayabileceğimi hayal etmemiştim.
Que toda mi vida, he corrido montaña arriba y abajo, cruzado ríos, tropezándome, nunca soñé con que un día, esa preciosidad voladora... aterrizara en esta tierra y en mis brazos.
Bütün hayatım boyunca aradığım bir şey.
Algo que he estado buscando toda mi vida.
Bütün hayatım boyunca yaşadığım kafa karışıklığının cevabı.
La respuesta a la confusión y el desconcierto de toda una vida.
Bütün hayatım boyunca buradaydım ve şimdi onu terk etmeyeceğim. Bu evi kocam inşa etti.
Mi marido construyó esta casa.
- Bütün hayatım boyunca.
Toda mi vida.
Bütün hayatım boyunca yalancı olduğumu bile bile
Cuando sabes que fui un mentiroso toda mi vida
Bütün hayatım boyunca beklediğim bu.
Es lo que he estado esperando toda mi vida.
Şimdi biliyorum ki bütün hayatım boyunca boş yaşamışım ve çok az vaktim kaldı...
Y queda tan poco tiempo.
Bütün hayatım boyunca oyun masalarında dolaşıp durdum.
Llevo toda la vida jugando para ganar una miseria.
Bütün hayatım boyunca seni beklemeye karar verdim.
He decidido esperarte toda mi vida.
Tanrım, bütün hayatım boyunca senin gibi olmak istedim.
Dios, toda mi vida he deseado ser como tú.
Bütün hayatım boyunca onunla birlikte yaşadım.
Yo he vivido toda mi vida con él.
Bütün hayatım boyunca... it gibi çalışıp kendimi hırpalayıp durdum.
Toda mi vida he sido como un puño apretado... ¡ pegando, aplastando, conduciendo!
Bütün hayatım boyunca onun yanındaydım.
Llevo con él toda la vida.
Son iki gündür, uğruna yaşadığın her şeyi kaybettin bense, bütün hayatım boyunca aradığım bir şeyi buldum.
Los últimos dos días, has perdido todo por lo que has vivido, pero yo he encontrado lo que llevaba buscando toda la vida.
Ve bütün hayatım boyunca da seveceğim.
Y seguiré queriéndola el resto de mi vida. Está muy mal lo que hace, poner a prueba los principios de un hombre.
Ama şimdi başka birisinin karısıyım ve ben bütün hayatım boyunca sana sadık olacağım.
A otro estoy prometida, le seré fiel de por vida.
Öğretmenim bütün hayatım boyunca diyor.
Mi profesora dice que toda mi vida.
Oh, Bebeğim. Seni bütün hayatım boyunca seveceğim.
Missy, te querré toda la vida.
Ama ben, bütün hayatım boyunca onun gibi birisi için bekledim...
Pero durante toda mi vida he esperado a alguien como él.
Bütün hayatım boyunca yaptığım gibi.
Es lo que he hecho toda la vida.
Bütün hayatım boyunca zengin biriyle evlenmek istedim.
Toda mi vida quise un marido rico.
Seni bütün hayatım boyunca tanıdım ama şu ana kadar gerçekten tanımamışım.
Hace mucho que te conozco... pero no te conocí realmente hasta ahora.
Yoksa bütün hayatım boyunca hedeflediğim şeyi nasıl kaçırmış olabilirim?
¿ Cómo he podido perder lo que deseé toda la vida?
Bütün hayatım boyunca böyle bir vefasızlık görmedim.
Nunca escuché de semejante ingratitud en toda mi vida.
Bütün hayatım boyunca çalıştım ben.
He trabajado toda mi vida.
Size bütün hayatım boyunca sadakatle hizmet ettim.
Yo te he estado sirviendo fielmente durante toda mi vida.
Bütün hayatım boyunca böylesine utanmamıştım.
Nunca me he sentido más humillada en toda mi vida.
taze çilek, taze... işler ters gittiği zaman açıp ona doya doya bakarım... ve onu bir hazine gibi saklarım... bütün hayatım boyunca... bugün süt alacak mısınız?
¡ Maduras! "Para que pueda contemplarlo a placer Cuando las cosas vayan mal " Lo conservaré como un tesoro
Bütün hayatım boyunca Martın 15'ini hatırlayacağım.
Recordaré el 15 de marzo durante... toda mi vida.
Bayan, konu para olduğunda bütün hayatım boyunca muhabbetlerin değiştiğini gördüm.
Siempre se cambia de tema cuando se trata de dinero.
Bütün hayatım boyunca bir anarşisttim, ama neyin ne olduğundan hiç emin olamadım.
He sido anarquista toda mi vida, nunca estuve seguro de lo que significaba.
Bütün hayatım boyunca bir şey aradım. Dinle. - Evet?
He pasado buscando algo toda mi vida.
Bütün hayatım boyunca korkuyla senin gelişini bekledim.
Toda mi vida he esperado y temido tu llegada.
İnsanlar üzerine bilimsel araştırmayla geçirilmiş bütün hayatım boyunca, Sadece bir tane tek bir konuşabilen insan buldum.
En toda una vida dedicada al estudio científico de los humanos, sólo he encontrado a otro que pudiera hablar.
Aslında bu - Bu bütün hayatım boyunca aradığım şeydi.
Fue la pieza que busqué toda mi vida.
Ee, sanırım bütün hayatım boyunca evlat.
Me temo que toda la vida, hijo.
Bütün hayatım boyunca çalıştım ama hiçbir şeyim yok.
He trabajado toda mi vida, ¿ y por qué? No puedo vestirme ni comer apropiadamente.
Bunu yapmayı bütün hayatım boyunca bekliyordum!
¡ He estado esperando hacer esto toda una vida!
Bütün hayatım boyunca gördüğüm en kötü şey.
La cosa mas asquerosa que he visto en mi vida entera
Bütün hayatım boyunca neredeydin sen?
¿ Donde os habéis metido antes en mi vida?
" Bütün hayatım boyunca bir hayalet gibi yaşadım.
" Toda mi vida he sido un fantasma.
Sanırım bütün hayatın boyunca dans etmen uygun görülmüş.
Creo que naciste para bailar... sólo para bailar.
Aklıma bir şey geldi. Hayatım boyunca hiç otelde kalmadım. Belki bir şey satıp üçümüz bütün gece o otelde kalabiliriz.
He pensado que nunca he pasado una noche en un hotel en toda mi vida y he pensado que podríamos vender algo para pasar la noche los tres en el hotel.
Bütün hayatın boyunca avlanmak mı istiyorsun?
¿ Quieres ser un hombre perseguido toda tu vida?
Bütün hayatın boyunca hiç kimseye... hiç bir şeye, birine gerçekten inandığın olmadı mı?
¿ A nadie en toda su vida? ¿ Nunca ha creído en nada, en nadie?
Şu içtiğimiz "çay" var ya, doğduğum günden bu yana... Bütün koca hayatım boyunca... İçtiğim ilk alkollü içkiydi.
¿ Sabes que ese té que tomamos... es el primer licor que he tomado en toda mi vida desde que nací
Diğer bütün maymunlardan daha akıllıyım. Hayatım boyunca bu işi yaptım. Öyle değil mi, Kraliçem?
Desde que escapé de aquel orfanato.
hayatım boyunca 96
bütün 38
bütün bunlar ne için 24
bütün kalbimle 26
bütün gün 52
bütün istediğim bu 17
bütün bunlar 64
bütün bunlar da ne 26
bütün gece neredeydin 17
bütün bunlardan sonra 25
bütün 38
bütün bunlar ne için 24
bütün kalbimle 26
bütün gün 52
bütün istediğim bu 17
bütün bunlar 64
bütün bunlar da ne 26
bütün gece neredeydin 17
bütün bunlardan sonra 25