English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Büyükbaba

Büyükbaba tradutor Espanhol

3,923 parallel translation
- Onlar kim büyükbaba?
- ¿ Quiénes son, abuelo?
Büyükbaba, yağmur mu yağacak?
Abuelo, ¿ va a llover?
Büyükbaba, beni bu maceraya getirdiğin için teşekkür ederim.
Abuelo, gracias por traerme a esta aventura.
Büyükbaba, keşfe çıkacağım.
Oye, abuelo. Iré a explorar.
- İyi misin büyükbaba?
- ¿ Estás bien, abuelo?
Babi, Pete ve Büyükbaba Thomas'a ne oldu?
Babi, ¿ que les pasó a Pete y el abuelo Thomas?
Büyükbaba!
¡ Abuelo!
Büyükbaba, uyan!
Abuelo, ¡ despierta!
Büyükbaba, bak!
Abuelo, ¡ mira!
Bunun anlamı ne büyükbaba?
¿ Que crees que signifique, abuelo?
- Yapabilirim büyükbaba.
- Puedo hacerlo, abuelo.
Hadi büyükbaba.
Vamos, abuelo.
Haklıydın büyükbaba.
Tenías razón, abuelo.
- Büyükbaba!
- ¡ Abuelo!
- Onu yakalayalım büyükbaba!
- ¡ Atrapémoslo, abuelo!
Teşekkür ederim büyükbaba ama Kafadarlar övgünün çoğunu hak ediyor.
Gracias, abuelo, pero los Buddies merecen todo el reconocimiento.
Büyükbaba McHenry'ye pek şans getirmedi.
No le trajo suerte al abuelo McHenry.
Merhaba, Büyükbaba.
Hola, abuelo.
Büyükbaba da sayılmam.
No soy precisamente un abuelito.
Daha yeni büyükbaba olmuş.
James Wicks, acababa de ser abuelo.
Büyükanne ve büyükbaba demende muhtemelen bir sakınca yoktur.
Probablemente esté bien abuela y abuelo.
Bir büyükbaba tek torunuyla her gün yemek yeme şansı bulamıyor.
No todos los días un abuelo conoce a su única nieta.
- Hoşça kal Büyükbaba. Seni aramamda bir sakınca var mı?
Adiós, abuelo. ¿ Está bien que te llame así?
Baba, büyükbaba, kardeş. Oğlun hepsinin intikamını alacak.
Padre, abuelo, hermano... tu hijo Faizal hará justicia por todos.
Sonraki kavşak, Büyükbaba Wantways.
No le he pedido sus memorias. Tome nota, Levin.
Adını, eskiden orada oturan Büyükbaba Finn adlı yaşlı beyefendiden almış.
Vaya a por su cinturón.
Büyükbaba?
¿ Abuelo?
Büyükbaba, geldin.
Abuelo, viniste.
Seni seviyorum büyükbaba.
Te quiero, abuelo.
Dan büyükbaba!
¡ Abuelo Dan!
Kırmızı Boyunlu Büyükbaba.
De abuelo paleto.
Gelde sana bir bira ısmarlayayım, büyükbaba..
Déjame invitarte a una cerveza, abuelo.
Büyükbaba mı?
¿ Abuelo?
Büyükbaba iyi olur.
Con el abuelo estará bien.
Büyükbaba.
Abuelo.
Biliyorum büyükbaba.
Lo sé, abuelo.
Eğer büyükbaba ileri geri gelmeye başlarsa beni çağırın yeter. Bu da kabulümdür.
O si queréis que el abuelo y yo hagamos algo del estilo va y viene también podriamos arreglarlo.
Büyükbaba Merhaba.
Hola abuelo.
Büyükbaba piyanonun içine ipucu bırakmış olabilir.
El abuelo podría haber dejado una pista en este piano.
Özür dilerim büyükbaba.
Lo siento, Abuelito.
Hayır büyükbaba, istemiyorum.
No, abuelo, no quiero.
Seni üç yaşından beri görmediğimi göz önünde bulundurursak sanırım bana büyükbaba demeni beklememeliyim.
Considerando que no te he visto desde que tienes tres años, supongo que no puedo esperar a que me llames abuelo.
Ama ben büyükbaba demeni tercih ederim.
Pero preferiría abuelo.
Sonraki kavşak, Büyükbaba Wantways.
El siguiente cruce es Grandfather's Wantways.
Adını, eskiden orada oturan Büyükbaba Finn adlı yaşlı beyefendiden almış.
Un hombre viejo llamado Gran'fer Finn solía sentarse ahí.
Büyükbaba Joe, sen misin?
Abuelo Joe, ¿ eres tú?
Lütfen, büyükbaba!
¡ Por favor, abuelo!
Büyükbaba uyan!
Abuelo, ¡ Despierta!
Onun adına özür dilerim, büyükbaba.
Disculpa su conducta, Daebu.
- Buyur, büyükbaba.
- Aquí tienes, abuelo.
Sanırım bana büyükbaba demeni beklememeliyim.
Supongo que no puedo esperar a que me llames abuelo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]