Diye düşünüyorum tradutor Espanhol
3,040 parallel translation
O kendi felaketlerinin sorumlusuydu ancak geçmişe baktığımızda bir şeyler yapabilirdik diye düşünüyorum.
Realmente él se buscó la ruina, pero al mirar atrás ahora, te parece que seguramente podríamos haber hecho algo.
En iyisi Robin'le bir süre görüşmemek diye düşünüyorum.
Creo que es mejor si Robin y yo no nos vemos por un tiempo.
Direkt kabul etmeden o parayı almanın başka yolu var mı diye düşünüyorum.
Me preguntaba si hay forma de aceptarlo sin aceptarlo.
Tüm olanlardan sonra, şahsi duygularımızı bir kenara bırakmalıyız diye düşünüyorum. En azından Jake'in iyiliği için.
Bueno, con todo lo que ha pasado, creo que es hora de que pongamos nuestros asuntos personales en el pasado, más que nada, por el bien de Jake.
Soruşturma sonuçlanana kadar pek görüşmesek iyi olur diye düşünüyorum.
Es sólo que creo que probablemente no deberíamos socializar hasta que se acabe la investigación.
- Bazen acaba yemek yapmayı öğrensem mi diye düşünüyorum.
- A veces me planteo si debería aprender a cocinar. - ¿ Por qué?
Ona bir şey vermene gerek yok diye düşünüyorum.
No creo que se requiera que le concedas nada.
Giderim diye düşünüyorum.
Pensé en acompañarlo.
Ben de bir şey açıklamalıyım diye düşünüyorum.
Así que creía que quizás debería aclarar algo.
"Mantıklı mı bu?" diye düşünüyorum ve bazen "Hayır, değil." diyorum.
Y pienso, "¿ Esto tiene sentido?" Y a veces diré, "no, no lo tiene".
Demir zırhlı eldivenden olabilir diye düşünüyorum.
Creo que puede ser de un guante.
Kıza Alex olsun ve erkekse Xander diye düşünüyorum.
Estoy pensando en Alex si es niña y Xander si es un niño.
Bence... bu bebekler geri gider diye düşünüyorum.
Creo que se remonta a cuando éramos bebés.
Sürekli nasıl başka türlü yapabilirdim diye düşünüyorum ve...
Sigo tratando de pensar en cómo podría haber hecho las cosas de otra manera, y...
Tüm gün kilometrelerce uzaklara kaçsam çok iyi olurdu diye düşünüyorum.
Todo el día he estado pensando que lo mejor para mí sería estar lejos.
550-600 bin dolar diye düşünüyorum.
Estoy pensando $ 550,000, $ 600,000.
Wilbur'ın ve benim büyüme ve hayatın fırtınalı dönemiyle değişme isteğimizi temsil etmesi için sonbahar yapraklarından yapılabilir diye düşünüyorum.
Estaba pensando que podría estar hecho de hojas del otoño simbolizando a Wilburg y mi voluntad de crecer y cambiar con tormentosas épocas en la vida.
Bu adamı işlerimize dahil etmekle çıldırmış olmalıyız diye düşünüyorum.
Creo que estamos locos al tirar a este.
Sadece yahudilik dinine bağlı olsaydı daha klas olurdu diye düşünüyorum.
Creo que tendría mucha clase si estuviera de algún modo relacionado con la fe judía.
Kampa dönüş yolunu bulmalıyız diye düşünüyorum.
Creo que se supone que debemos encontrar el camino de vuelta al campamento.
Aman Tanrım. Hala o filmde sen olsaydın daha iyi olurdu diye düşünüyorum.
Dios, sigo pensando que habrías estado mejor en esa película que ella.
Çalışmak yerine bir oyun oynayalım diye düşünüyorum.
He pensado que en vez de trabajar, podríamos jugar.
Buradan her geçişimde, "Buradan kim alışveriş yapar?" diye düşünüyorum.
Cada vez que paso por este lugar me pregunto ¿ quién compraría aquí?
Beni içeri davet etseydin daha medenice olurdu diye düşünüyorum.
Sabes que eso sería mucho más civilizado si fuera invitado a pasar.
Mutlu şekilde otluyordur, diye düşünüyorum.
Pastando felizmente, debería pensar.
Bir gün yapabilirim diye düşünüyorum, ertesi gün yapamam diye...
Un día pienso que puedo, y otro que no.
Vaftiz ebeveynler bulmak için ciddileşmektense Tanrı'yı bulmak için ciddileşmeliyiz diye düşünüyorum.
- Pensé que si vamos en serio con lo de encontrar padrinos, deberíamos ir en serio con lo de encontrar a Dios.
Gidince bunları özlemezsin diye düşünüyorum.
Imagino que no echarás de menos esto cuando te hayas ido.
Benny'nin ölme sebebi, benim diye düşünüyorum.
Creo que soy la razón por la que Benny esta muerto.
Bazı şeylerin karşılığını ödeme zamanım geldi diye düşünüyorum.
Creo que ya es hora de devolver a la comunidad, ¿ me entiendes?
O süreyi burada seninle geçirebilirim diye düşünüyorum.
Estaba... pensando que podría pasar ese tiempo aquí... contigo.
Noel'i erken kutladığımıza göre bütün hediyeleri açmamız gerek diye düşünüyorum.
¿ Qué es eso? Desde que celebramos las Navidades antes, creí que deberíamos abrir todos los regalos.
Evet ama acaba çok mu mavi diye düşünüyorum.
Bueno, sí, pero me preguntaba si es demasiada azul.
İyi hissettiğimde elimde olmadan geçici mi diye düşünüyorum.
Es solo... cuando me siento bien, no puedo evitar preguntarme si es un apoyo.
Bu boktan durum yüzünden kızmadan önce gitmelisin diye düşünüyorum.
Creo que deberías irte antes de que me enfade de verdad por toda esta mierda condescendiente.
York'a gidersen eğer, her şey düzelir diye düşünüyorum.
He estado pensando y podría ser bueno que te fueras a York.
Alet belki iki tırnaklıdır diye düşünüyorum.
Estoy pensando que las herramientas podrían haber sido dobles.
Sanki yiyeceğim kendisini? Ona gerekecek ek bilgileri versem mi diye düşünüyorum da.
No intenten darme algo especial, sino algo confortable.
Etraftakilere bakıyorum ve, "Aman Tanrım, herkes büyüdü" diye düşünüyorum.
Estoy viendo a todos y pensando, oh, Dios mío, todo mundo ya creció.
- Çin Seddi gayet hoş diye düşünüyorum.
Supongo que la Gran Muralla está bien.
Woody'ninkini açmazdı diye düşünüyorum.
No se puede imaginar la apertura de la puerta de Woody.
Ginger La Nova emekli olabilir diye düşünüyorum.
Creo que puede ser retirarse Ginger La Nova.
Yeni bir apartman arıyor ve bana onun yanına taşınmak ister miyim diye sordu, bu konuyu düşünüyorum.
Está buscando un piso nuevo, y me preguntó si quería mudarme con ella, y me lo estoy pensando.
Her şeyi onun yaptığını düşünüyorum, ve bunların hepsini babam ejderhaları göndersin diye yaptığını düşünüyorum.
Yo creo que él hizo todo eso, y creo que lo hizo para que mi papá se deshiciera de los dragones.
Bazıları düşünüyorum da Thomas Whaley ın torunu mu diye, Ama hala bir sır.
Algunos creen que es la biznieta de Thomas Whaley, pero aún es un misterio.
Ve elimde değil, durmadan düşünüyorum hain karım bana ne harika bir lütufta bulunmuş diye.
No puedo evitar pensar en el maravilloso regalo que me dio mi esposa adúltera.
- Evet, haklısın ama bazen düşünüyorum, hani nasıl olurdu diye. Biyolojik annem şu kapıdan içeri girse mesela?
De acuerdo, tienes razón, pero bueno, me he imaginado como sería, ya sabes, si un día mi madre biológica llamase a mi puerta...
Onun da diğer elin çıktığı yer olduğunu düşünüyorum. Kesinlikle. Tam olarak dikkat edememişsindir diye düşündüm.
esto, creo es donde va la otra mano bien, solo digo que nunca se puede ser demasiado prudente la modestia de una dama, es la que está en juego, después de todo lo es ahora?
Pekâlâ, son kez denediğinde durumlar pek uygun değildi ve bir kez daha denemen gerektiğini düşünüyorum bakalım işe yarayacak mı diye.
Bueno, la última vez que lo intentaste, las circunstancias eran menos óptimas, y creo que tal vez debieras volver a intentarlo, para ver si funciona.
Başka zaman olsa, "Bunu bir daha tekrarlama" derdim ama bugün, "Kaç kek istersin?" diye soruyorum ve 10'la 20 arasında bir rakam düşünüyorum.
Bajo cualquier otra circunstancia diría : "no hagas eso nunca más". Pero hoy digo :
Düşünüyorum da, gözlük takmaya ne diye ihtiyacım olsun ki?
Creo que, ¿ qué tengo que usar gafas de?