English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ C ] / Canımı sıkma

Canımı sıkma tradutor Espanhol

248 parallel translation
Dur bir dakika. Canımı sıkma, meşgulüm.
No moleste, estoy ocupado.
Canımı sıkma.
Lo digo en serio.
Artık okuluna git. Ve bundan böyle de canımı sıkma.
Ahora vete a la escuela y no me molestes más.
Şimdi git, canımı sıkma!
Vete, me hastías.
Şimdi lütfen bunun için canımı sıkma. Lütfen.
Ahora, por favor, no me molestes con eso de nuevo.
Canımı sıkma.
No me moleste.
Jessie, canımı sıkma benim.
Jessie, no quiero enfadarme.
Canımı sıkma.
Ya deja de molestarme.
Sanırım sana karşı biraz tedirginim, her neyse, canımı sıkma...
¿ Cómo se te ha ocurrido despertarme?
Benim canımı sıkma.
A mí me da igual.
Bu yüzden saçmalayıp da canımı sıkma benim.
Así que no me vengas con escrúpulos.
Canımı sıkma. Kim kimden kaçtı?
Qué cara tienes. ¿ Quién dejó a quién?
Ludvo, canımı sıkma daha fazla, karışmam bak!
Bueno, Ludvo, Ludvo, ¿ podrías dejar de molestarme?
Canımı sıkma!
¡ No me molestes!
Hayır, canımı sıkma.
No me apetece.
Canımı sıkma Ornshaw ;
No me provoques, Onshaw.
Ayrıntılarla canımı sıkma.
Haga lo necesario.
Canımı sıkma.
No me des problemas.
Canımı sıkma adamım.
No me fastidies, tío.
O zaman 21 papelini al ve benim canımı sıkma.
Entonces coge tus 21 pavos y no me des más la paliza.
Buraya gelip daha fazla canımı sıkma demedim mi sana.
te dije que no quería verte merodeando por aquí nunca mas
- Canımı sıkma Laurent.
Laurent, no me fastidies.
Haydi Vici, böyle canımı sıkma.
No seas así.
Canımı sıkma benim.
No quiero problemas.
Canımı sıkma. Biraz müsaade eder misin?
No me fastidies, hazme el favor.
Benim canımı sıkma.
No se atreva a contradecirme.
Saçmalıklarınla canımı sıkma.
No me molestes con tonterías.
Benim canımı sıkma, tamam mı? Bunun anlamı ne?
No me molestes.
- Canımı sıkma. Sesini keserim.
- No molestes o te desconecto la voz.
Kimi alacaksan al ama canımı sıkma.
Vete con quien sea, porque me aburro.
Kitaplarım hakkında canımı sıkma!
Joder, deja de darme la lata con mis libros.
Canını sıkma, hâlâ ağzını burnunu dağıtırım.
No te preocupes, aún te patearé el trasero.
Hayaletmiş. Canımı sıkma.
¿ Fantasmas!
Canını sıkma, tatlım.
No pasa nada.
Lütfen canını sıkma, hayatım.
No estés tan molesto, cariño.
Tatlım, sen hiçbir şeye canını sıkma.
Mi cielo, no te pongas como loca por nada.
Sıkma canımı.
No me aburras.
- Sıkma canımı.
Bueno, no te enfades.
Canını sıkma canım.
No te molestes.
- Canımı sıkma.
- No nos molestes.
Canımızı sıkma! Yüzbaşı'yı bıçakladın mı?
No nos desviemos. ¿ Apuñalaste al Capitán Phoebus de Châteaupers?
Kızım hakkında endişe ediyorum, ama o bana canını sıkma diyor.
Pero Yukiko no está por la labor. Dice que no vuelva a meterme en sus asuntos.
Canını sıkma hayatım. Gösterin başarısız olursa anneannem rolündeki kadının yedeği yaparım seni.
Si fracasa puedes hacer compañía a mi abuela.
Oh, sakın canını sıkma, tatlım.
No te preocupes por nada, cariño.
- Ama, benim hoşuma gitti. - Sıkma canımı!
- Yo lo estaría y mucho.
- Canımı sıkma dedim!
- Sí, y grande...
Canını sıkma, tamam mı?
Tranquilo, ¿ eh?
Canını sıkma, onları dışarıda bırakacağım.
No, no merece la pena. Las dejaré delante de la puerta.
Benim için canını sıkma tamam mı?
Ahórrame eso, ¿ quieres?
Sıkma canını Rosette, Rosalie'm benim.
Ya está, mi Rosette, mi Rosalie.
Tabii hayatım, canını sıkma.
Cariño, no te preocupes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]