Dürüst tradutor Espanhol
22,005 parallel translation
- Dürüst ol yeter.
Solo se honesto.
Düşünmek için çok fazla zamanım vardı, dürüst olmak gerekirse.
Sólo he tenido demasiado tiempo para pensar, para ser honesto.
Ona karşı dürüst bir kadın yapmaya çalışmalıyım.
Deberias velar porque se haga una mujer de bien
Dürüst olalım, yeterince sorumlu değilsin...
Seamos honestos, tu no eres lo suficientemente responsable...
Açıkçası dürüst olmak gerekirse benim bu işten çıkarım ne?
Para serle franco ¿ qué hay para mí?
Ne kadar da dürüst vatandaşlar.
Demasiado para ciudadanos honrados.
Benim için işin özü ise her şey için dürüst olmak.
Y la clave, para mí, está en ser sincero con todas las verdades.
Gösterebilirdim. Eğer en başından beri bana karşı dürüst olsaydın.
Lo habría hecho, si hubieras sido sincero conmigo desde el principio.
Dürüst olmak gerekirse ona yardım etmek istemiştim.
Ya sabes, honestamente, en serio quería ayudarlo.
Sen dürüst olmaya çalışıyordun ve ben - -
Estabas intentando ser sincero conmigo, y yo...
Onun yüzünden, dürüst olduklarını söyleyenlere karşı güvenmekte zorlanıyorum.
y también es el motivo por el que me cuesta creer que alguien está siendo sincero cuando dice serlo.
Ve bu defa dürüst ol.
Y sé sincero esta vez.
Dük Doinel'in ne kadar zengin ve dürüst olduğunu anlayacak kardeşinin bu evliliğe onay vereceğinden eminim.
Y cuando se dé cuenta de lo rico y decente que es el duque Boinel, estoy seguro de que vuestro hermano aceptará esta boda.
Dürüst olmam gerekirse o fotoğrafların hala buralarda bir yerde olduğu tehdidi varken pek içli dışlı olmak istemiyorum.
Quiero decir, siendo sincero no me siento muy seguro... con la amenza de las fotos rodando por alguna parte.
İyi, dürüst bir adam olduğunuz belli ve Paige için nelerin tehlikeye gireceğini de anlıyorsunuz.
Mira, está claro que eres un hombre bueno y decente y entiendes el reto que esto supone para Paige.
Ayrıca dürüst olayım, bu aracı bulmak hiç kolay olmayacak.
Y debo ser sincero, no va a ser demasiado fácil localizar este vehículo en particular.
Ama dürüst olmak gerekirse Paul son aylarda gönüllülerimizden biriyle çalışırken büyük ilerlemeler kaydetmişti.
Pero para serles sinceros, Paul mostró grandes síntomas de mejora con los meses mientras trabajaba con una de nuestras voluntarias.
Dürüst olmak gerekirse, pek yolunda değil.
Bueno, sabes, para ser honesta, no. Realmente no.
Bak, Kemikler Şehri'nde olanlar konusunda dürüst olmalıyım.
Escucha, debo confesar lo que pasó en la Ciudad de Huesos.
Harika. Ama dürüst olmak gerekirse sen zamanını köşede yalnız geçirirsin.
Es impresionante, pero, sinceramente, terminarías en una esquina solo.
- Dürüst olacağım.
- Le seré franco.
Her türlü, doğru dürüst beslenmeye ihtiyacı var.
De cualquier manera, necesita buena comida.
Dürüst olmak her zaman en iyisidir.
Siempre es mejor decir lo que uno piensa.
Dürüst olmak gerekirse sizin yardımınız olmasaydı Leicester Efendi korkarım o iğrenç yerden hiç çıkamayacaktım.
Para ser honesto, Sir Leicester, sin su intervención, me temo que nunca podría haber salido de ese lugar horrible.
Dürüst olmak gerekirse çok büyük bir acı içindeydi.
Ha sido un terrible sufrimiento, para ser honestos.
Bunun doğru dürüst denetlenmesi gerek.
Eso debe ser debidamente supervisado.
Doğru dürüst halletmek için tek gereken iki saniyelik ekstra efordu.
Para hacerlo bien, todo lo que tenías que hacer eran dos segundos más de esfuerzo.
Ama dürüst olmak gerekirse şu anda başkanlığın çok daha ötesinde düşünüyorum ki hayal bile edemezsin.
Pero para ser honesto, ahora mismo estoy pensando en algo más allá de la presidencia algo que ni siquiera puedes imaginar.
Evet, onu affetmeyi denedim ama sanırım kendime karşı tamamen dürüst olursam...
Sí, he intentado perdonarla, pero... Creo que si soy completamente honesto conmigo mismo...
Bir dahakine böyle bir şey olduğunda tek yapman gereken bana karşı açık ve dürüst olmak.
Así que la próxima vez que algo así suceda todo lo que tienes que hacer es ser abierto y honesto conmigo.
Dürüst olmam gerekirse, yaşadığım bütün sorunlar o sürtüğün yüzünden.
Si te soy honesta, todos los problemas que he tenido son por culpa de esa perra.
O yüzden bana karşı dürüst olmanı istiyorum.
Así que necesito que seas honesto conmigo.
Dürüst olmak gerekirse ne düşünüyorduk bilmiyorum.
Sinceramente... no sé en lo que estábamos pensando.
- Acelem yok. Dürüst olmak gerekirse evde fazla kalmıyor.
- No está aquí mucho.
Dürüst olmak gerekirse, bu düşmanca bir devralma gibi.
solo soy el vehículo. Honestamente, es como una adquisición hostil.
Bu konuda yeterince dürüst değil miydim?
¿ No estaba yo al cargo de eso?
Dürüst olmaya çalışıyordun.
Estabas siendo honesto.
Dürüst olmam gereken kişi sen değilsin.
Bueno, usted no es la persona Tengo que conseguir honesto consigo.
Dürüst bir yatırımcı. Ona kefilim.
Un tipo decente, yo respondo por él
Öyle ki, tam anlamıyla kararlı ve dürüst olmak zorundasınız.
Que deben cumplir con determinación y honestidad
Pekala çokça deneyimin var, dürüst olmak gerekirse veletlerden bıktım usandım.
Tienes mucha experiencia. Ya estoy harto de los muchachos.
İyi insanlar, dürüst insanlar sokaklardalar.
Buena gente, gente honesta en la calle.
Dürüst olmak gerekirse elimizde daha acil konular var!
Francamente, hay asuntos más urgentes que tratar.
Dürüst olmam gerekirse işi bitirmek için döner mi bilmiyorum, yani...
Sinceramente no sé si ella volverá alguna vez para rematar el trabajo, así que...
Ve seninki dürüst değil.
Y la tuya no es sincera.
Sesimin tonundan hoşlanmadığın için üzgünüm, bana dürüst olmadığın için bir arkadaş kaybettim.
Lamento que no te guste mi tono, pero perdí a un amigo porque no fuiste honesta conmigo.
Bence verilmemeliydi ama Mike öyle düşünmedi. İşte o zaman Mike Ross'un tanıdığım tüm avukatlardan daha dürüst olduğunu anladım.
Yo no lo creo, pero Mike lo hice, y fue entonces cuando me di cuenta de que Mike Ross tiene mas integridad y la compasion en el dedo meñique que cualquier otro abogado que he conocido.
Dürüstlüğünü takdir ediyorum, sen bana dürüst oldun, ben de sana olacağım.
Te agradezco tu honestidad. Como fuiste honesto conmigo, seré honesta contigo.
Dürüst olayım taksitlerle ödeseydim, çileden çıkardım.
Sinceramente, si pagara impuestos, me sentiría ultrajado.
Dürüst olayım mı?
¿ Puedo ser sincera?
Birbirinizi sevin. Dürüst ve kibar olun. Sadakatli ve mutlu.
Ámense el uno al otro, sed honestos y amables, fieles y felices y entonces, volved dentro de 50 años con vuestra familia perfecta y regodearos sobre mi cuerpo congelado.