Büyükbabam tradutor Espanhol
3,057 parallel translation
Küçük bir anekdot vermek gerekirse,... "The Big Store" oyununu büyükbabam uydurmuştur.
Una pequeña nota histórica... Mi abuelo inventó la Gran Tienda.
Büyükbabamın neslinden beri çalınmış durumdaydı.
Fue robada durante la generación de mi abuelo.
Büyükbabam öğretti.
Mi abuelo me lo enseñó.
Büyükbabam bana bir şey daha öğretti.
Mi abuelo también me enseñó una cosa.
Bunu büyükbabamın koleksiyonundaki Yargıç Song'un notlarından öğrenmiştim.
Lo aprendí de las notas del juez de instrucción Song, de la colección de mi abuelo. ¿ Quién es el juez Song?
Büyükbabam bana şunu öğretmişti... Stratejinin özü sabırdır.
Mi abuelo me enseñó que... la esencia de la estrategia es la paciencia.
Büyükbabamın bana öğrettiği gibi...
Lo que mi abuelo me enseñó...
- Büyükbabamın av bıçağı o.
- Es el cuchillo de caza de mi abuelo.
- Büyükbabam mı? - Evet.
- ¿ Abuelo?
Büyükbabamın cenazesi de böyle miydi?
¿ Así fue el funeral del abuelo?
Büyükbabam bana verdi.
El abuelo me lo dio.
Ne de olsa büyükbabam Jimmy'den önceydi, değil mi?
Quiero decir, eso fue antes de que conocieras al abuelo Jimmy, ¿ verdad?
Büyükbabam baş makalemi çok sevmiş öyle ki beni konuğu olarak bu hafta sonu Allen kampına davet etti.
En realidad, al abuelo le encantó el editorial, así que me ha invitado a ser su invitado en Camp Allen este fin de semana.
Açıkçası bu akşam büyükbabam beni Allen'ın tedavisini izlemeye götürecek.
En realidad, el abuelo va a llevarme al retiro de Allen esta noche.
Sonunda bunun arkasında büyükbabamın olduğunu itiraf etti.
Finalmente admitió que el abuelo estaba detrás de todo esto.
Büyükbabam bu işi almamın tek sebebinin kendisinin "Spectator" ı alması olduğunu itiraf etti.
Mi abuelo me admitió que la única razón por la que tengo este trabajo es porque él compró "The Spectator".
Büyükbabam, William Van Der Bilt.
Mi abuelo, William Van Der Bilt.
Büyükbabamızın malikanesinden bir hafta erken ayrılmak istediği zaman anlamalıydım.
Debería haberlo sabido cuando me pidió que nos fueramos del recinto del abuelo una semana antes.
Büyükbabamı öldüren adamı yakalayacak mısınız?
¿ Vais a coger al tío que mató a mi abuelo?
Büyük büyük büyükbabam, bir zümrüt madeninin yeri için ruhunu vermiş.
A mi tatarabuelo le dieron la ubicación de una mina de esmeraldas a cambio de su alma.
Savaşta büyükbabam, ailesini güvende tutmak adına yapmasını gerekeni yaptı.
En la guerra... mi abuelo hizo lo que tenía que hacer para mantener a mi familia a salvo.
Hükümetin güvendiği biriyken büyükbabam hakir görülen biri haline düştü.
De ser alguien en quien el gobierno podía confiar, mi abuelo se convirtió en una persona despreciable.
Bu Amerikalı büyükbabamı ele geçirdi ve öldürdü. İki kardeşiyle beraber.
Este americano persiguió a mi abuelo y le asesinó, junto con dos de mis hermanos.
Büyük büyükbabamın da bu kitapta adı geçiyor.
Mi bisabuelo sale en este libro.
Büyükbabam Willie'de eski kurtlardandı.
Mi abuelo Willie también fue un duro viejo bastardo.
Büyükbabam da pek iyi biri değildi ama harika bir polisti, o yüzden böyle pisliğe batmana o sebep olmuş olamaz öyleyse ne oldu da bu hale geldin?
Mi abuelo era un cabeza dura, pero fue un condenado buen policía y no hay forma de que te hubiera apoyado en la mierda que manejas así que, ¿ qué te hizo cambiar?
Büyükbabam hakkında bir şey söylemiş mi? Hayır.
- ¿ Te dijo algo de mi abuelo?
Bu Büyükbabam.
Ese es mi abuelo.
Büyükbabamı düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.
No puedo dejar de pensar en el abuelo.
Büyükbabamı umursamıyorsun, değil mi?
No te importaba el abuelo, ¿ verdad?
Babam, büyükbabam.
Padre, abuelo.
Bu büyükbabamın keman konseriydi.
¡ Era el violín de los conciertos de mi abuelo!
Büyükbabam dedi ki sen gençken bir kahramanmışsın.
Mi abuelo dice que de joven fuiste un héroe.
Büyükbabam, bebekken aç bir adam tarafından ısırıldığım için olduğunu söyledi.
Mi abuelo dice que es por que me mordió un hombre hambriento cuando era pequeña.
Acaba büyükbabam nerede...
Me pregunto donde está mi abuelo...
- Evet, onlardan biri büyükbabam olur.
- Sí, uno de ellos es mi abuelo.
Büyükbabamın sertleşme sorunu ilacı reklamında oynadığını biliyor muydun? Yani, biliyor musun?
¿ Sabes que mi abuelo está haciendo anuncios de disfunción erectil?
Büyükbabam, John O'Reilly - - 1930'larda New York Polis teşkilatında çalışıyordu.
Mi abuelo, John O'Reilly... miembro de la Policía de Nueva York en 1930.
Büyükbabamın sana benim yaşımdayken metroya binmene izin verdiğine bahse varım.
Apuesto que el abuelo te dejaba viajar en metro cuando tenías mi edad.
Elbette bu büyükbabamın tüm ailesini suç bağlantısı olmadığından emin olmak için araştırmasından sonraydı.
Eso fue después de que el abuelo investigara a toda su familia para asegurarse de que no tenían antecedentes criminales.
Resimdeki benim Büyükbabam.
Una foto. Este es mi abuelo.
Bana Büyükbabamın adını sordu.
me ha preguntado el nombre de mi abuelo.
- Büyükbabamın adını hiç sormadın bana.
- Tú nunca me has preguntado por el nombre de mi abuelo.
Sen benim Büyükbabamın adını biliyor musun?
Quiero decir, tú no sabes el nombre de mi abuelo.
Baba, büyükannem ve büyükbabam kavga mı ediyorlar?
Papá, ¿ La abuela y el abuelo están peleando?
Dostum, büyükbabam işinden evine kirli ayakkabılarıyla geldiğinde
Amigo, cuando mi abuelo vino del trabajo con los zapatos sucios
Onların yaşındayken senin ve büyükbabamın şehir merkezinde bir gece geçirmek için beni aldığınızı hatırlıyorum.
Todavía me acuerdo cuando el abuelo y tú me llevasteis a una noche en la ciudad cuando yo tenía su edad.
Benim babam, amcalarım, lanet, büyükbabam - - hepsi İrlanda mafyasıydı.
Mi padre, mis tíos, demonios, mi abuelo... una pandilla de irlandeses
Ve benim büyükbabam'72 Vendome yangınında can verdi.
Y mi abuelo murió en el 72 en el incendio del Vendome.
Yazları büyükbabamın evine geliyorum diye.
Solo vengo a casa de mi tío a pasar el verano.
Büyükbabam mı?
¿ Quieres decir mi abuelo?
büyük 617
büyükbaba 717
büyükanne 565
büyük anne 71
büyük patron 23
büyük ihtimalle 122
büyük mü 50
büyük iş 25
büyük adam 60
büyük iskender 25
büyükbaba 717
büyükanne 565
büyük anne 71
büyük patron 23
büyük ihtimalle 122
büyük mü 50
büyük iş 25
büyük adam 60
büyük iskender 25